Sığı nedir, Sığı ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Bir çeşit geyik, karaca.

Sığı ile ilgili Cümleler

  • “Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.”
  • Sığır açlıktan dolayı öldü.
  • Babam sığır aldı.
  • Köpekler sığırları gütmeye yardım eder.
  • Almanya bu yıl yaklaşık bir buçuk milyon sığınmacı bekliyor.
  • Ali ve ailesi bu haftanın başlarında 20 baş sığır sattı.
  • Şansölye Merkel tüm Suriyeli göçmenlerin Almanya'ya gelip sığınma başvurusunda bulunmasına izin verileceğini söyledi.
  • Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
  • Sığınacak yer ara.
  • “Ben de aç duracak değilim ya! Bizim orada senin gibi bir ağa yok ki koltuğunun altına sığınalım.”
  • “Kaç kez şakaya sığınıp benzer yanıtlar vermişti.”
  • Ali sığır almamı istemesine rağmen ben tavuk aldım.
  • Yakınları bağışlatınca da ayaklarına kapanarak gölgesine sığınmıştı.
  • Sığınma için acil bir ihtiyaç vardır.
  • Sığır eti, tavuktan daha pahalıdır.
  • Sığır eti iyidir.
  • Sığırlar açlıktan ölüyor.

Sığı ile ilgili Atasözü veya Deyim

adaletine sığınmak : birinden anlayış, hoşgörü, yakınlık beklemek.

affınıza sığınarak : “hoşgörünüze güvenerek” anlamında kullanılan bir nezaket sözü.

eteğine yapışmak (veya sığınmak) : birinin koruyuculuğu altına girmek.

 

gölgesine sığınmak : birinin emri altına girmek.

koltuğunun altına sığınmak : birinin koruyuculuğuna sığınmak.

şakaya sığınmak : şakaya vurmak.

Sığı anlamı, kısaca tanımı

Abrak sığırı : Fransa’dan köken alan, vücudu derin ve kaslı, rengi geyik renginden kahverengiye kadar değişen tonlarda, boynuzlu, farklı çevre koşullarına ve yetiştirme sistemlerine kolay uyum sağlayan, iş verimi yönünde yetiştirilen, uysal mizaçlı, oldukça dayanıklı ve tripanosomaya karşı doğal olarak dirençli, karkas verimi yüksek, eti yağsız, kaliteli ve mermerleşme oranı yüksek, günümüzde sütçü özelliğini devam ettirmesine rağmen özellikle et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı

Ala sığırcık : Beyaz renkli sığırcık. Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasından, 21 cm kadar uzunlukta, başı, kanatları ve kuyruğu kara, diğer bölgeleri pembe, erkeğinin tepeliği olan, Ön Asya ve Balkanlarda steplerde yaşayan bir tür. Pembe sığırcık. Çekirgeyi kıran bir çeşit sığırcık kuşu.

Alaca sığırcık : Ala sığırcık. [Bakınız: ala sığırcık].

Alentejana sığırı : Portekiz’den köken alan, İspanya’da bulunan, uzun boynuzlu, altın kırmızısı renginde, et ve iş verimi amacıyla yetiştirilen sığır ırkı.

Amerikan beyaz park sığırı : Ağırlıklı olarak İngiliz ırkından köken almasına rağmen çoğunlukla ABD’ de yetiştirilen, % 3-5’i boynuzlu, beyaz renkli, göz ve burun çevresi ve kulak içleri siyah veya kırmızı renkli, dayanıklı ve annelik içgüdüleri gelişmiş, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay, birçok yetiştirme sistemine kolay uyabilen, karkas verimi yüksek, bir etçi ırk olarak tanınmasına rağmen süt verimi yüksek, gebe kalma oranı yüksek, günümüzde ABD’ de et verimi yönünden seleksiyon uygulanarak geliştirilmeye çalışılan etçi sığır ırkı.

 

Amerikan sığırı : ABD’ den köken alan, kötü çevre koşullarına uyum sağlamak ve bitki örtüsünü en iyi biçimde değerlendirmek amacıyla geliştirilmiş, 1/2 Brahman, 1/8 Bizon, 1/4 Şarole, 1/16 Hereford, 1/16 Shorthorn genotipi taşıyan sığır ırkı.

Amrit mahal sığırı : Hindistan’dan köken alan, bakımı ve idaresi için özel önlemler gerektiren, vücudu orta uzunlukta, kılları kısa ve parlak, rengi genellikle gri, çoğunlukla beyazla siyaha yakın gri tonlarında, derisi, burun ucu, tırnakları ve kuyruk ucu siyah renkli, baş ve boynuz yapısı dikkat çeken en önemli özeliği olan, başı iyi gelişmiş, üçgen şeklinde ve uzun, alnı kubbe şeklinde, boynuzları ise başının tam üst noktasından çıkan ve birbirine oldukça yakın biçimde yukarıya ve geriye doğru devam eden, genellikle boynuz uçları siyah renkli, gözleri kan çanağına dönmüş görünümde, gerdanı küçük, boyun bölgesinde gerdanı bulunan, öncelikle süt verimi için yetiştirilen, iş gücünden yararlanmak üzere çekim hayvanı olarak da kullanılan, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Andaluzya sığırı : İspanya’dan köken alan, genellikle siyah veya siyah-kahverengi renkli, uzun yıllar boyunca iş verimi yönünde yetiştirilmiş sığır ırkı.

Ankole sığırı : Doğu Afrika’dan köken alan, çok az su ve otlağın bulunduğu kötü çevre ve iklim koşullarında bile hayatını devam ettirebilen, dayanıklı, çok etkin ve enerjik yapılı, bazıları yabancılara karşı saldırgan olabilen, boynuzları alışılagelmişin dışında çok uzun ve geniş çaplı, genellikle kırmızı renkli olmasına rağmen siyah, sarımsı kahverengi ve benekli bireyleri de gözlenen, memeleri gelişmemiş ve küçük yapılı, süt verimi yetersiz olmasına rağmen yerli kabilelerin çoğunda günlük sağım yapılmasının önemli bir gelenek olması nedeniyle yetiştirilen ve bazı kabileler tarafından iş gücünden de yararlanılan sığır ırkı.

