Equable türkçesi Equable nedir

Equable ingilizcede ne demek, Equable nerede nasıl kullanılır?

Equableness : Değişmezlik. Ilımlı olma durumu. Dengelilik.

Inequable : Değişken. Dengesiz.

Equably : Tatlılıkla. Düzenli bir şekilde. Eşit olarak. Ilımlılıkla. Sakince. Tekdüze. Sakinlikle yumuşaklıkla. Dengeli bir halde. Değişmeyen bir tarzda. Ilımlı olarak.

Equability : Düzgünlük. Değişmezlik. Ilımlılık. Dengelilik. Yumuşaklık. Ilımanlık.

Equal : Karşılık gelmek. Eş. Egale etmek. Eşdeğerde olmak. Eşit olmak. Eşit. Emsali olmak. Bir olmak. Eş değerde olmak. Denk.

Equal column width : Eşit sütun genişliği.

Equal access right : Uluslararası para fonu’nun mali kaynaklarını bütün üye ülkelere aynı koşullarda kullandırması. Eşit kabul hakkı.

Equal distribution principle : Eşit üleştirme ilkesi. İlkel toplumda üretimin topluluk üyeleri arasında eşit bir biçimde paylaştırılması.

Equal chance : Yansız bir seçme işlemine dayanan bir örneklemede evreni oluşturan her birimin örneğe girmek bakımından taşıdığı eşit seçilme olasılığı. Eşit kazanı.

Equal appearing interval : Thurstone ölçeğinde olduğu gibi ölçek oluştururken başvurulan yargıcıların değerlendirmelerine göre hemen birbirini izleyen sınarlar arasında varsayılan eşit uzaklık. Eşit görünen aralık.

 

İngilizce Equable Türkçe anlamı, Equable eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Equable ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Firm : Sabit. Kararlı. Metin. Kesin. Üretimi gerçekleştiren iktisadi karar birimi. Tecim kurumu adı. ortaklıkların tecimsel işlerde konularına göre kullandıkları tek ya da birleşik ad. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Sert. Firma.

Entrenched : Kemikleşmiş. Sağlamlaştırılmış. Sağlam. Sabit. Köklü. Yerleşik.

Calm : Sakinlik. Sakinleştirmek. Ağırbaşlı. Yatıştırmak. Durgun. Endişesiz. Sakinleşmek (deniz). Arsız. Teskin etmek.

Stable : Ahırdaki atlar. Kararlı. Durağan. Azimli. Ahıra koymak. Damız. Ahıra bağlanmak. Sürekli.

Balmiest : Huzur veren. Şeker gibi. Ilık. Dinlendirici. Hoş kokulu. Sıcacık ve hoş. (hava) yumuşak. Yumuşak ve ılık (hava). Sıcacık ve hoş (rüzgar vb.).

Temperate : Mutedil. Hesaplı. Aşırıya kaçmayan. İtidalli. Sıcaklık bakımından ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan. Alkol almayan. İhtiyatlı. Ölçülü.

Mildly : Kibarca. Tatlılıkla. Sakince. Nezaketle. Yumuşakça. Biraz. Hafifçe.

Moderate : Yumuşatmak. Hafiflemek. Hafifletmek. Ilımlılaştırmak. Yatışmak. Orta. Görüşleri aşırıya kaçmayan. Ilımlı kimse. Yumuşamak.

Stabile : Sabitleştirilmiş bir çerçeveye tutturulmuş çeşitli parçalardan oluşan soyut heykel. Sabit. Stabil. Durağan.

Balmy : Şeker gibi. Huzur veren. Yumuşak ve ılık (hava). (hava) yumuşak. Ilık. Rayihalı. Sıcacık ve hoş. Dinlendirici. Kaçık.

 

Equable synonyms : coolheaded, just so, dispassionate, lymphatic, kosher, even tempered, balanced, softest, colds, comfort, commodious, favonian, low key, neatest, canny, levelheaded, calculational, cold, mild, clement, arcadia, level headed, affable, shipshape, even temper, arcadias, cold blooded, mildest, mild mannered, modest, fluent, decent, complacent.

Equable zıt anlamlı kelimeler, Equable kelime anlamı

Intemperate : Bozuk (hava). Taşkın. Aşırı. Sert. Şiddetli. İntemperat. Bozuk. Ölçüsüz. Fırtınalı. Şiddetli (söz).

Ill natured : Huysuz. Ters. Serkeş. Aksi. Kaba. Zalim. Kötü huylu. Sert.

Equable ingilizce tanımı, definition of Equable

Equable kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, an equable plain or globe. Smooth. Said of motion, and the like. Equal and uniform. Continuing the same at different times. Uniform in surface.