Land türkçesi Land nedir

  • Yere inmek.
  • Alan.
  • Vatan.
  • Karaya indirmek.
  • Arazi.
  • Toprak.
  • Kişisel arazi.
  • Kıyıya çıkmak.
  • Bir üretim faktörü olarak üretimin gerçekleştirildiği, korunabilen ancak yenilenemeyen, doğal kaynakları sağlayan ortamlardan biri.
  • Karaya ayak basmak.
  • Arsa.
  • Kara.
  • İniş yapmak.
  • Kara parçası.
  • Çakmak.
  • Elde etmek.
  • İnmek.
  • Diyar.
  • Memleket.
  • Aynı türden toprak parçası.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Karaya getirmek.
  • Karaya çıkmak.
  • Ülke.

Land ile ilgili cümleler

English: Ali and Mary are planning to travel to the land of stoats next month.
Turkish: Ali ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.

English: "Mirror, mirror on the wall. Who in the land is fairest of all?" And then the mirror would always reply: "You, my queen, are fairest of all."
Turkish: "Ayna, ayna söyle bana, benden güzel var mı bu dünyada?" ve ayna her zaman şöyle cevap verirdi:"Siz, kraliçem, en güzeli sizsiniz!"

English: Airplanes land at airports.
Turkish: Uçaklar havaalanlarında iner.

English: "Take all the land you want", said the Aborigene chief. "Oh no," said the English general, "we will take just an island." "And which island?" asked the Aborigene chief. "Just the island of Australia," replied the English general.
Turkish: "İstediğiniz tüm toprakları alın " dedi Aborjin şefi. "Oh hayır," dedi İngiliz general, "Biz sadece bir ada alacağız" "Ve hangi adayı ?" diye sordu Aborjin şefi. "Sadece Avustralya" diye yanıtladı İngiliz general.

 

English: A part of this land is mine.
Turkish: Bu arazinin bir kısmı benim.

Land ingilizcede ne demek, Land nerede nasıl kullanılır?

Land a blow : Bir yumruk oturtmak. Taşı gediğine koymak. Taşı gediğine oturtmak.

Land a good contract : İyi bir sözleşme yapmak.

Land a prize : Ödül kazanmak.

Land abutment : Köprü ana ayağı.

Land acquisition : Denizin ya da göllerin doldurulması sonucunda toprağın kamuca değerlendirilebilecek duruma getirilmesi. Toprak kazanımı.

Land agency : Parsel arsalar satan işletme. Emlakçı. Emlak bürosu.

Land and buildings : Arsa ve binalar. Arazi ve binalar. Gayrimenkul.

Land area : Arsa alanı.

Land breeze : Karadan esen hafif rüzgar. Karadan esen rüzgar. Karadan denize doğru esen rüzgar. Kara yönünden denize doğru esen rüzgar. Karadan denize esen günlük çevrimsel rüzgar, bk. meltem. Kara meltemi. Kara yeli. Karadan denize veya açık sulara doğru esen kara meltemi.

Land bank : Toprak bankası. Arazi bankası. Tarım bankası. Emlak bankası. Gelecekteki gereksinmeleri karşılamak için, kamu kuruluşlarınca, belli bir izlenceye uygun olarak satınalınan, kamulaştırılan ve biriktirilen toprakların tümü.

İngilizce Land Türkçe anlamı, Land eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Land ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Terrains : Mıntıka. Topoloji. Yer ey. Yeryüzü parçası. Bölge. Yer. Yerey.

Alpines : Alpler ile ilgili. Alplere ilişkin. Alp. Alp dağlarına ilişkin. Alpin. Yüksek dağlara özgü. Ağaç sınırının üstündeki bölgeye özgü. Alp dağlarına ait. Dağlara ait veya onlarla ilgili.

 

Sod : Ahbap. Baş belası. Çimle kaplamak. Kahretsin. Gıcık. Homoseksüel. Çimen. Çimlemek. Hıyar. Herif.

Disembarking : (gemiden) karaya çıkmak. Bir ulaştırma aracından inmek. Karaya çıkarmak. Sayısı azalmak. Fiyatı veya değeri düşmek. Gemiden karaya çıkmak. Varmak. Gitmek. Yukarıdan aşağıya doğru gelmek.

Gloomy : İç karartıcı. Loş. Ümitsiz. Kasavetli. Karanlık. Kuruntulu. Sıkıcı. Kasvetli. Üzüntülü. Hüzün verici.

Areas : Bölge. Yüzölçümü. Harekat bölgesi. Bodrum girişi.

Homelands : Ana yurt. Anayurt. Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer. Bir halkın üzerinde yaşadığı toprak parçası. Barınacak yer. Anavatan. Sıla.

Fielded : Top atmak (kriket). Çayır. Saha. Sahaya çıkarmak. Cevabı yapıştırmak. Sahaya çıkarmak (bir spor takımını). Tarla. Cevaplandırmak.

Achieved : Gerçekleştirmek. Erişilen. Başarmak. Kazanmak. Meydana getirmek. Erişmek. Ulaşmak.

Arena : Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Meydan. Oyun alanı. Bir sirkte gösterilerin yapıldığı alan. Spor kompleksi. Mücadele alanı. Eski roma açıkhava gösterisine özgü geniş yer (elips biçimi). seyirciler ortasında bir oyun yeri. Saha.

Land synonyms : tilled land, ploughland, bottomland, no man's land, physical object, scablands, cultivated land, cleared, building site, domains, earthenware, abnormal budget, object, gloomier, native land, climbed down, alights, mainland, fatherland, cotton on to, airfields, real property, blackest, farmstead, carries, touch down, ground plot, vales, cigar lighter, alit, country of origin, descended, realm.

Land zıt anlamlı kelimeler, Land kelime anlamı

Leave : Terketmek. Çıkmak. İzin. Ayrılmak. Terk etmek. Kalkmak. Ayrılmak (sevgileden vb). Veda. Bakımına bırakmak. Müsaade.

Embark : Yolcu almak. Kalkışmak. Uçağa yüklemek. Uçağa bindirmek. Bindirmek. Yatırmak. Atılmak. Uçağa binmek. Yüklenmek. Gemiye bindirmek.

Land ingilizce tanımı, definition of Land

Land kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To go on shore from a ship or boat. To disembark. To come to the end of a course. To set or put on shore from a ship or other water craft. - - opposed to water as constituting a part of such surface, especially to oceans and seas. As, to sight land after a long voyage. Urine. [Bakınız: Lant]. To debark. To disembark. The solid part of the surface of the earth.