Pen türkçesi Pen nedir

  • Kalem.
  • Hapsetmek.
  • Kümes.
  • Ağıla koymak.
  • Kafes.
  • Kağıda dökmek.
  • Hapishane.
  • Kuğu (dişi).
  • Kalemi ele alıp yazmak.
  • Ağıla kapamak.
  • Ağıl.
  • Kaleme almak.
  • Dolmakalem.
  • Kodes.
  • Tükenmez kalem.
  • Yazı üslubu.
  • Kapatmak.
  • Mürekkepli kalem.
  • Yazmak.

Pen ile ilgili cümleler

English: Ali handed the pen to Mary.
Turkish: Ali kalemi Mary'ye uzattı.

English: Ali handed his pen to Mary.
Turkish: Ali kalemini Mary'ye uzattı.

English: Alejandra wrote to her pen pal in Italy.
Turkish: Alejandra İtalya'daki mektup arkadaşına yazdı.

English: Ali bent down and picked up the pen that he'd dropped.
Turkish: Ali eğildi ve düşürdüğü kalemi aldı.

English: Ali didn't know where his pen was.
Turkish: Ali dolma kaleminin nerede olduğunu bilmiyordu.

Pen ingilizcede ne demek, Pen nerede nasıl kullanılır?

Pen acceleration : Kalem ivmesi.

Pen and ink : Mürekkeple çizilmiş. Kalemle yazılmış. Kötü koku. Mürekkepli kalemle yazılmış. Kalemle çizilmiş.

Pen annotation : Kalem ek açıklaması.

Pen based computer : Kalem bilgisayar.

Pen box : Kalem kutusu. Kalemlik.

Pen menu : Kalem menüsü.

Pen force : Kalem kuvveti.

Pen driver : Kalem sürücüsü.

Pen computer : Kalemli bilgisayar.

Pen friend : Mektup arkadaşı.

İngilizce Pen Türkçe anlamı, Pen eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pen ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Calaboose : Küçük hapishane. Cezaevi.

Aureola : Hale. Işık halkası. Atmosfer. Ayla.

Chicken house : Tavuk kümesi.

Versify : Nazımlaştırmak. Nazım yapmak. Şiir ile ifade etmek. Şiir yazmak. Şiir haline koymak.

Grillage : Ağ dizge. Yumuşak zemine yapılan inşaat temeli olarak kurulan kirişler veya çelikten oluşan ağ. Izgara. Izgara sistem. Griyaj. Temel ızgarası. Çapraz çizgiler oluşturan parmaklıklar ağı. Yükü daha geniş alan üzerine yaymak ve desteklemek için beton temel içine yerleştirilmiş nervürlü çelik ızgarası.

Confining : Hapsedilme. Loğusa olmak. Kısıtlayan. Kapamak. Hapsetme. Tutmak. Sınırlamak.

Fold : Çırpmak. Kıvrım. Çökmek. Kavuşturmak. Kapanmak. Katlamak. Kıvrılmak. Bükülmek. Yavaş yavaş katmak.

Drawing up : Sıvamak. Kaleme alma. Ayarlamak. Düzenlemek. Yetişmek. Dizmek. Durmak. Dikleştirmek. Durdurmak (araba, at vb.).

Cote : Sığınacak yer. Kuş yuvası. Kulübe. Mandıra.

Conceives : Tasavvur etmek. Kurmak. Akıl erdirmek. Anlamak. Aklı almak. Ortaya çıkarmak. İfade etmek. Hamile kalmak. Tasarlamak. Göz önünde bulundurmak.

Pen synonyms : write on, writing implement, write of, write about, create verbally, custody, toss off, penned, style of writing, detain, write copy, detaining, bar, cooped, annotate, confine, coop, stylographic pen, pounded, wrote down, reference, ball pen, items, cooler, verse, halation, cite, penciller, adopt, aureoles, stylo, commit to writing, clerking.

Pen ingilizce tanımı, definition of Pen

Pen kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To shut up, as in a pen or cage. To write. To indite. To inclose. A small inclosure. To confine in a small inclosure or narrow space. As, a pen for sheep or for pigs. To compose and commit to paper. A feather. As, to pen a sonnet. To coop up, or shut in. To compose.