Disease türkçesi Disease nedir

  • Çeşitli dış faktörlerin etkisi sonucu vücudun bir bölümü veya tamamında normal fonksiyonun bozulması durumu.
  • Maraz.
  • Lyme hastalığı.
  • Dert.
  • Sayrılık.
  • İllet.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Rahatsızlık.
  • Nedeni, vücutta oluşturduğu değişimleri ve iyileşme olanağı bilinen veya bilinmeyen, karakteristik belirtiler ve bulgular dizisiyle kendini gösteren vücudun herhangi bir bölümü, organ veya sisteminin normal yapısı ve işlevlerinin kesilmesi veya sapması, sayrılık, maraz, rahatsızlık, hlk. illet, kem, morbus, toga.
  • Hastalık.

Disease ile ilgili cümleler

English: How does this disease spread?
Turkish: Bu hastalık nasıl yayılır?

English: Dr. Sagan suffered from a rare bone marrow disease called myelodysplasia.
Turkish: Dr. Sagan miyelodisplazi adlı ender bir kemik iliği hastalığından muzdaripti.

English: An epidemic disease broke out.
Turkish: Epidemi patlak verdi.

English: At present, the cause of the disease is unknown.
Turkish: Şu an için, hastalığın sebebi bilinmiyor.

English: It is a disease that can't be prevented.
Turkish: Bu önlenemez bir hastalıktır.

Disease ingilizcede ne demek, Disease nerede nasıl kullanılır?

Disease insurance : Hastalık sigortası.

Center for disease control : Hastalık kontrol merkezi. Cdc. Hastalık kontrolü merkezi. Bulaşıcı hastalıkları araştıran birleşik devletler'de bir kamu sağlığı kuruluşu.

 

Chronic respiratory disease crd : Tavuklarda ve hindilerde, mycoplasma gallisepticum enfeksiyonu sonucu oluşan, normal dışı solunum sesleri, öksürük ve burun akıntısıyla belirgin kronik seyirli hastalık, crd. Kronik solunum sistemi hastalığı.

Dorsal metacarpal disease in race horses : Yarış atlarında dorsal metakarpal hastalık. Metakarpal hastalık.

Epizootic hemorrhagic disease virus : Epizootik kanamalı hastalık virüsü. Reoviridae familyası, orbivirus cinsinde yer alan bir arbovirüs. mavidil virüsüne benzer özellikler taşır ve clucoides’lerle yayılır.

Malarial disease agents : Coccidian protozoonların sıtma etkenlerini içeren bir cinsi, malarya paraziti, sıtma paraziti. plasmodium falciparum, p. malariae, p. ovale, p. vivax türleri insanlarda enfeksiyona neden olmaktadır. bu cins içerisinde insan dışındaki omurgalılarda enfeksiyona neden olan türlerde bulunmaktadır. bunlarda plasmodium berghei, p. chabaudi, p. vinckei ve p. yoelii kemiricilerde, p. brasilianum, p. cynomolgi, p. knowlei maymunlarda ve p. galinaceum tavuklarda enfeksiyona neden olmaktadır. Sıtma hastalığı etkenleri.

Allergic disease : Belirli maddeye tepki göstermenin neden olduğu hastalık. Alerjik hastalık.

Akabane virus disease : Akabane virüs hastalığı. Bunyaviridae ailesinde, bünyavirüs cinsinde yer alan ve sokucu sineklerle taşınan bir virüsün inek, keçi ve koyunlarda gebelik döneminde enfeksiyonlara neden olarak yavru atmaya veya nöral tüpün kapanmasının engellenmesi sonucu artrogripozis veya hidranensefaliyle belirgin yapılış bozukluklarına neden olan viral bir hastalık, akabane hastalığı, doğuştan artrogripozis-hidranensefali sendromu, sığırların enzootik artrogripozisi.

 

Addisons disease : Addisonhastalığı. Birincil hipoadrenokortisizm.

Aleutian mink disease : Vizonların aleutian hastalığı. Aleutian vizonlarının hastalığı. Vizonların kronik seyirli, hipergamaglobulinemi, sürekli viremi, immün aracılı damar yangısı ve glomeruluslarda patolojik değişimlerle, klinik olarak; anemi, düşkünlük, üreme yetersizliği ve böbrek yetmezliğiyle belirgin, kökenini batı alaska’da aleutian adalarından alan, mavi renkli vizonlarda çok daha sıklıkla görülen parvoviridae ailesinden bir virüs tarafından oluşturulan hastalık, vizonların aleutian hastalığı, plazmasitozis.

İngilizce Disease Türkçe anlamı, Disease eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Disease ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rheumatism : Romatizma.

A clay : Beyaz kil. Sindirim kanalındaki zehirleri ve vitaminleri yüzeyde tutarak emilimlerini önleyen ve bağırsak duvarını kaplayarak koruyucu bir tabaka oluşturan doğal alüminyum silikat bileşiği, kaolin.

Infirmity : Güçsüzlük. Sakatlık. Zayıflık. Bedensel ve zihinsel güçsüzlük. Kusur. Kararsızlık. Halsizlik. Zaaf.

Pyknosis : Çekirdek büzüşmesi. Kütleşme. Piknoz.

Complication : Bir hastalığın devamı sırasında oluşan başka patolojik olaylar veya hastalıklar. Engel. Pürüz. Karmaşık hale getirme. Hastalığın başka bir hastalıkla karışması. Komplikasyon. Zorluk. Durumu güçleştiren şey. Güçlük. Yeni sorun.

Periarteritis nodosa : Poliarteritis nodoza. Periarteritis nodoza.

Besetment : Sinirlendirme. Usandırma. Kuşatılma. Sıkma. Saldırılma. Etrafı sarılma.

A c deformity : A-c kusuru. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Skin disease : Temriye. Cilt hastalığı. Cilt problemi. Cilt rahatsızlığı. Deri hastalığı. Cilt sorunu.

Disease synonyms : respiratory disease, pycnosis, roseola infantum, milk sickness, fibrocystic disease of the breast, autoimmune disorder, meniere's disease, congenital disease, indian tick fever, thyromegaly, ozena, inflammatory disease, cystic mastitis, endemic disease, hereditary condition, disease of the neuromuscular junction, roseola infantilis, disease of the skin, phlebotomus, fibrocystic breast disease, marseilles fever, industrial disease, boutonneuse fever, hereditary disease, mucocutaneous lymph node syndrome, plant disease, pseudorubella, skin disorder, inherited disorder, kenya fever, ozaena, onychosis, genetic abnormality.

Disease zıt anlamlı kelimeler, Disease kelime anlamı

Wellness : Kuvvetlilik. Sıhhat. Sağlıklılık. Sağlıklı olma durumu. Sıhhatli olma durumu. İyilik. Sağlıklı olma. Zindelik. İyi durumda olma. Güçlülük.

Disease ingilizce tanımı, definition of Disease

Disease kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Trouble. To trouble. Vexation. To distress. To deprive of ease. Uneasiness. Disquiet. Lack of ease. To disquiet.