Glikojen nedir, Glikojen ne demek

Glikojen; bir kimya terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Karaciğer ve kaslarda bulunan, hidrolizle şeker veren karbonhidrat

Biyoloji'deki anlamı:

Glikoz monomerlerinden oluşan dallı polisakkarit zinciri. Omurgalılarda kasta ve karaciğerde depolanan, glikoz fosfata parçalanarak kullanılacağı yerlere sevk edilen bir depo maddesi.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Omurgalılarda kasta ve karaciğerde depolanan, gereğinde glikoz-1-fosfat'a parçalanarak kullanılacağı yere sevk edilen, glikoz moleküllerinin yan yana gelmesiyle oluşan dallı polisakkarit zinciri.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Glikoz moleküllerinin alfa glikozitik bağlarla bağlanmasıyla hayvanların karaciğerinde oluşan, organizma gereksinim duydukça hazır enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere glikoza parçalanan, aynı zamanda hayvansal nişasta olarak da adlandırılan bir polisakkarit.

Zooloji alanındaki anlamı:

(Yun. glykos=tatlı) Bitki ve hayvanlarda bulunan bir polisakkarid; hayvansal nişasta; C6 H10 O5.

İngilizce'de Glikojen ne demek? Glikojen ingilizcesi nedir?:

glycogen, animal starch

Fransızca'da Glikojen ne demek?:

glycogène

Glikojen hakkında bilgiler

Glikojen, karbonhidratların polisakkaritler grubundan doğal organik bileşiktir.

Her glikojen molekülü, birbirine bağlı yüzlerce glikoz molekülünden oluşan karmaşık bir yapıdadır. Glikojen, bir nevi glikoz külçesidir.Enzimler tarafından çok hızlı yapılıp parçalanan glikojen, bakteriler, mantarlar ve birçok hayvanda enerji depolanmasına yarar. Omurgalılarda insülin hormonu karaciğerde ve kaslarda glikojen oluşumunu hızlandırır, glükagon ve adrenalin (epinefrin) hormonlarıysa, glikojenin yıkımına ve glikoz açığa çıkmasına neden olur.

 

Hayvanlardaki glikozun fazlasının depo şeklidir. Suda çok az çözünür ve iyotla kahverengini alır. Glikojen genellikler karaciğer ve kas hücrelerinde depolanır. Bakteriler ve mantarlarda da glikoz glikojen şeklinde depo edilmektedir.

Glikojen tanımı, anlamı:

Karaciğer : Karın boşluğunun sağ üst bölgesinde bulunan, öd salgılayan, şeker depolayan, iri, açık kahverengi organ.

Karbonhidrat : Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı.

Hidroliz : Bir molekülün su etkisiyle ikiye ayrılmasını sağlayan tepkime.

Şeker : Sevimli, cana yakın ve güzel. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı. Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı. Şeker hastalığı.

Polis : Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta. Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu.

Doğal : Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi. Katıksız, saf. Doğada olan, doğada bulunan. Yapmacık olmayan.

 

Organik : Organlarla ilgili, uzvi. Doğal yolla yapılan. Canlı, güçlü (ilişki). Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluşla ilgili olan.

Bileşik : Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep. Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası. Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde).

Molekül : Element veya bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde. Bir bütünün en küçük parçası. Fiziksel kimyada bir veya birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek veya elektronlu yapı.

Glikojen depo hastalığı : Glikojen metabolizmasında veya taşınmasında rol oynayan enzimlerin doğuştan yetersizliği veya yapısal bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir grup kalıtsal hastalık, glikojenozis.

Glikojen fosforilaz : Glikojen molekülünün alfa-1-4-glikozidik bağlarını hidrolize eden ve glikoz-1-fosfat oluşturan enzim. Glikojen metabolizmasının düzenleyici enzimlerinden biri.

Glikojen granülleri : (Yun. glykys: tatlı; genes: meydana gelme) Kas ve karaciğer hücrelerinin sitoplâzmasında depolanan, özel bir düzenleniş gösteren (alfa, beta, gama partikülleri) ve glikojen kapsayan granüller. Kas ve karaciğer hücrelerinin sitoplazmasında depolanan besin maddelerinden olan, PAS ve karmin boyasıyla tanınan inklüzyon biçimindeki karbonhidrat tanecikleri. Elektron mikroskobunda glikojen ya alfa taneciklerin oluşturduğu kümeler veya beta taneciklerin oluşturduğu tek tek tanecikler biçiminde gözlemlenir.

Glikojen nefrozisi : Köpek ve kedilerde şeker hastalığında, tubulus epitel hücrelerinde glikojen birikimine bağlı vakuolleşmeyle belirgin, önemli bir işlev yetersizliğine neden olmayan böbrek bozukluğu.

Glikojen sentetaz : (Yun. glykys: tatlı; genes: meydana gelme) Büyüyen glikojen zincirine glikoz eklenmesini katalizleyen enzim. Büyüyen glikojen zincirine glikoz eklenmesini katalizleyen enzim. Glikojen çekirdeğine glikozidik bağla glikoz moleküllerini ekleyen enzim. Glikojen metabolizmasının düzenleyici enzimlerinden biri.

Glikojenaz : (Yun. glykys: tatlı; genes: meydana gelme) Karaciğerde glikojen sentezini katalizleyen glikojen sentetaz ve glikoz 1-fosfat uridiltransferaz enzimi için kullanılan genel ad. Karaciğerde glikojen üretimini katalizleyen glikojen sentetaz ve glikoz-1-fosfat uridiltransferaz enzimi için kullanılan genel ad.

Glikojenez : Kasta ve karaciğerde glikozdan glikojenin sentezlenmesi olayı.

Glikojenik amino asitler : Piruvik asit veya sitrik asit döngüsü ara metabolitlerine dönüşebilen karbon iskeletine sahip dolayısıyla glikoz ve glikojen üretiminde kullanılan amino asitler, glikoplastik amino asitler.

Glikojenoliz : (Yun. glykys: tatlı; genes: meydana gelme; lysis: çözme) Özellikle karaciğer ve kas hücrelerindeki glikojenin glikoza dönüşmesi reaksiyonları. Epinefrin salgısmın artması ya da sinir hücrelerinin uyarılması kalsiyum iyon konsantrasyonunu artırarak sitoplâzmada cAMP'nin artmasına sebep olur ve glikojen parçalanması reaksiyonlarını artırır. Karaciğer ve kas hücrelerde depo edilen glikojenin fosforilaz enzimiyle glikoza yıkılma süreci. Bu süreçte epinefrin ve glukagon etkindir.

Glikojenozis : Glikojen depo hastalığı.

Diğer dillerde Glikojen anlamı nedir?

İngilizce'de Glikojen ne demek? : glycogen

Fransızca'da Glikojen : glycogène [le]

Almanca'da Glikojen : n. Glykogen