Ankole watusi sığırı : Afrika’dan köken alan, Afrika yerlileri tarafından yıllardır iş ve törensel amaçlı yetiştirilmiş, 1800’lü yıllarda egzotik görüntüsü nedeniyle Amerika ve Avrupa’daki hayvanat bahçelerine getirilen, günümüzde karkas yağ ve kolesterol oranının düşük olması nedeniyle değer kazanan, vücudu orta büyüklükte, boynuzları alışılagelmişin dışında çok uzun, geniş çaplı ve genellikle simetrik, dayanıklı yapıda, süt verimi düşük olmasına rağmen sütündeki yağ oranı oldukça yüksek, rengi genellikle kırmızı tonlarında olmasına rağmen siyah, sarımsı kahverengi ve benekli de olabilen sığır ırkı.

Avustralya alçak arazi sığırı : Avustralya’dan köken alan, çoğu özelliği köken aldığı Angus sığır ırkına benzeyen, etçi sığır ırkları arasında en küçük yapılısı ve 3 yaşında standart bir etçi sığırın yalnızca % 60 ağırlığına ulaşabilen, büyüme oranı doğumu takiben çok hızlı, ergin inekleri yaklaşık 8 ay boyunca buzağılarını emziren, ineklerinin annelik özellikleri gelişmiş ve süt verimi buzağılarına fazlasıyla yeten, genellikle siyah renkli, doğuştan boynuzsuz, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay etçi sığır ırkı.

Avustralya braford sığırı : Avusturalya’dan köken alan, % 50 Hereford ve % 50 Brahman genotipi taşıyan, hörgüç, gevşek deri yapısı ve kısa tüy yapısı gibi Brahman özelliklerini taşıyan, renk özellikleri Hereford ırkına benzeyen, sıcağa, kene enfeksiyonlarına ve kötü tropikal koşullara karşı dirençli sığır ırkı.

Avustralya frizyan sahiwal sığırı : Avustralya’dan köken alan, Queensland’da tropik bölge koşullarında süt veriminden yararlanmak amacıyla Sahiwal, Pakistan Zebu’sunun sütçü tipi ve Avustralya Holştayn-frizyan ırkları kullanılarak geliştirilmiş, tropik koşullar altında bile güvenilir düzeydeki süt ve döl verimiyle birlikte sıcağa ve kenelere karşı direnç gösteren, bu koşullar altında Holştayn ırkından % 15 daha yüksek verim gücü ortaya koyan sütçü sığır ırkı.

Avusturya dağ sığırı : İspanya’dan köken alan, özellikle dağlık bölgelerde ve ekstantif sistemlerde yetiştirilen, mera bitki örtüsünü iyi değerlendiren, vücudu orta büyüklükte, kahverengi veya krem renkli, alnı dışa doğru hafif çıkık, merme ve göz çevresi açık renkli bir bantla çevrili, gerdanı büyük, göğsü derin, bacakları kısa ve vücudunun arka kısmı kaslı, meme ve meme bağlantıları iyi gelişmiş, cinsel olgunluğa erken ulaşan ve yardıma gereksinim duymaksızın kolay buzağılayan, annelik özellikleri gelişmiş, dayanıklı, uysal mizaçlı etçi sığır ırkı.

Avusturya vadi sığırı : İspanya’dan köken alan, fakat Avrupa’da da yaygın olarak yetiştirilen, güçlü bir görünüme sahip, renk aralığı açık sarıdan kırmızıya kadar değişen tonlarda, genellikle kestane renkli, dişileri daha açık renkli, erkekleri daha koyu renkli ve başın arka kesimi, boyun, gerdan, karın altı ve ayaklar tamamen siyah renkli, boynuzu beyaz renkli ve uç kısımları siyah, oldukça sakin mizaçlı, annelik özellikleri gelişmiş etçi sığır ırkı.

Ayrshire sığırı : İskoçya’dan köken alan, vücudu orta büyüklükte, güçlü ve sağlam yapılı, kırmızı beyaz alaca renkli, boynuzları uzun, meme yapısı gelişmiş, dayanıklı yapıda ve ayak-bacak problemlerine rastlanmayan, çevreye uyum yeteneği yüksek ve tüm yetiştirme sistemlerine uyum sağlayaabilen, sütünün bileşiminden dolayı özellikle bebek ve çocuk sağlığına yararlı sütçü sığır ırkı.

Bakar sığırı : Hindistan’dan köken alan, rengi genellikle gri veya grimsi beyaz, alnı geniş ve düz veya hafif dışbükey, gözleri büyük ve hafif dışa doğru çıkık, boynuzları orta büyüklükte, kulakları sarkık, boynu kısa, hörgücü sıkı ve sağlam, gerdanı orta büyüklükte, düşük kaliteli yemleri iyi değerlendiren, iş verimi yönünde yetiştirilen, ineklerinin süt verimi iyi sığır ırkı.

Baladi sığırı : İsrail, Suriye, Lübnan ve Ürdün’den köken alan, rengi kahverengiden siyaha veya alacaya kadar değişen, ortalama % 30’u boynuzsuz, iş verimi amacıyla yetiştirilen sığır ırkı.

Barzona sığırı : ABD’nin Arizona bölgesinden köken alan, vücudu orta büyüklükte, rengi açık kırmızıdan koyu kırmızıya kadar değişen tonlarda ve bazen karın altı ve kuyruk ucu beyaz renkli, ayak ve bacakları güçlü ve ökçe çürüklüğüne karşı dirençli, kolay buzağılayan, buzağıları dayanıklı ve güçlü, hemen hemen tüm iklim koşullarında hayatta kalabilecek kadar dayanıklı, diğer ırklarla karşılaştırıldığında otlarken çok hızlı hareket eden, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay, farklı yetiştirme sistemlerine uyum gösterebilen sığır ırkı.

