Barış nedir, Barış ne demek

"Barış" ile ilgili cümle

  • "Barış içinde yaşamak."
  • "Atatürk'ün insan haklarına ve dünya barışına ne kadar saygılı bir lider olduğunu ifade etti." - H. Taner
  • "Biz baba kız biliyorduk ki bu gibi kaçışlar, bir barışla biter." - M. Ş. Esendal

Yerel Türkçe anlamı:

Barışmak

Götürü, kabala, toptan.

Uluslararası İlişkiler terimi olarak anlamı:

[Bakınız: Savaş, Harp, Sulh]

Hukuki terim anlamı:

sulh (karş. uzlaşma). ~ yargıcı: sulh hâkimi. ~ yargılığı: sulh mahkemesi.

Tarih'teki anlamı:

Savaştan sonra dev letler arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması.

Savaş içinde olmayan bir ülkenin durumu.

Barış isminin anlamı, Barış ne demek:

Erkek ismi olarak; Barışma işi. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam. Kız ismi olarak; Barışma işi. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.

 

İngilizce'de Barış ne demek? Barış ingilizcesi nedir?:

peace

Almanca'da Barış ne demek?:

friedensvertrag

Fransızca'da Barış ne demek?:

paix

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Van kenti, Başkale ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Mardin şehrinde, Kızıltepe belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kahramanmaraş şehrinde, Nurhak ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Trabzon ili, Of ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Samsun kenti, Bafra ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Barış hakkında bilgiler

Barış kelimesi genel anlamda düşmanlığın olmaması anlamında kabul görülür. Başka bir anlatımla kötülükten, kavgalardan, savaşlardan kurtuluş, uyum, birlik, bütünlük, sukunet, sessizlik, huzur içinde yaşamak olarak da tanımlanabilir.

Barış halk arasında hoş geldiniz olarak da karşılanabilir. Barış kelimesi duygusal bir durum içinde kullanılabilir. Bir insanın kendisiyle barışık olması, kendi içinde bir denge, sakinlik, huzur içinde olması buna örnek gösterilebilir. Ayrıca sık kullanılan erkek isimlerindendir.

Dünya Barış Konseyi (World Peace Council) kurulduğu 1949 yılından beri barış, silahsızlanma, küresel güvenlik, ulusal bağımsızlık, ekonomik ve sosyal adelet, gelişim, çevrenin korunması, insan hakları, bağımsızlık mücadelesi veren halklarla dayanışma için ve emperyalizme karşı mücadele etmektedir. Kurucu başkanı Frederic Joliot-Curie'nin "Barış herkesin işidir" sözünü kendine ilke edinen Konsey, dünyanın pek çok ülkesinde bulunan barıştan yana örgütlerin federasyonudur. Türkiye'de faaliyet göesteren Barış Derneği, Dünya Barış Konseyi üyesidir.

 

Dünya Barış Duası Topluluğu (The World Peace Prayer Society), 1955 yılında Masahisa Goi tarafindan Japonya'da kuruldu. Topluluk, "Dünya'da Barış Egemen Olsun" ("May Peace Prevail on Earth") diyerek barışın dua aracılığıyla evrenselleşmesini hedeflemektedir. 1986 Uluslararası Barış Yılı itibariyle faaliyetlerini uluslararası alanda yoğunlaştıran topluluk, 1988 yılında merkez binasını New York City'ye taşıdı. 1990 yılında Birleşmiş Milletler'e bağlı bir hükümet dışı kuruluş (NGO) olarak kabul edilen topluluğun merkezi 2001'den bu yana New York'ta bulunan Dünya Barış Sığınağı (World Peace Sanctuary) bünyesindedir.

