Mükemmel nedir, Mükemmel ne demek

Mükemmel; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Mükemmel" ile ilgili cümle

  • "O, köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir." - S. Ertem
  • "Sesinizin tonalitesi mükemmel." - N. Hikmet

Mükemmel hakkında bilgiler

Mükemmellik, eksiksiz ve kusursuz olma durumunu ifade eden bir kavramdır.

Kavram farklı bilim dallarında farklı anlamlar taşımaktadır. Matematik, fizik, kimya, etik, estetik, varlık felsefesi ve din biliminde sıklıkla kullanılmaktadır.

Mükemmel ile ilgili Cümleler

  • Para korkunç bir efendi ama mükemmel bir hizmetçidir.
  • Mükemmel bir aşçısın.
  • Mükemmel bir gün.
  • Mükemmel bir adam: düşmanları yok ve arkadaşlarından hiçbiri onu sevmez.
  • Sen var olduğun için her şey mükemmel.
  • Ali mükemmel bir beyefendidir.
  • Mükemmel bir hafızan var.
  • Mükemmel beyaz.
  • Mükemmel!
  • Orada içtiğimiz çay mükemmeldi.
  • O, İngilizcede mükemmeldir.
  • Hiçbir düzen mükemmel değildir.
  • Biz Afrikalılar mükemmel atlet ve koşucularız.
  • Mükemmel bir fikir.

Mükemmel tanımı, anlamı:

Kusursuz : Kusuru olmayan, mükemmel.

Eksik : Az. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat. İhtiyaç duyulan şey. Bir bölümü olmayan, noksan, natamam.

 

Mükemmelen : Eksiksiz, kusursuz olarak.

Mükemmeliyet : Mükemmellik.

Mükemmeliyet merkezi : Çeşitli bilim ve endüstri alanlarında araştırma geliştirme çalışmalarının merkezîleştirilmesi amacıyla kurulan birim.

Mükemmellik : Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin olma, mükemmeliyet.

Tamam : Bütün, tüm. Tamamlanmış, bitmiş. Evet. Yanlış ve yalan olmayan, doğru. Eksiksiz. Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz.

Olgun : Tamamlanmış, iyice işlenmiş (yazı, düşünce vb.). Yenecek duruma gelmiş (meyve). Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil.

Harikulade : Büyük bir hayranlığa yol açan, olağanüstü. Eşi görülmemiş, şaşkınlık yaratıcı, olağanüstü.

Şahane : Hükümdara yakışacak durumda olan. Çok güzel, mükemmel, üstün nitelikli. Hükümdarla ilgili, hükümdara özgü olan.

Yetkin : Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel.

Biçim : Herhangi bir şeyin benzeri. Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Tarz. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır.

 

Tam : Eksiksiz, kesintisiz. Gerçek, kusursuz. Amerikan doları. Tıpkı. En elverişli, en uygun. Ehliyetli, yetkin. O sırada, o anda. Bütün, tüm.

Eksiksiz : Tam olarak. Eksiği olmayan, tam, tamam. İyi, namuslu, temiz.

Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.

Güzel : Güzellik kraliçesi. Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı. İyi, hoş. Görgü kurallarına uygun olan. Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı. Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran. Sakin, hoş (hava). Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde. Pek iyi, doğru. Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran. Güzel kız veya kadın. Adamakıllı, şiddetli.

Mükemmel ikame mallar : Her zaman belli bir oranda birbirinin yerine kullanılabilen, marjinal ikame oranı sabit olan, diğer bir deyişle doğru biçimindeki kayıtsızlık eğrisinde yer alan mallar.

Mükemmel küme : Herbir noktası kendisinin yığılma (limit) noktası olan kapalı küme.

Mükemmeliyetçi : Aşırı titiz davranan kimse. fel. Ahlaki olgunluğa erişmeyi amaç edinen kimse. ruh b. Mükemmel olma yolunda aşırı çaba sarf eden kimse.

Mükemmeliyetçilik : Mükemmeliyetçi olma durumu. fel. Hayatta en önemli amacın ahlaki olgunluğa erişmek olduğunu savunan kuram.

Mükemmelleşebilme : Mükemmelleşebilmek işi.

Mükemmelleşebilmek : Mükemmelleşme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Mükemmelleşme : Mükemmelleşmek durumu.

Mükemmelleşmek : Mükemmel duruma gelmek.

Mükemmelleştirebilme : Mükemmelleştirebilmek işi. Mükemmelleştirme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Mükemmelleştirme : Mükemmelleştirmek durumu.

Diğer dillerde Mükemmel anlamı nedir?

İngilizce'de Mükemmel ne demek? : adj. perfect, excellent, complete, unique, accomplished, all around, alpha plus, ambrosial, banner, beyond praise, bully, capital, champion, classic, classical, classy, commanding, consummate, copybook, dandy, dreamy, elegant, famous, faultless, fine

adv. famously, par excellence, to a turn

n. the dandy

Fransızca'da Mükemmel : parfait/e, complet/ète, perfectionné/e, consommé/e, excellent/e, réussi/e

Almanca'da Mükemmel : adj. allerliebst, ausgezeichnet, edel, einwandfrei, einzig, exzellent, fabelhaft, famos, ff, gelungen, geschliffen, göttlich, großartig, hervorragend, ideal, klasse, knorke, meisterhaft, meisterlich, mustergültig, musterhaft, pfundig, rund, tadellos, tipptopp, toll, trefflich

Rusça'da Mükemmel : adj. превосходный, прекрасный, великолепный, восхитительный, замечательный, совершенный, удивительный, чудный, отличный, отменный

adv. превосходно, совершенно, чудесно, чудно