Başa sığınık : [Bakınız: Sona sığınım].

Başa sığınım : Bir kelimenin, vurgusunu bırakarak, bazen de şeklini değiştirerek beraberce bir ses birliği meydana getirmek üzere arkadan gelen kelimenin baş tarafına sığmırcasına bağlanması: O bir'den öbür gibi.

Beefmaster sığırı : ABD’ den köken alan, % 50 Brahman, % 25 Hereford ve % 25 Shorthorn genotipi taşıyan, vücudu iri yapılı, rengi genellikle kahverengimsi kırmızı, yılda bir yavru veren ve buzağılarının küçük yapılı olması nedeniyle kolay buzağılayan, buzağıları hızla büyüyen, dayanıklı ve farklı çevre ve iklim koşullarında başarıyla yetiştirilen etçi sığır ırkı.

Belarus kırmızı sığırı : Beyaz Rusya’dan köken alan, iskelet sistemi hafif ve sağlam, kasları gelişmiş, vücudu arkaya doğru hafif biçimde yükselen, vücudun orta kısmı iyi gelişmiş ve karnı geniş, rengi kırmızı veya pas kırmızısının değişik tonlarında, öncelikle süt verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen besi yeteneği de tatmin edici, kombine verimli sığır ırkı.

Belçika kırmızı sığırı : Belçika’dan köken alan, hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

Belçika mavi sığırı : Belçika’dan köken alan, 1850–1890 yılları arasında Belçika’nın yerli kırmızı ve siyah alaca sığırlarının İngiltere’den ithâl edilen sütçü Shorthorn ırkı sığırlarla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, günümüzde öncelikli olarak et verimi yönünde seleksiyon uygulanan ve et verimi yönünde yetiştirilen, vücudu iri yapısı, biçimli kasları ve yuvarlak dış görünümüyle dikkat çeken, arka kısmı düz bir biçimdeyken butlar dışarı doğru meyilli, omuz, kalça, bel ve but bölgesi yüksek derecede kaslı, çift kat kas oluşumu gözlenen, rengi beyaz, mavi ve bazen siyah olabilen, kuyruğu çıkıntılı bir görünümde, eti oldukça yumuşak ve yüksek derecede kaslı olması nedeniyle düşük yağ ve kolesterol içeren, yağsız ve et oranı yüksek kaliteli karkas verimine rağmen çoğu kez sezaryenle doğum yapması nedeniyle yetiştirilmesi zor, uysal mizaçlı, uyum yeteneği yüksek ve farklı çevre ve iklim koşullarında başarıyla yetiştirilen etçi sığır ırkı.

Belmont adaptaur sığırı : Avustralya’dan köken alan, 1950’li yıllarda Hereford ve Shorthorn ırkları arasında yapılan birleştirmeler sonucunda geliştirilmiş, bölgesel sıcaklığın oluşturduğu strese ve kene enfeksiyonlarına karşı direncin arttırılması yönünde seleksiyon uygulanan, boğaları orta büyüklükte, cinsel olgunluğa erken ulaşan ve bakım ve idaresi kolay, kılları parlak ve düzgün, kene enfeksiyonlarına karşı direnç geni taşıyan ve bu genin aktarılması için embriyo transferlerinde ve melezlemelerde kullanılan sığır ırkı.

Belmont kırmızı sığırı : Avustralya’dan köken alan, % 50 Afrikander, % 25 Hereford ve % 25 Shorthorn genotipi taşıyan sıcaklık ve kene enfeksiyonlarına karşı dirençli sığır ırkı.

Bhagnari sığırı : Pakistan’ın Belucistan eyaletinden köken alan, rengi beyazdan griye kadar değişen tonlarda, boğalarında boyun, omuz ve hörgüç daha koyu renkli, vücudu iri ve sıkı yapılı, boynuzları kısa ve kesik tarzda, hörgücü küçük veya orta büyüklükte, kuyruk ucu siyah renkli, ağır çekim işleri için uygun ve iş verimi yönünde yetiştirilen, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Blanco orejinegro sığırı : Kolombiya’nın Antioquia bölgesinden köken alan, beyaz renkli ve üzerinde siyah noktalar bulunan, dağlık bölgelerde kahve üretiminde çekim amaçlı iş gücünden yararlanılan ve süt verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

Boran sığırı : Etiyopya’dan köken alan, Somali’nin boran kabilesinin yerli ırklarının etçi ırklarla ve daha sonra Doğu Afrika’ya yayılarak Şarole ve Bos indicus sığırlarla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, Güney Etiyopya, Kuzey Kenya ve Güneybatı Somali’de yetiştirilen, genellikle beyaz veya gri renkli, kırmızı veya alaca da olabilen, boğalarında çoğunlukla siyah benekler görülen, sıcaklık, kene enfeksiyonları ve göz hastalıklarına karşı dirençli, susuzluğa dayanabilen ve düşük kaliteli yemlerle yaşamını sürdürebilen, döl verimi yüksek ve erken cinsel olgunluğa ulaşan, öncelikli olarak et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

Bos indicus sığırı : Gerdan bölgesindeki yapılı derisi iyi gelişmiş ter bezleri, boyun ve omuzun üstündeki hörgüç ve sarkık kulaklarıyla ayırt edilen sığır alt türü, Hint sığırı, Zebu.

Bos taurus sığırı : İngiltere’de veya Avrupa’da yetiştirilen, boynuzlar arasında belirgin bir çıkıntının varlığıyla sığır cinsinin diğer türlerinden ayrılan sığır alt türü.

