Rose türkçesi Rose nedir

  • Gül pembesi.
  • Lal.
  • Pembemsi kırmızı.
  • Rüzgar gülü.
  • Hortum ağzı.
  • Pembe.
  • Gül.
  • Gül deseni.
  • Güzel kız.
  • Gül rengi.
  • Rozet.
  • Süzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası).
  • Roze.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Gülgiller (rosaceae) familyasından, reseptakulumu olgunlukta etlenen ve fındıksı meyveleri saran, genellikle yapraklarını döken dikenli çalılar halinde olan, ülkemizde 24 tür ile temsil edilen bir cins.

Rose ile ilgili cümleler

English: Ali bought a rose and gave it to Mary.
Turkish: Ali bir gül aldı ve onu Mary'ye verdi.

English: A rose smells sweet.
Turkish: Bir gül güzel kokar.

English: "Tom gave Mary a box of chocolates and one long-stemmed rose for her birthday." "That's really sweet."
Turkish: "Tom Mary'ye doğum günü için bir kutu çikolata ve uzun saplı bir gül verdi" " O gerçekten hoş."

English: A red rose means love.
Turkish: Kırmızı bir gül aşk anlamına gelir.

English: A rose is a beautiful flower.
Turkish: Bir gül güzel bir çiçektir.

Rose ingilizcede ne demek, Rose nerede nasıl kullanılır?

Rose acacia : Kırmızı yalancı akasya. Kırmızı salkımağacı. Kırmızı akasya.

Rose aphid : Gülbiti. Gül yaprakbiti. Üç milimetreye yakın boyda olup, gül yaprak ve sürgünlerinden özsu emerek yaşayan yeşil esmerimsi yaprakbiti.

 

Rose aphis : Böcekler (ınsecta) sınıfının, hortumlu böcekler (rhynchota) takımının, eş kanatlılar (homoptera) alt takımından, 3 mm kadar uzunlukta, yeşil renkli, güllerin çiçek saplarında, taze dallarında birçoğu bir arada yaşayan bir eklem bacaklı türü. Gül biti.

Rose bay : Zıkkım ağacı. Ağı ağacı. Ağı çalışı. Zakkum. Ağlı ağacı. Ağıağacı. Zakkumgiller (apocynaceae) familyasından 6 m kadar boylanan, yaprak dökmeyen pembe veya kırmızı çiçekli, süs bitkisi olarak da yetiştirilen bitki. ağu ağacı.

Rose bengal stain : Rose bengal boyası. Keratokonjuktivis sikka, herpetik dendritik ülserler, displaziler, metaplazik değişik tip keratitisler ve keratitis punktatada nekrotik hücrelerin tespitinde kullanılan floresan özellikte boya.

Rose bit : Rozbit.

Rose geranium : Itır.

Rose coloured starling : Ala sığırcık. Alasığırcık.

Rose hip : Kuşburnu.

Rose colored : Gül rengi. Pembe. Gül renkli. Gül kurusu renkli. Gül pembesi.

İngilizce Rose Türkçe anlamı, Rose eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rose ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Nymphs : Peri. Yarı ergin böcek. Genç ve güzel kız (şiir). Su perisi. Larva. Nimfa. Orman perisi. Yenilebilir bir kurbağa. Nimfa (yarı ergin böcek).

Centerpiece : Sofra ortasındaki süs. En önemli öğe. Masaya konulan orta süsü. Merkezi konumdaki obje. Göbek. En önemli parça. Ortada yer alan süsleme (bir masanın, vb.). Göbek süsü.

Centerpieces : Göbek. Göbek süsü. Ortada yer alan süsleme (bir masanın, vb.). Merkezi konumdaki obje. En önemli parça. En önemli öğe. Masaya konulan orta süsü.

 

Hip : Kalça eklemi. Uyluğun gövdeye eklendiği yerde, bacağın üst kısmıyla böğür arasındaki vücudun kabarık bölgesi. Gül tohumu. Çatı dış açısı. İç sıkıntısı. Kuşburnu. Modern. Kuruntu. İçini sıkmak.

Rosy : Gül biçiminde. Gül renkli. Gül gibi. Bir bayan ismi. Güllü. Umut verici. Parlak. Güzel.

Vane : Tüy bayrağı. Kanatçık. Tüyün yumuşak kısmı. Yelkovan. Fırıldak. Kuşlarda tüy ekseninin çevresinde bulunan ve radyus ile ramuslardan meydana gelen safiha biçimindeki parça. veksillum. Pervane kanadı. Fırdöndü. Zeval.

Cock : Dikmek. Erkek av kuşu. Önder. Rüzgargülü. Kurmak. Ot yığını. Vana. Horoz. Kullanma yerinde suyu açıp kapamakta kullanılan araç.

Abiotic factor : Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Abiyotik faktör. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

Shrub : Şarap. Ağaççık. Funda. Çalı. Çepel. Şurup. Alkollü meyve şurubu. Bodur ağaç. Ağaçsı.

China rose : Menekşegülü. Çin gülü.

Rose synonyms : mountain rose, rosa eglanteria, rosa laevigata, rosa canina, sweetbrier, banksia rose, baby rose, summer damask rose, rosa odorata, pinwheel, rosa spithamaea, genus rosa, rosa banksia, rosa damascena, rosa pendulina, multiflora, rosa chinensis, japanese rose, cherokee rose, rosa multiflora, multiflora rose, rosa moschata, ground rose, rosehip, windmill, garnets, pinkest, cocks, aardvarks, brier, rosiest, wind rose, musk rose.

Rose zıt anlamlı kelimeler, Rose kelime anlamı

Achromatic : Renksemez. Renksiz. Renksiz; renk meydana getiren en küçük uyartıya duyarsız. Biyoloji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Renközü olmayan. (siyah, beyaz ve gri, renksemezdir). renkserin karşıtı. Perdesi değişmeyen. Akromatik. Renk değişikliği yapmayan, ışığı renklerine ayırmadan kıran, akromatik, akromatoz.

Rose ingilizce tanımı, definition of Rose

Rose kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A flower and shrub of any species of the genus Rosa, of which there are many species, mostly found in the morthern hemispere. To redden. To flush. To render rose-colored.