Körfez nedir, Körfez ne demek

Körfez; bir coğrafya terimidir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır. kökeni rumca dilinden gelmektedir.

  • Karanın içine sokulmuş deniz parçası.
  • Kuytu, işlek olmayan
  • Kocaeli iline bağlı ilçelerden biri.

"Körfez" ile ilgili cümleler

  • "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." - Y. Z. Ortaç
  • "Orası pek körfez bir yer."

Yerel Türkçe anlamı:

Sönük, donuk, az pırıltılı (ateş, ışık ve benzeri).

Issız, az uğranılan yer.

Eski, yıkkın kayalık.

Issız, tenha : Bu köy çok körfez.

Kıyı.

Coğrafya'daki terim anlamı:

Denizlerin türlü biçimlerde karalar içine sokulmuş kolu.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Karanın içine sokulmuş deniz parçası.

İngilizce'de Körfez ne demek? Körfez ingilizcesi nedir?:

gulf

Fransızca'da Körfez ne demek?:

golfe

Körfez hakkında bilgiler

Körfez, denizin kara dışına çıkarak oluşturduğu, göle benzer, ancak dar bir boğazla denize açılan su çıkıntısıdır. Körfezin meydana gelmesinde kıyı gerisindeki arazi yapısının çok önemli rolü vardır. Eğer dağlar kıyıya paralel olarak uzanıyorsa böyle kıyılarda girinti çıkıntı azdır. Böyle yerlerde körfezlere rastlanmaz. Dağların kıyıya dik olarak uzandığı yerlerde ise kıyı girintili çıkıntılıdır. Böyle kıyılarda deniz, vadiler boyunca, toprağı aşındırmak suretiyle içerilere doğru girerek körfezleri meydana getirmiştir. Körfezlerin biçimleri deniz suları altında kalmış bulunan kara topografyasının jeomorfolojisiyle yakından ilgilidir.

 

Körfezler limanların kurulması ve gemilerin barınması için çok uygun yerlerdir. Bu nedenledir ki, dünyanın büyük ve ticaret hacmi geniş limanları hep böyle körfezlerde bulunurlar. Mesela Hamburg, Cenova, Napoli, Pire, İzmir limanları bu çeşit limanlara örnek olarak sayılabilir.

Körfez ile ilgili Cümleler

  • 1990'lar körfez olayı ile başladı.
  • Körfezde yelkenlilerden daha çok yatlar var.
  • Körfez Savaşı hakkında düşüncen nedir?
  • Basra Körfezi, İran ve Arap Yarımadası arasında yer alır.
  • Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.
  • Misissipi nehri Meksika körfezine akar.
  • Tarihsel olarak, basra körfezi İran'a aittir.
  • Ali Körfez Savaşı'nda görev aldı.
  • İran körfezi, İran halkındaki tarihsel kimliğin bir parçasıdır.
  • Körfez Savaşı hakkında ne düşünüyorsun?
  • Körfez savaşı konusunda ne düşünüyorsun?
  • Irene, Meksika körfezinden. O bir kasırga.

Körfez kısaca anlamı, tanımı:

Deniz : Geniş alan. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi. Çokluk, yoğunluk. Bu su kütlesinin belirli bir parçası. Aydaki düzlükler.

Körfezcik : Küçük körfez.

Parça : Tane. Nesne. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Müzik eseri. Güzel, alımlı kız veya kadın. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Pasaj.

 

Kuytu : Güneş ışığı veya rüzgâr almayan (yer). Issız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha (yer). Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer).

İşlek : Çok işleyen, canlı, hareketli. Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı).

Kocaeli : Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

İlçe : Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza.

Göle : Ardahan iline bağlı ilçelerden biri.

Benzer : Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör. Benzeşim. Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil.

Bağlı : Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir bağ ile tutturulmuş olan. Sınırlanmış, sınırlı. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Kapatılmış olan, kapalı.

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Körfez akıntısı : Florida boğazından çıkıp Kuzey Atlas anadenizini güneybatı - kuzeydoğu yönünde aşan, genel coğrafyada özgün bir örnek olarak ele alınan sıcak su akıntısı.

Körfez işbirliği konseyi : Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Katar’dan oluşan körfez ülkeleri arasında iktisadi, mali ve gümrük konularında politik eşgüdüm ve uyumu sağlamak ve dışa karşı ortak gümrük tarifesi uygulamak amacıyla 1981 yılında kurulmuş konsey.

Körfez sahil kenesi : Körfez kıyılarında bulunan kene türü, Amblyomma maculatum.

Diğer dillerde Körfez anlamı nedir?

İngilizce'de Körfez ne demek? : [Körfez] n. gulf, inlet, cove, arm, bay, bight, firth, indentation, lough, loch

Fransızca'da Körfez : golfe [le]

Almanca'da Körfez : n. Bucht, Busen, Golf, Haff, Meerbusen

Rusça'da Körfez : n. залив (M), губа (F)