Bosna sığırı : Bosna’dan köken alan, eski Yugoslavya, Hırvatistan Makedonya, Bosna ve Sırbistan’da yetiştirilen, vücudu küçük yapılı, Yugoslavya’da yetiştirilenleri kırmızı renkli, Makedonya’da yetiştirilenleri mavi-gri renkli, bölgesel olarak çok sayıda varyetesi bulunan ve renk farklılıkları gösteren, bölgenin yerli sığır ırkı.

Boz sığır : Türkiye’de Batı Anadolu ve Trakya bölgelerinin yerli ırkı olan, ayrıca Bulgaristan, Yunanistan ve Romanya’da da benzer sığırların yetiştirilmesi nedeniyle Balkan bölgesinin ortak bir yerli ırkı olarak kabul edilen, vücudu iri, kemik yapısı sağlam, rengi açık gümüşten koyu kül rengine kadar değişen, merme, tırnak ve boynuz uçları koyu renkli, boğaları göz çevresinde siyah renkli bir halkaya sahip ve ineklere göre daha koyu renkli, boynuzları uzun, kaba ve önce öne sonra yukarıya doğru uzanan, step iklimin koşullarına gayet dayanıklı, kaba yemleri iyi değerlendiren, döl verimi düşük, Bos taurus prigeminus grubu sığır ırkı.

Braunvieh sığırı : İsviçre Alplerinin en iri yapılı ırkı olan, vücudu uzun ve kaslı, ayak ve bacakları güçlü, çoğunlukla kahve renkli olup açık griden koyu çikolata rengine kadar değişen tonlarda ve sırt bölgesinde daha açık renkli bir hat bulunan, merme ve kuyruk ucu siyah renkli, merme çevresi, karın altı ve memeleri açık renkli, boyun ve omuzları vücudunun diğer kesimlerine göre daha koyu renkli, tüyleri kalın, oldukça uysal mizaçlı, dağ koşullarına dayanıklı, günümüzde daha çok entansif sistemlerde öncelikli olarak süt verimi yönünde yetiştirilen, kombine verimli sığır ırkı, kahverengi dağ sığırı.

Buzağı sığırı : Buzağı, dana, eşek, tay ve benzerleri hayvanlardan oluşan sürü.

Charbray sığırı : Şarole ve Brahman ırklarının birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, 5/8 Şarole ve 3/8 Brahman genotipi taşıyan, vücudu iri yapılı, hörgüçsüz, derisi oldukça ince, gerdanı geniş, büyüme oranı oldukça hızlı sığır ırkı.

Chianina sığırı : İtalya’dan köken alan, en eski sığır ırkları arasında yer alan, çevresel koşullar nedeniyle geniş varyeteler gösteren, vücudu oldukça büyük ve silindirik yapıda, bacakları uzun, rengi beyazdan çelik grisine kadar değişen tonlarda, genellikle beyaz renkli, kasları gelişmiş ve özellikle omuz ve butlarda belirgin, erken gelişen, yemden yararlanma yeteneği yüksek, karkas verimi yüksek, yağ oranı düşük, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay, önceleri ağırlıklı olarak iş verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen günümüzde et verimi yönünde yetiştirilen etçi sığır ırkı.

Costeno con cuernos sığırı : İspanya’dan köken alan, rengi genellikle kırmızı veya portakal renginde, bazen kestane rengi de olabilen, boynuzları yukarıya doğru yönelmiş biçimde, süt verimi yönünde yetiştirilen ve çekim hayvanı olarak kullanılan sığır ırkı.

Çin siyah alaca sığırı : Çin’den köken alan, Alman siyah alaca ırkı boğaların Çin’in yerli sığırlarla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, siyah beyaz alaca renkli, sütçü sığır ırkı.

Dajal sığırı : Hindistan’ın Pencap eyaletinden köken alan, beyaz veya gri renkli, ergin boğalarının boyun, omuz ve hörgüç bölgesinde rengi koyulaşarak neredeyse siyaha dönen, çekim hayvanı olarak kullanılan ve iş veriminden yararlanılan sığır ırkı.

Dangi sığırı : Hindistan’dan köken alan, vücudu orta büyüklükte ve derin, hantal yapılı, kafası küçük ve alın bölgesi hafif çıkık, mermesi büyük, boynuzları değişkenlik göstermesine rağmen genellikle kısa ve kalın, gerdanı hafif sarkık, hörgüç orta büyüklükte ve sağlam yapılı, tüyleri parlak, kırmızı-beyaz veya siyah-beyaz renkli, yüksek miktarda yağış alan, dağlık ve tarımsal olarak zayıf bölge koşullarına dayanıklı, öncelikle çekim hayvanı olarak kullanılan, ineklerinin süt verimleri düşük sığır ırkı.

Danimarka jersey sığırı : Danimarka’dan köken alan, 1800’lü yılların son ve 1900’lü yılların ilk dönemlerinde İsveç’ten ithâl edilen Jersey ırkı sığırlardan geliştirilmiş, Danimarka’nın özellikle Batı Fünen bölgesinde yetiştirilen sığır ırkı.

Danimarka kırmızı sığırı : Danimarka sahillerine yakın adalardan köken alan, North Slesvig Red, Angeln ve Ballum ırklarının adanın yerli ırklarıyla melezlenmesi sonucu geliştirilmiş, 1970’li yıllarda ırk içerisine esmer ırk genotipi de katılmış, vücudu iri yapılı, rengi koyu kırmızı, sütçü bir yapı gösteren, meme yapısı iyi gelişmiş, aynı zamanda besi yeteneği ve et verimi de yüksek, sütçü sığır ırkı.

Dekster sığırı : İrlanda’dan köken alan, Dexter tarafından Kerry ve Devon ırkları kullanılarak geliştirildiği iddia edilen, kısa bacaklı, uzun bacaklı ve Kerry olmak üzere üç alt tipi bulunan, genellikle koyu siyah renkli, kırmızı veya boz renkte de olabilen, boynuzları iri yapılı ve öne dönük, boğalarının boynuzları kalın, sert ve uç kısımlarında hafif kıvrımlı, ırka özgü kafa yapısı kısa, kenarları düz ve gözleri hizasında geniş, karkas kalitesi yüksek, eti yağsız, hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen, kombine verimli sığır ırkı.

