Story türkçesi Story nedir

  • Söylenti.
  • Efsane.
  • Tarih.
  • Bina katı.
  • Kat.
  • Kıtır.
  • Konu.
  • Martaval.
  • Öykü.
  • Yalan.
  • Makale.
  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Henüz oyunluk biçiminde işlenmemiş bir film konusuna verilen yazınsal biçim. bir film tamamlandıktan sonra, bu filmin konusundan çıkarılan ve çeşitli amaçlarla kullanılan yazınsal biçimi.
  • Anlatı.
  • Hikaye.
  • Sinema ve televizyon alıcısının, fotoğraf aygıtının merceğinin, üzerine yöneltildiği ve görüntüsünü saptamayı amaçladığı temel varlık, nesne, görünüm. bu yolda saptanmış olan nesne. öykülü bir filmin ya da televizyon oyununun en kısa biçimde anlatılabilecek olgusu.
  • Rivayet.
  • Masal.

Story ile ilgili cümleler

English: Ali didn't find Mary's story very interesting.
Turkish: Ali Mary'nin hikayesini çok ilginç bulmadı.

English: "Confessions" by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
Turkish: Aziz Augustine tarafından yazılan "İtiraflar" bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.

English: Ali believed the story that Mary told him.
Turkish: Ali Mary'nin ona anlattığı hikayeye inandı.

English: A newspaper printed a story about the operation.
Turkish: Bir gazete operasyon hakkında bir hikaye yazdı.

English: "Is his story true?" "I'm afraid not."
Turkish: "Hikayesi doğru mu?" "Korkarım değil."

 

Story ingilizcede ne demek, Story nerede nasıl kullanılır?

Story board : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Resimli taslak. Abd'de belirli bir tecimsel izlenceyi ya da filmi özetleyen dizi resimler.

Story book : Hikaye kitabı.

Story completion : Bireye, ilgisini bir konuda odaklaştırmaya yeterli, ancak bir sonuca bağlanmamış bir öykü parçacığı ya da bir olaylar dizisini sunarak bütünlemesini isteyen çıkarımcı yordam. Öykü bütünleme.

Story editor : Büyük yapımevlerinde, filmlerde kullanılmak üzere konu, buluş araştırmak, gönderilen oyunlukları incelemek, bunların özetlerini çıkarmak, oyunlukları hazırlamak işlerini yöneten kimse. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Oyunluk görevlisi.

Story film : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Öykülü film. Gerçek yaşamdan alınma ya da oyunluk yazarının düşgücüyle yarattığı bir konuyu öykü biçiminde sunan film.

Story telling film : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Öykülü film. Gerçek yaşamdan alınma ya da oyunluk yazarının düşgücüyle yarattığı bir konuyu öykü biçiminde sunan film.

Story hour : Masal saati. Halk kitaplıklarının çocuk kitapları bölümünde ya da çocuk kitaplıklarında küçük okuyuculara masal anlatmak için ayrılan belirli saat. (genel olarak yarım saati geçmez.).

Story telling : Hikaye anlatımı. Öykü anlatıcılığı.

Story interview scale : Öykülü ölçekler. Çıkarıma yordamlar arasında yer alan ve sınarları kısa öykülerden oluşan ölçek.

Story writer : Romancı. Hikayeci.

İngilizce Story Türkçe anlamı, Story eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Story ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Humbugs : Hile. Şarlatanlık. Aldatmak. Sahtekarlık. Üçkağıt. Palavra. Kazık atmak. Dümen. Riyakarlık.

Layer : Birbiri üzerine serilmiş, yayılmış ya da kimyasal olarak oluşmuş, varlığı kimyasal ve fiziksel yöntemlerle belirlenebilen özdek bölgesi. Kat kat kesmek. Topçu. Daldırma yapmak. Katmanlara ayırmak. Fidan daldırmak. Tabaka. Bilgisayar, kimya, madencilik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yumurtlayan.

Fairytale : Fantastik güçler ve varlıklar içeren öykü (periler, cadılar, vb.). Peri masalı. Diğerlerini kandırmak için yaratılan hayali veya inanılmaz hikaye.

Headings : Konu başlıkları. Manşet. Başlık. Yeraltı geçidi. Kafa vuruşu. Baş kısım. Başlıklar. Rota. Baş.

Hearsays : Söz. Dedikodu. Duyuma dayalı anlatım. Kulaktan dolma. Şayia. Bir tanığın başka bir kimseden aldığı bilgilere dayanarak yaptığı tanıklık. Kulak dolgunluğu.

Rumouring : Tevatür. Yaymak. Söz. Şayia. Tevatur. Söylenti çıkarmak. Dedikodu yapmak.

Decks : Güverte. Üst kısım. İskambil destesi. Deste.

Kat : Katal.

Message : Bir duraktan başka bir durağa bilgi iletmek üzere düzenlenmiş herhangi bir simgeler ya da damgalar birleşimi. Not. Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Resmi bildiri. Mektup. Bildiri. İleti. Mesaj. İletişim araçlarıyla okur ya da izleyicilere aktarılan olay ya da yorum. Haber.

Column : Kuyruk. Köşe. Sütun. Kol. Basamak. Basamak (matematik terimi). Kolon. Omurgalılarda kalın bağırsağın rektumdan önce gelen, dışkıdan fazla suyu emen bölgesi. böceklerde bağırsağın ikinci bölgesi. elektron mikroskobunda elektromanyetik merceklerin yerleştirildiği, içinden elektronların geçtiği havası boşaltılmış metal boru.

Story synonyms : mystery story, heroic tale, artificial, claptrap, recitals, faming, writing, businesses, fabrications, storey, fairy, date, narrative, humbugged, fable, boloney, scuttlebutt, tearjerker, fairy tale, purviews, film story, grapevines, bunkum, fold, geste, mystery, article, narratives, crease, cock and bull story, accounts, popcorn, affair.

Story ingilizce tanımı, definition of Story

Story kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A statement. A set of rooms on the same floor or level. A history. To tell in historical relation. A description of past events. A narration or recital of that which has occurred. To make the subject of a story. A record. A floor, or the space between two floors. Also, a horizontal division of a building`s exterior considered architecturally, which need not correspond exactly with the stories within. To narrate or describe in story.