Observation türkçesi Observation nedir

  • Bir olayın veya olgunun niteliklerini açıklamak amacıyla, her türlü belirtinin planlı bir biçimde izlenmesi.
  • Olayların, belirlenen sırada, düzenli, amaçlı olarak incelenmesi.
  • Bir olayı, bir gerçeği ya da bir nesneyi iyi anlamak için bu olay, gerçek ya da nesnenin türlü belirti ve koşullarını izleme ve inceleme işi. izleme ve inceleme sonucu elde edilen ölçü, puan ya da derece biçimindeki değerlere verilen ad. bir kimsenin ya da bir kümenin etkinliğini belli bir süre gözlemek ve bu süre içinde ortaya çıkan davranışları bir yere yazmak işlemi.
  • Gözlem.
  • İnceleme.
  • Bir gökcismini ya da olayını çıplak gözle ya da bir araçla izleyerek görülen değerleri saptama işlemi.
  • Müşahede.
  • Gözetim.
  • Kendiliğinden oluşan ya da koşulları bilinçli olarak oluşturulan olayları belirdikleri sırada dizgeli ve amaçlı bir biçimde inceleme.
  • Eğitim, uzay, iktisat, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır.
  • Gözlem sonucu.
  • Gözetleme.
  • Görüş.
  • Gözleme.
  • Tetkik.
  • Rasat.
  • Seyretme.
  • Yorum.
  • Gizlice bakma.
  • Düşünce.
  • Doğa olaylarının işleyiş yasalarını bulmak amacıyla yapılan bilimsel araştırmaların ilk basamağı; olayların oluşum ve yürüyüşünü kimi gereçler yardımıyla izleme ve izlenimleri saptama.

Observation ile ilgili cümleler

English: Ali was kept in the hospital overnight for observation.
Turkish: Ali geceleyin gözlem için hastanede tutuldu.

 

English: A careful observation will show you the difference.
Turkish: Dikkatli bir gözlem sana farkı gösterecektir.

English: His observation is sharp, but he says very little.
Turkish: Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.

English: Ali is under observation.
Turkish: Ali gözlem altında.

English: Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars.
Turkish: Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.

Observation ingilizcede ne demek, Observation nerede nasıl kullanılır?

Observation balloon : Gözetleme balonu. Meteoroloji balonu. Olguları kaydetmek için kullanılan balon (genellikle hava şartları hakkındaki araştırma ile ilgili olarak).

Observation car : Geniş pencereli vagon. Seyirlik vagonu. Yolcuların manzarayı seyredebilmelerini sağlamak için büyük pencereleri olan tren yolcu vagonu.

Observation effect : Bir gözlem ya da deneylemede gözlem konusu yapılanların salt bu nedenle bir ölçüde değişmelerine yol açan etki. Gözlem etkisi.

Observation helicopter : Gözetleme helikopteri. Gözlem helikopteri.

Observation instruments : Gözlem araçları. Gözlemlerin nesnel ve kesin olmasını sağlamak amacıyla, başvurulan soru çizinliği, görüşme çizinliği, ölçer, ölçek, sayaç vb. araçlar.

Observation mirror : Dikiz aynası.

Observation unit : Bir alan araştırmasında araştırma sorununun taşıyıcısı olan ve gözlem konusu yapılan birey ya da verilerden her biri. Gözlem birimi.

Observation technique : Olayların doğrudan gözleminden yola çıkarak bilgi üreten ve bu bilgileri yine. gözlem yoluyla sınayarak geçerleyen yordam. Gözlem yordamı.

 

Observation point : Gözetleme noktası. Gözlem noktası. Rasat noktası.

Observation tower : Gözetleme kulesi. Seyir kulesi. Gözlem kulesi.

İngilizce Observation Türkçe anlamı, Observation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Observation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pry : Kaldıraç. Burnunu sokmak. Dikizlemek. Zorla elde etmek. Merakla bakmak. Tecessüs. Başkasının özel yaşamına burnunu sokmak. Koparmak. Gözetlemek.

Disquisitions : Söylev. Nutuk. Araştırma. Tez. Soruşturma. Bilimsel inceleme.

Explications : Yorumlama. Açıklama. Açımlama. İzah.

Explication : Açımlama. Yorumlama. Bir bilimsel sürecin, tanıtlayıcı bilgilerden yola çıkarak ve olaylar arasında kurduğu nedensellik bağlarını gözlemle sınayıp geçerleyerek genellemelere ve yasalara varıp olayları nedenlere bağlama işlevi. İzah. Bir konuyu, bir olayı, bir sorunu ilgili bilim ya da bilgi dalının kurallarına uyarak aydınlatma, çözümleme işi. Açıklama.

Contemplation : Dalma. Dikkatle seyretme. Temaşa. Derin düşünme. Düşünceye dalma. Niyet. Umma. Bekleme. Beklenti.

Common ground : Ortak bir zevk. Ortak düşünceler. Ortak görüşler. Ortak düzlem. Tutku vb. Ortak taban. Ortak payda. Ortak zemin. Uyuşma temeli. Ortak nokta.

Argument : İşlenen konu. Çıkarım. Değiştirgen. Münakaşa. Kanıt. Savunma. Sav. Tartışma. Anlaşmazlık. Delil.

Canvassing : Oy avcılığı yapma. Tetkik etme. Reklam. Propaganda.

Obiter dictum : Tali gerekçe. Mütalaa. Kanaat. Hakimin gayri resmi beyan edilmiş fikri. Mahkemeye sunulan konu ile doğrudan bağlantılı olduğu kararlaştırılmış olmayan yasal kararın bir parçası. Rasgele söz. Önemsiz uyarı.

Checkups : Sağlık kontrolü. Çekap. Genel sağlık kontrolü. Araştırma. Yoklama. Sağlama. Sağlık yoklaması. Check up. Tepeden tırnağa sağlık muayenesi.

Observation synonyms : looking at, radio observation, quest, assessment, interpreation, oversights, etude, communions, peek, concept, quests, beholding, measure, superintendence, muttering, compendiums, pryings, exegesis, stargazing, analysing, watch, gloss, arguments, monitress, interpretation, dissection, monitoring, pried, peeked, supervision, commentary, cogitations, observances.

Observation zıt anlamlı kelimeler, Observation kelime anlamı

Inattention : İnatansiyon. Dikkatsizlik. Gaflet. Dikkat eksikliği. Aymazlık. İhmal. Dikkat etmeme. Özen göstermeme.

Observation ingilizce tanımı, definition of Observation

Observation kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of seeing, or of fixing the mind upon, anything. The act or the faculty of observing or taking notice.