Deniz sığırı : Aslı deniz aygırı veya deniz ayısı olması ihtimali bulunan bir efsane hayvanı.

Devon sığırı : İngiltere’den köken alan, günümüzde en eski ırklar arasında yer alan, vücudu orta büyüklükte ve kas gelişimine uygun, derisi sarı, kılları kırmızı renkli, genellikle boynuzlu, hem et hem de süt verimi için yetiştirilen, et verimine daha fazla önem verilen, karkas verimi yüksek ve eti lezzetli, İngiltere’de hem eti hem de sütü için devlet pirimi alan tek ırkı olan, kombine verimli sığır ırkı.

Dhanni sığırı : Pakistan’dan köken alan, vücudu orta büyüklükte, kompakt ve arka kısmı düz, sağlam yapılı ve çevik, kafası küçük, gerdanı küçük, kuyruğu kırbaca benzer yapıda ve sonlandığı bölgede beyaz renkli, meme yapısı küçük, rengi genellikle beyaz ve üzerinde siyah ve kırmızı-kahverengi benekler bulunan, hafif ağırlıktaki çekim işlerinde kullanmak amacıyla çekim hayvanı olarak yetiştirilen sığır ırkı.

Doğu anadolu kırmızısı sığırı : Türkiye’nin Doğu ve Kuzey Doğu Anadolu bölgesinden köken alan, vücudu orta büyüklükte, göğsü dar, boynuzları kısa ve öne dönük, rengi açık kırmızıdan koyu kestane rengine kadar değişen, besi yeteneği tatmin edici, yerli sığır ırkı, DAK.

Dongari sığırı : Deoni sığırı.

Droughtmaster sığırı : Avustralya’dan köken alan, % 50 Shorthorn, % 50 Brahman genotipi taşıyan, Avustralya’nın pek çok eyaletine yayılarak popüler hâle gelmiş, vücudu orta büyüklükte, genellikle kırmızı renkte olmasına rağmen bal renginden koyu kırmızıya kadar değişen tonlarda görülebilen, özellikle damızlık boğaları boynuzlu, sıcaklık ve parazit enfeksiyonlarına karşı dirençli, uysal mizaçlı, döl verimi yüksek, kolay buzağılayan, kesim ağırlığına biraz geç ulaşan, karkas verimi yüksek, eti yumuşak etçi sığır ırkı.

Dulong sığırı : Yunanistan’ın kuzey batı bölgelerinden köken alan, tüm yıl boyunca dağlarda otlayan ve bambu, saz ve yabani otlarla beslenen, siyah veya kahverengi renkli, beyaz ayaklı, boynuzları kısa ve dışa doğru yönelmiş, cinsel olgunluğa geç ulaşan sığır ırkı.

Enderby adası sığırı : Yeni Zelanda’nın güneyindeki Enderby adasından köken alan, oldukça dayanıklı ve kötü çevre koşullarına uyum gösteren, adanın soğuk, yağmur ve rüzgâr gibi kötü koşullarında deniz yosunlarını yiyerek hayatını sürdürmüş, 1980’li yıllarda neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı için Yeni Zelanda hükûmeti tarafından koruma altına alınmış, sığır varlığının çoğunluğunu siyah beyaz renkli dişilerin oluşturduğu, dünyanın en seyrek bulunan sığır ırkı.

Enfeksiyöz sığır keratokojuntivitisi : Sığırların bulaşıcı keratokonjunktivitisi.

Enfeksiyöz sığır rinotrakeitisi : Sığırların bulaşıcı rinotrakeitisi.

Epizootik sığır abortusu : Sığırlarda yavru atmayla sonuçlanan, muhtemelen Chlamydia psittaci serotip-1 tarafından oluşturulan, kenelerle bulaştırılan, atık dölütte yaygın peteşiyal kanamalar, granülomlu karaciğer yangısı ve asitesle belirgin enfeksiyon, klamidiya enfeksiyonu, sığırların epizootik abortusu.

Esmer ırk sığır : İsviçre’den köken alan, Türkiye’de orta ve doğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilen, gümüşi griden siyaha yakın koyu kahverengiye kadar değen renklerde, sırtta açık renkte bir ester çizgisi bulunan, burun ucu, kuyruk ucu, dil ve boynuz uçları siyah, süt verimi ve besi yeteneği yüksek, değişik iklim koşullarına kolayca uyum sağlayabilen, kombine verimli bir sığır ırkı.

Estonya kırmızı sığırı : Estonya’dan köken alan, 1850’li yıllarda Estonya’nın yerli ırklarının süt verimini artırmak amacıyla Angeln ve Danimarka kırmızısı ırklarıyla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, iskelet yapısı güçlü, başı orta büyüklükte, alnı dar, göğsü dar ve oldukça derin, bacakları orta büyüklükte ve düzgün yapılı, butları oldukça geniş, rengi açık veya koyu kırmızı tonlarında, boğaları nispeten daha koyu renkli, dayanıklı, güçlü ve atletik yapıda, dağlık bölgelere iyi uyum sağlayan, hastalıklara ve parazitlere karşı dirençli, çoğu yetiştiricilik sitemine uyum sağlayabilen sütçü sığır ırkı.

Etçi sığır : Yalnızca et verim kabiliyeti için yetiştirilen ve süt verim kabiliyeti oldukça düşük olan sığır ırkları.

Evcil sığır : Çift parmaklılar (Artiodactyla) takımından, etinden ve sütünden yararlanılan bir tür. Sığır.

