Building türkçesi Building nedir

  • Dikili.
  • Bina.
  • Duvarlar ya da sütunlar üstüne oturtulmuş bir çatısı bulunan, insanların, hayvanların ve malların barınması ya da başka gereksinmeleri karşılamaları amacıyla yapılmış; bir yapıtasarcılık ürünü.
  • Apartman.
  • Bir yapının yapılması eylemi.
  • Dikinti.
  • Yapım.
  • İnşa.
  • İnşaat.
  • Yapma.
  • Kurma.
  • İnşaatçılık.
  • Yapı.
  • İnşa etme.

Building ile ilgili cümleler

English: A new school building is under construction.
Turkish: Yeni bir okul binası yapım aşamasında.

English: Ali and his father are building a tree house.
Turkish: Ali ve babası bir ağaç ev yapıyorlar.

English: After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
Turkish: Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.

English: A lot of people living in our building don't like the owner.
Turkish: Bizim binamızda yaşayan bir sürü insan mal sahibinden hoşlanmıyor.

English: A new building is being built in front of my house.
Turkish: Evimin önünde yeni bir bina yapılıyor.

Building ingilizcede ne demek, Building nerede nasıl kullanılır?

Building act : Bina inşaat kanunu. İnşaat kanunu.

Building and loan association : Yapı derneği. İngiltere'de 1874 de çıkarılan yapı dernekleri yasasına göre, taşınmazlar üzerinde kurulacak tutu karşılığında öndelik vererek üyelerinin kentsel toprak ve sonra da konut edinmesini sağlayan dernek. bk. konut derneği. İnşaat kredisi şirketi. Yapı ve kredi kurumu.

 

Building area : Bina alanı. İskan sahası. Bir kentin düzentasarında, yapı yapılmasına olur verilen alan. bk. yapı bölgesi. Yerleşme alanı. İnşaat alanı. Yerleşim alanı.

Building berth : Tersane rıhtımı.

Building block : Temel yapı taşı. Temel ilke. Çimento bloğu. Yapıtaşı. Temel bölüm. Yapı taşı. Yapı adası. Esas element. Ana blok. İmar adası.

Building complex : İnşaat kompleksi. Binalar kompleksi. Site.

Building ceremony : Temel açma, temel atma, duvar çıkma ve çatı kurma sırasında yapılan evrensel nitelikteki törenlerin tümü. krş. konut kurbanı. Konut töreni.

Building construction : Bina inşaatı. Bina inşası. Bina yapımı. Yapı inşaatı.

Building contractor : Müteahhit. Konut yapıp, kat-konut olarak satan ve geçimini bundan sağlayan girişimci. bk. yapı girişimcisi. İnşa müteahhidi. Bir yapının ya da kent ve kasabaların düzentasarlarının tümünün ya da bir bölümünün hazırlanmasını üstlenen kimse, yüklenici. İnşaatçı. Üstenci. Yapsatçı. Kendi adına veya sözleşmeciden devraldığı inşaat işini yapmakla yükümlü gerçek kişi. İnşaat müteahhidi.

Building cost : Yapım sürecinde kullanılan tüm girdiler hesaba katılarak bulunan, bitirilmiş bir yapının tümünün ya da metre karesinin ederi. Yapı gelimi. İnşaat maliyeti.

İngilizce Building Türkçe anlamı, Building eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Building ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Ruin : İflas. Bozmak. Mahvoluş. Ören. Batırma. Yazık etmek. Batkı. Ç.enkaz. Rezil etmek. Eski zamanlardan kalma kent, kale ve duvar yıkıntıları.

Packinghouse : Büyük mezbaha.

Theatre : Gösteri evi. Sinema. Olay yeri. Sinema (amerikan ingilizcesi). Amfi. Alan. Sahne. Dramatik oyunların çalışıldığı, kotarıldığı ve oynandığı yapı. Tiyatroyu, bütün sanat dallarıyla uyumlu bir biçimde kaynaştırarak ortaya çıkartmayı doğru bulan tiyatro anlayışı. Tiyatro.

Slaughterhouse : Kıyım. Salhane. Mezbaha. Kasaphane. Kesimhane. Toplu katliam. Kanara. Kesimevi. Bir kentin ya da kasabanın et tüketimini karşılamak ve bunu insan sağlığına dokuncalı sonuçlar doğurmayacak bir biçimde gerçekleştirmek için, kent yönetimince yaptırılan, sağlık kurallarına uygun yapı.

Erections : Dikme (heykel veya direk vb'ni). Çatma. Montaj. Dikleşme. Dikme.

Upstairs : Yukarı. Üst katta. Yukarıya. Yukarıdaki. Üst kata. Üst kat. Yukarıda. Yukarı kat. Kafadan. Aklen.

Library : Kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak vb. gibi her türlü düşünce ve sanat ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak karşılık gözetmeden ve ayrım yapmadan okurların yararına sunan kurum. Çalışma odası. Kitap satılan yer. Kütüphane. Kitaplık. Kitabevi. Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Yordamlık. Kütüphane binası. Bir bilgisayar dizgesinde kullanıma hazır biçimde tutulan izlence ve yordamlar yopluluğu. kitaplık sözcüğü de kullanılır.

Stairway : Merdiven. Bkz.staircase. Merdiven boşluğu. Merdiven (iki katı birbirine bağlayan).

Lift : Çalmak. Çıkmak. Kaldırmak. Yükselmek. Topraktan çıkarmak. Yürütmek. Germek. Yükseltmek. Kalkmak.

Building synonyms : volary, hotel casino, dry walling, heating plant, outside door, interior door, government building, cullis, telecom hotel, skeletal frame, health facility, residence hall, roman building, telco building, healthcare facility, gambling hell, house of worship, house raising, house of prostitution, heating system, crawl space, tap house, house of prayer, casino hotel, apartments house, foyer, underframe, quoin, constructions, storey, restaurant, manufacture, tavern.

Building zıt anlamlı kelimeler, Building kelime anlamı

Disassembly : Söküş. Sökme. Demonte. Parçalara kısımlara ayırma. Ayırma. Söküm. Dağılım. Parçalara ayırma. Demontaj.

Unplanted : Ekili olmayan. Ekilmemiş.

Building ingilizce tanımı, definition of Building

Building kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of constructing, erecting, or establishing.