Burnings türkçesi Burnings nedir

Burnings ingilizcede ne demek, Burnings nerede nasıl kullanılır?

Burning bush : Yakılan fakat yanıp kül olmayan ve sürgün kitabında tarif edilen çalılık.

Burning coal : Köz. Kömür yakılması. Bir ateşten için için yanan geriye kalanlar.

Burning down : Yanıp kül olmak. Tamamen yanmak.

Burning glass : Pertavsız. Yakma camı. Büyüteç.

Burning incense : Tütsüleme. Birini kötülüklerden arıtma, büyüden kurtarma ya da kimi sayrılıklardan sağaltma amacıyla içinde etkili güç bulunduğuna inanılan otları, yaprakları ateş üzerine atarak yakma, duman çıkarma. Hoş ve güzel ıtırlı bir koku yaratması için yakılan tütsü.

Burning point : Yanma çekidi. Alev alma noktası. Yanma sıcaklığı. Yanma noktası.

Dry burning method : Yem örneklerinin kül fırınında 550 oc’de belirli süre yakılmasıyla elde edilen, örneklerin inorganik kısmını belirlemede kullanılan yöntem. Kuru yakma yöntemi.

Burning sun : Güneşten gelen güçlü ışınlar. Güçlü güneş ışığı. Yakıcı güneş. Çok sıcak güneş ışığı.

Fast burning igniting fuse : Hızlı fitil.

Burning question : Çok tartışılan sorun. Acil çözüm bekleyen sorun. Acilen çözülmesi gereken konu. Baskı yaratan mesele. Cevabı merakla beklenen soru. Hemen ele alınması gereken sorun. Hemen cevaplanması gereken soru.

 

İngilizce Burnings Türkçe anlamı, Burnings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Burnings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Combustibilities : Tutuşabilirlik. Tutuşma. Tutuşma kabiliyeti. Parlama kabiliyeti. Yanabilirlik. Yanarlık.

Gassing : Zırva. Gaz verme. Zehirleme. Gaz ayrıştırma. Gazeleme. Gazlama. Gazlanma. Gazla çalışma. Saçmalık.

Big : Popüler. Ünlü. İri. Önemli. Kocaman.

Almighty : Sınırsız gücü olan. Son derece. Tek güç. Müthiş. Süper. Her şeye gücü yeten. Yüce. Herşeye kadir. Çok büyük.

On fire : Ateşli. Yanmakta. Alevler içinde. Tutuşmuş. Çok seksi. Yanıyor.

Change : Bilgisayar, masa tenisi, ekonomi alanlarında kullanılır. Çiftlerde başlama atışı yapan oyuncunun bundan sonra karşıdakilerin yapacağı 5 atışı karşılayacak olan takım arkadaşı ile yer değiştirmesi. Dönüşmek. Yer değiştirme. Değiş tokuş etmek. Tebdil etmek. Üzerini değişmek. Para bütünlemek. Değişiklik. Değişmek.

Gassings : Gaz ayrıştırma. Zırva. Gaz verme. Gazeleme. Gaz çıkışı. Zehirleme. Saçmalık. Gazlanma.

Fermentation : Tahammür. Karışıklık. Fermantasyon. Bakteri ve mayalarda görülen anaerobik şartlar altında şeker moleküllerinin parçalanarak enerji açığa çıkması reaksiyonu. fermentasyon. Heyecan. Mayalanma. Organik maddelerin bazı mikroorganizmalarca salgılanan enzimler etkisiyle uğradığı değişiklik, fermantasyon. Ekşime. Huzursuzluk. Glikoz gibi bazı şekerlerin mayayla karıştırılarak anaerobik ortamda yıkımıyla laktat, etil alkol veya bazı diğer besin ürünlerine dönüşümü, fermantasyon.

 

Crucial : Kesin. Çapraz. Ehemmiyetli. Can alıcı. Çok önemli. Haç. Kritik. Zor. Son. Elzem.

Blustering : Rüzgarlı. Yüksek ve haşin bir şekilde esme. Taşkın. Şamatacı. Tehditle. Sert (esme). Gürültücü. Tehdit etmek. Sert bir şekilde esme (blustering winds {sert rüzgarlar} gibi).

Burnings synonyms : three point turn, kick turn, in flames, capacious, in the limelight, alight, bitterer, digression, deviation, cautery, deflection, searing, momentous, ampler, flared, important, angry, bulkier, stem turn, acute, parching, crucials, baking, cauterisation, combusting, veering, bulkiest, colossal, black, prominent, enkindling, blackest, fervidness.

Burnings zıt anlamlı kelimeler, Burnings kelime anlamı

Outgo : Sarfiyat. Harcama. Aşmak. Yenmek. Masraf. Gider. Üstün gelmek. Geçmek.

Unimportant : Önemsiz. Mühim olmayan. Ufak tefek. Hafif. Fındık kabuğunu doldurmaz.