Evolen sığırı : İsviçre Alplerinden köken alan, sayıları giderek azalan ve günümüzde yalnızca meraklıları tarafından yetiştirilen, küçük yapılı, sert doğasını inkâr eden biçimde narin görünümlü, genellikle kırmızı veya siyah renkli, alın, karın, kuyruk ve vücudunun arka bölgelerinde büyük beyaz benek görülebilen, bacakları ince fakat güçlü, yüksek bölgelere uyum gösteren, güçlü ve gereksinimlerini kolayca karşılayabilen, sürü idaresi kolay olmasına rağmen zaman zaman huysuz ve saldırgan mizaçlı bireylerine de rastlanan, hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen, karkas verimi ve vücut yapısına oranla süt verimi yüksek kombine verimli sığır ırkı.

Finlandiya sığırı : Finlandiya’dan köken alan, kırmızı ve beyaz, beyaz ve kırmızı olmak üzere üç varyetesi bulunan, boynuzsuz sütçü sığır ırkı.

Florida kraker sığırı : ABD’nin Florida eyaletinden köken alan, vücudu küçük yapılı, boynuzları uzun ve yaşlı boğa ve ineklerinde ilginç kıvrımlar oluşturan, iyi bakım-besleme koşulları altında çok erken dönemde ergenliğe ulaşan, döl verimi yüksek, sıcaklık, nem ve insektlere karşı dirençli sığır ırkı.

Fransız sütçü simental sığırı : Fransa’dan köken alan, 1. yüzyılda Fransa’ya getirilen Bernese ırkından orijin alan, kırmızı beyaz alaca renkli, et ve süt verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

Galiçya sarı sığırı : İspanya’dan köken alan, 1900’lü yıllarda Simental, İsviçre Esmeri ve güney Devon ırkları kullanılarak geliştirilmiş, vücudu orta büyüklükte, uzun ve derin, vücut hatları orantılı, kemikleri kalın, butları kaslı, göğsü geniş, kremden altın kırmızısına kadar değişen renklerde, nesli neredeyse tükenmek üzere olan, öncelikli olarak et verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

Galloway sığırı : İskoçya’dan köken alan, tarihi antik çağlara kadar uzanan çok eski ırklar arasında yer alan, İskoçlar tarafından peynir üretimi ve deri ithalatında, İngilizler tarafından mera besisi yönünde kullanılmış, tüylerinin görünümü nedeniyle diğer ırklardan kolay ayırt edilen, alt tüyleri kürk benzeri yumuşak ve kalın, üst tüyleri daha uzun ve kıvırcık, tüyleri rüzgâra ve yağmura karşı dirençli ve su geçirmeyen, doğuştan boynuzsuz, genellikle siyah renkli olmasına rağmen sarımsı kahverengi, kırmızı veya beyaz bireylerine de rastlanan, zayıf arazilerde üstün verim özellikleri gösterebilen, özellikle mera ve tane yemlerle beside başarılı, karkas verimi yüksek, uysal mizaçlı kombine verimli sığır ırkı.

Gaolao sığırı : Hindistan’dan köken alan, kısa boynuzlu grupta yer alan, eski kaynaklara göre tatmin edici süt verimi olmasına rağmen son iki yüzyıldır çekim hayvanı olma yönünde seleksiyon uygulanmış, vücudu orta büyüklükte, hafif yapılı, dar ve uzun, rengi beyaz veya açık gri, boynuzları kısa, kalın ve uç kısımları hafif geriye doğru dönük, boynu kısa, gerdanı büyük, derisi ince fakat gevşek, hörgücü orta büyüklükte ve iyi gelişmiş, arka kısmı hafif alçak, bacakları düz ve kaslı, tırnakları sert yollara ve dağlık araziye uygun sıkı ve sağlam, kuyruğu nispeten kısa, dişileri genellikle beyaz renkli, erkeklerinin boyun, hörgüç ve arka bölgelerinde grilikler bulunan sığır ırkı.

Gascon sığırı : Güneybatı Fransa’daki Gascon bölgesinden köken alan, derisi koyu pigmentli, rengi gri tonlarında, kötü hava koşullarına ve insektlere karşı dirençli, annelik özellikleri gelişmiş, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay, eskiden çekim hayvanı olarak kullanılmasına rağmen günümüzde et verimi yönünde yetiştirilen etçi sığır ırkı.

Gelbray sığırı : ABD’ den köken alan, döl verimi ve buzağı doğum ağırlığı yüksek, erken cinsel olgunluğa ulaşan, kolay buzağılayan, boğalarının kesim özellikleri iyi ve buzağıları besiye uygun, annelik özellikleri gelişmiş etçi sığır ırkı.

Genç sığırların sporadik lökozu : Sporadik sığır lökozu, sığır lökozu.

Gir sığırı : Hindistan’ın Güneybatı bölgesinden köken alan, başlıca zebu veya Bos indicus ırklarından birisi olan, dış bakıda kolaylıkla ayırt edilebilen, alnı yuvarlak ve kubbeleşmiş, kulakları uzun ve sarkık, boynuzları arkaya doğru ve yukarıya dönük uzanan, kırmızıdan beyaza kadar değişen renklerde, hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

Glan sığırı : Almanya’dan köken alan, 1. yüzyılın sonlarında İsviçre Esmeri ve Almanya’nın yerli ırkların birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, üstün et verimi nedeniyle 200 yılı aşkın süredir Almanya’da yetiştirilen, vücudu uzun ve geniş, renk aralığı uçuk bal renginden koyu kırmızımsı kahverengiye kadar değişen, genellikle sarı renkli, yüzü, karın altı ve bacaklarının alt kısımları daha açık renkli, uysal mizaçlı, dayanıklı ve uzun ömürlü, ekstantif besiye daha uygun, eti kırmızı renkli ve yüksek kaliteli, hem et hem süt verimi yönünde yetiştirilen, günümüzde neredeyse nesli tükenmekte olan kombine verimli sığır ırkı.

