Kötürüm nedir, Kötürüm ne demek

Kötürüm; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyemeyen, ayağa kalkamayan (kimse), oturak.
  • Yürüyemeyecek derecede sakat (bacak).
  • İşleyemeyen, iş yapamayan

"Kötürüm" ile ilgili cümleler

  • "O vakit iki yanmış odundan hiç fark edilmeyen kötürüm bacaklarını gördük." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • "Duvar diplerinde kötürüm gibi yatıyorlar, uyukluyorlardı." - Ö. Seyfettin

Yerel Türkçe anlamı:

Yufka ekmek pişirilen saçların altına konulan üç ayaklı demir, sacayak

Yapıda duvarın uzunluğuna konulan köşe taşı.

Gözü görmeyen, kör.

Su yolu, ark.

Zayıf.

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Gölge oyunun sakat tiplerinden biri. Çoğu kez dilenci olarak görünür. ,

Tiyatro'daki terim anlamı:

(Kar.) Perdede az görülen patoloik tiplerden biridir. Daha çok dilencidir.

Fransızca'da Kötürüm ne demek?:

perclus, impotent

Kötürüm anlamı, tanımı:

Kötürüm olmak : Güçsüz kalmak. yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyememek.

Kötürümden aksak hiç yoktan torlak yeğdir : "kusurlu da olsa bir şeyin elde bulunması, hiç bulunmamasından daha iyidir" anlamında kullanılan bir söz.

Kötürümleşme : Kötürümleşmek işi.

Kötürümleşmek : Kötürüm duruma gelmek. Algılama özelliğini kaybetmek.

 

Kötürümlük : Kötürüm olma durumu.

Yaşlılık : Yaşlı olma durumu.

Sakatlık : Sakat olma durumu, malullük, maluliyet. Yanlış, kusur, hata. Kaza, terslik.

Yürü : "devam et, git" anlamında kullanılan bir söz.

Oturak : Bir şeyin yere gelen tarafı, taban. Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm. Oturulacak yer veya şey. İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti. Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta. Ördek. Alçak iskemle. Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm.

Derece : Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Başarı gösterme. Sıcaklıkölçer. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Denli, kadar. Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.

Sakat : Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü. Bozuk veya eksik.

İş : Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke. Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler. Sürme.

Kötürüm olmak : yaşlılık veya sakatlık sebebiyle yürüyememek. İlgili cümle: "“Mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı, bütün hayatı boyunca kötürüm kaldı.”" B. Felek. mec. güçsüz kalmak. İlgili cümle: "“Acılıyım karım öleli / Kalmışım yarı kötürüm”" B. Necatigil.

Kötürümden aksak, hiç yoktan torlak yeğdir : “kusurlu da olsa bir şeyin elde bulunması, hiç bulunmamasından daha iyidir” anlamında kullanılan bir söz.

 

Kötürümlemek : Buğdayın içindeki iri samanı kalburlamak.

Diğer dillerde Kötürüm anlamı nedir?

İngilizce'de Kötürüm ne demek? : adj. paralytic, paralyzed, crippled

n. cripple

Fransızca'da Kötürüm : paralytique, impotent/e, perclus/e, cul-de-jatte (culs-de-jatte) [le]

Almanca'da Kötürüm : n. Paralytiker

adj. paralytisch

Rusça'da Kötürüm : adj. парализованный, инертный