Barış ile ilgili Cümleler

  • Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak.
  • Bugün 4 Temmuz- Çin hükümetinin Tiananmen alanında barışsever bir gösteride yüzlerce insanı öldürdüğü bir gün.
  • Almanya'nın Postdam şehrindeki Sanssoucci Şatosu Parkında Barış Kilisesi olarak da bilinen Lutheryan Kilisesi bulunur.
  • Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
  • Dünyada barış isterken bir yandan da sömürebileceğiniz küçük ülkeler istiyorsunuz bu sizin iki yüzlülüğünüzdür.
  • Kırk-dört Amerikalı başkanlık yemini için şimdi götürüldü. Bu sözler yükselen refah gelgitleri ve durgun barış suları sırasında konuşulmaktadır.Ama, bazen, yemin toplanan bulutlar ve hiddetlenen fırtınalar arasında alınır.Bu anlarda, Amerika sadece yüksek ofistekilerin başarısı ve görüntüsü için değil fakat aynı zamanda atalarımızın idaellerine ve bulunan dökümanlara sadık kalan biz insanlardan dolayı sürdürdü.
  • Mustafa Kemal Atatürk modern Türkiye'nin kurucusu olduğundan dolayı ve Dünya barışına yaptığı katkılardan dolayı her daim sevilmeyi ve saygı duyulmayı hak ediyor.
  • Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.
  • O, daha iyi bir ödeme ve çalışma şartları için temizlik işçileri grevine barışçıl yoldan yardım etmek için oraya gitti.
  • Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

Barış kısaca anlamı, tanımı:

Savaş : Uğraşma, kavga, mücadele. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.

Uyum : Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni. Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon. Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat. Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk.

Barış görüş olmak : Her türlü dargınlığı unutarak barışmak.

Barış yapmak : Barış antlaşmasını imzalamak.

Barışsever : Barışı seven, barışçı, barışçıl, sulhçu, sulhsever, sulhperver.

İç barış : Ailede veya toplumda sağlanmış iç huzur.

Çalışma barışı : İş huzuru.

Barışçı : Barışı amaçlayan, barışı öngören. Barışsever.

Barışçıl : Barışsever.

Barışçılık : Barışseverlik.

Barışık : Başkası ile barış durumunda bulunan, dargın veya düşman olmayan.

Barışık olmak : Sevecen ve hoşgörülü davranmak.

Barışıklık : Barışık olma durumu.

Barışma : Barışmak durumu, uzlaşma, anlaşma.

Barışmak : Sevmek, zevk almak. İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak.

Barışseverlik : Barışsever olma durumu, barışçılık, barışçıllık, sulhçuluk, sulhseverlik, sulhperverlik.

Barıştırmak : Barışmalarını sağlamak, ara bulmak.

Yedi düvelle barışık : Herkesle iyi geçinen kimse.

Yıldız barışıklığı : Karşılıklı iyi geçinme, hoş geçinme.

Yıldızı barışmamak : Görüş, duygu ve düşünce bakımından uyuşmamak.

Antlaşma : İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt. Bu durumu belirten belge.

Belirti : Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom.

Sulh : Barış.

Hazar : VI-X. yüzyıllar arasında Hazar Denizi'nin ve Kafkasların kuzeyinde yaşamış bir Türk boyu veya bu boydan olan kimse. Barış.

İnsanlık : İnsan olma durumu, insaniyet. İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi, insaniyet. İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma, insaniyet. Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet. İnsanca davranma, insaniyet. İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi, insaniyet. İnsanların tümü, beşeriyet.

Tarih : Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı. Tarih kitabı. Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz. Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim. Tarih dersi.

Süreç : Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses.

Kelime : Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük.

Barış ağızlığı : Bayram, tören ve konukluk sırasında başkanların içtiği, barışı ve dostluğu simgeleyen ; Kuzey Amerika yerlilerinin, ucunda lülesi bulunan süslü uzun ağızlığı.

Barış almak : Bir işi kabala, götürü olarak yapmak üzere sahibinden almak.

Barış antlaşması : Bir savaşa kesin olarak son veren, savaşan devletler arasında olağan ilişkileri yeniden kuran bağlayıcı anlaşma.

Barış belgesi : Barışın koşullarını kapsayan ve ilgililerin onayını taşıyan bağlayıcı belge.

Barış gücü operasyonları :

Barış harekatı : [Bakınız: Kıbrıs Barış Harekatı]

Barış için toprak : (İsrail, Filistin)

Barış oyunu : Toplumu savaştan korumak amacıyla yapılan ve bunu barışsal eylemlerin benzetimsel uygulamalarıyla sağlamaya çalışan oyun türü. bk. oyun. krş. savaş oyunu, uğraş oyunu.

Diğer dillerde Barış anlamı nedir?

İngilizce'de Barış ne demek? : [Baris] adj. peace

n. peace, reconciliation, concord

v. make peace, smoke the peace pipe, kiss and make up, make one's peace with; reunite

Fransızca'da Barış : paix [la]

Almanca'da Barış : n. Frieden

Rusça'da Barış : n. мир (M)

adj. мирный