Gloucester sığırı : İngiltere’den köken alan, vücudu koyu kakao renginde, kafası ve bacakları siyah, karın altı ve kuyruğu beyaz, boynuzları geniş yukarı dönük ve uçları siyah renkli, meme yapısı iyi gelişmiş, süt verimi yüksek, bireysel olarak yetiştirilebilen, elle sağımda iyi sonuçlar veren ve ideal bir aile sığırı olabilen, karkas kalitelisi yüksek, eti yağsız ve lezzetli, mermerleşme oranı iyi, uysal mizaçlı, ekstantif sistemlerde yetiştirilmesi ve sürü idaresi kolay, hem süt hem de et verimi için yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

Groningen sığırı : Hollanda’nın kuzeyinden köken alan, kendine özgü bir biçimde başı ve karın altı beyaz renkli, vücudu siyah veya kırmızı renkli sığır ırkı.

Guernsey sığırı : Manş denizindeki Guernsey adasından köken alan, 8 yüzyıl kadar önce Fransa’dan adaya getirilen iki ırkın melezlenmesi sonucu meydana gelmiş, İngiltere dışında diğer Avrupa ülkelerinde fazla yaygın olmayan, vücudu orta büyüklükte, meme yapısı iyi gelişmiş, rengi açık geyik renginden koyu kırmızıya kadar değişen tonlarda ve üzerinde beyaz alacalıklar bulunan, canlı ve etkin, sürü idaresi kolay, ineklerin verimlilik süresi uzun ve bu nedenle hayat boyu verimleri daha yüksek, sütü karoten miktarının fazlalığı nedeniyle sarı renkli ve sütündeki karotenin A vitaminine çevrilememesi nedeniyle besin değeri düşük sütçü sığır ırkı.

Guzerat sığırı : Amerika kıtasından köken alan, Hindistan’dan ithal edilen Kankrej ırkından 1875 yılından 1964 yılına kadar olan zaman aralığında geliştirilmiş, vücudu iri yapılı, boynuzları iri, uzun ve yukarıya yönelmiş, güçlü bir çekim hayvanı olarak ödül almış, yüzü kısa ve geniş, kulakları uzun, sarkık ve öne doğru bakan, renk aralığı açık griden siyaha kadar değişen, özellikle boğalarında göğüs kafesi vücudun geri kalanından daha açık renkli, boğaları ineklerinden ve kısırlaştırılmış boğalarından daha koyu renkli, süt verimi orta düzeyli, Hindistan ve Brezilya’da çok sayıda Amerika’da ise az sayıda saf olarak yetiştirilen, Amerikan Brahman ırkının biçimlendirilmesinde en önemli rol oynamış sığır ırkı.

Güney afrika beyaz sığırı : Güney Afrika’dan köken alan, genellikle kırmızı renkli, boynuzları dışa dönük ve uzun, hörgüçlü, sıcağa ve kene enfeksiyonlarına karşı dirençli, uysal mizaçlı, olumsuz koşullar altında bile döl verimi tatmin edici düzeyde, öncelikli olarak et verimi için yetiştirilen, geç gelişen ve cinsel olgunluğa geç ulaşan, uysal bir mizaç ve üstün canlı ağırlık artışı aktardıkları için tropik ülkelerde yerli ırkların ıslahında kullanılan, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Güney anadolu kırmızısı sığırı : Türkiye’de Akdeniz ve güney doğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilen, rengi açık sarıdan koyu kırmızıya kadar değişen, daha çok tarçın renginde, yerli sığırları arasında süt verimi en yüksek düzeyde, et verimi yönünden de dikkate değer özelliğe sahip, güney bölgelerin sıcak çevre koşullarına uyum sağladığı gibi bu gibi yerlerde yaygın olan kan parazitlerinin meydana getirdiği hastalıklara dayanıklı, yerli bir sığır ırkı, Kilis sığırı, GAK.

Güvenli sığınak etkisi : Uygulanan veya beklenen yüksek vergi oranları, mülkiyet haklarına getirilebilecek olası kısıtlamalar veya olası iktisadi kriz beklentisi yüzünden iktisadi karar birimlerinin fonlarını bu tür iktisadi kısıtlama ve risklerin olmadığı daha güvenli ülkelere aktarması.

Haliklar sığırı : Hindistan’dan köken alan, koyu gri renkli, öncelikli olarak çekim hayvanı olarak yetiştirilen, eğitildiği takdirde öküzlerinin oluşturduğu bir grup yükle dolu bir arabayı bozuk yollarda günde 65 km hızla çekebilen, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Hariana sığırı : Kuzey Hindistan’dan köken alan, çekim hayvanı olarak yetiştirilen, hızlı taşımacılık için uygun hâle getirilerek ve bir ton yükü saatte. 5 km mesafede kat ederek çekebilen ve günde 3. 5 km yol alabilen, inekleri yetiştirilecek yeni öküzlere buzağılık döneminde süt sağlamak amacıyla elde tutulan, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Harton sığırı : Kolombiya’dan köken alan, tropikal çevre koşullarına uyum gösteren, sıcağa ve hastalıklara karşı dirençli, uzun ömürlü, ölüm oranı düşük, döl verimi yüksek ve et, süt ve iş verimi makul düzeyde, büyüme oranı düşük, kombine üretim yapılan sistemlere uygun fakat yetiştiricinin tercihine göre ya et veya süt verimi yönünde yetiştirilen, Bos taurus grubu sığır ırkı.

Hays converter sığırı : Kanada’dan köken alan, vücudu uzun ve kaslı, ayakları ve bacakları iyi biçimlenmiş, rengi genellikle beyaz nişaneli siyah renkli, kırmızı beyaz olanlarına da rastlanan, Kanada’nın soğuk ilkim koşullarına uyum gösteren, tükettiği yemi ekonomik biçimde ete dönüştüren, hızlı büyüyen ve etkili biçimde canlı ağırlık artışını sağlayan, kesim ağırlığına erken ulaşan ve etçi yavrular için yeterince süt sağlayabilen, mükemmel karkasa sahip etçi sığır ırkı.

Hereford sığırı : İngiltere’den köken alan, uyum yeteneği çok yüksek, yüzü ırka özgü olarak tüm bireylerinde beyaz renkli ve bu özelliğini dominant olarak melezlemeyle hemen yavrularına geçiren, vücudu koyu kırmızı renkli, göğüs altı, karın altı, bacakların uç kısmı, sırt çizgisi ve kuyruk ucu beyaz, gözlerinin etrafında kırmızı bir halka olması istenen, derisi kalın ve yumuşak, kılları yumuşak, kıvırcık ve orta uzunlukta, başı kısa, boynuzları dışa doğru uzanan, annelik özellikleri gelişmiş, yemden yararlanma yeteneği yüksek ve bitkisel maddeleri ekonomik olarak yüksek değerlikli ete çeviren, etçi sığır ırkı.

Herens sığırı : İsviçre’den köken alan, İsviçre Alplerinden Fransa’ya kadar uzanan bölgenin yerli ırkı, rengi koyu kırmızıdan siyaha kadar değişen, spor et ve süt verimi yönünde yetiştirilen, sürü liderleri özel bir bakıma alınarak geleneksel inek güreşlerinde kullanılan, kombine verimli sığır ırkı.

Hint brezilya sığırı : Brezilya’dan köken alan, Brezilya’da 1910-1930 yılları arasında Gir, Kankrej ve Ongole ırklarının kullanıldığı melezlemeler sonucunda geliştirilmiş, ABD’ de Brahman ırkının geliştirilmesinde rol oynayan, en dikkat çekici özelliği aşırı derecede büyük ve sarkık kulakları olan, rengi beyazla koyu gri arasında değişen hastalıklara, sıcağa ve insektlere karşı dirençli, iri yapılı ve dayanıklı hayvanların geliştirilmesi yönünde melezlemelerde kullanılan, dünyanın en uzun boylu ve muhtemelen en büyük kulaklı, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Hint sığırı : Bos indicus sığırı.

Hinterwald sığırı : Almanya’dan köken alan, Orta Avrupa’nın en küçük ve hafif yapılı ırkları arasında yer alan, renk aralığı açık altın renginden kırmızıya kadar değişen, kırmızı beyaz alaca da olabilen, yüzü ve bacakları her zaman beyaz renkli, dayanıklı ve sağlıklı, dağlık bölgelere iyi uyum gösteren, vücut ağırlığına oranla süt verimi oldukça yüksek olan, ince ve lifli etiyle ünlü, karkas verimi yüksek, selülozu iyi değerlendiren, uzun ömürlü, döl verimi yüksek sığır ırkı.

Hollanda arjantin sığırı : Arjantin’den köken alan, Arjantin’e 1880’li yıllarda Hollanda’dan getirilen Hoştayn ırkı sığırların sütçü tip ve süt verimi yönünde seleksiyonu sonucu geliştirilmiş, vücudu orta büyüklükte, siyah beyaz alaca renkli, göğüs kafesi gelişmiş, sıcak hava koşullarına dirençli, memeleri düzgün yapılı, simetrik ve meme bağlantıları güçlü, hem et hem de süt veriminden yararlanılmasına rağmen öncelikli olarak süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

Hollanda frizyan sığırı : Hollanda’dan köken alan, 1. yüzyılda Kuzey Hollanda’ya getirilen küçük siyah beyaz sığırların Hollanda ırkı sığırlarla birleştirilmesiyle temeli oluşturulmuş, 1970’li yıllarda ABD’den getirilen Holştayn’ların da ırkın oluşumuna katılımıyla geliştirilmiş, günümüzde % 25 Hollanda Frizyan ve % 75 Holştayn genotipi taşıyan, önceleri hem süt hem de et verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen günümüzde Holştayn genotipinin katılmasıyla kuzey Hollanda’nın süt verimi en yüksek ırkları arasında yer alan, vücut yapısı da büyütülmüş, siyah beyaz alaca renkli sütçü sığır ırkı.

Hollanda kuşaklı sığırı : Hollanda’dan köken alan, ırk özelliği olarak vücudunun orta kısmı omuzdan kalçaya kadar uzanan beyaz renkli bir kemerle çevrilen, bazı ülkelerde bu nişane nedeniyle beyaz çarşaf sarılı sığır olarak da adlandırılan, vücudunun geri kalan kısmı genellikle siyah renkte ve seyrek olarak kırmızı da olabilen, boynuzlu, küçük kemikli, kolay buzağılayan, uysal mizaçlı, et verimi ve döl verimi yüksek, öncelikli olarak süt verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen et verimi yönünde de yetiştirilen, kombine verimli sığır ırkı.

Holştayn frizyan sığırı : Holştayn sığırı.

Holştayn sığırı : Hollanda’nın Frizya bölgesinden köken alan, tarihi M. Ö. 350’li yıllara kadar uzanan ve o zamandan günümüze kadar saflığı korunmuş ve dünyanın pek çok ülkesine yayılmış, Türkiye’de Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesinde yaygın olarak yetiştirilen, renginin siyah beyaz alaca olması nedeniyle halk arasında siyah beyaz alaca adıyla da anılan, süt verimi yönünde yetiştirilen ve en iri yapılı sütçü ırklar arasında yer alan, bedeni önden arkaya doğru yavaş yavaş genişlik ve derinlik kazanan, memeleri iyi gelişmiş, büyük, yumuşak ve meme bağlantıları düzgün, dünyanın süt verimi en yüksek ırkı olarak tanınan ve yetiştirilen, genellikle alçak arazide, ılıman iklimde ve kaliteli çayır ve mera bakımından zengin bölgelerde başarılı, buzağılarının iri yapılı doğmaları ve hızlı bir gelişim göstermesi nedeniyle erkekleri genç yaşta besiye alınan, besi verim gücü yüksek, Bos taurus prigeminus grubu sütçü sığır ırkı, Holştayn-Frizyan sığırı.

Horro sığırı : Etiyopya’dan köken alan, genellikle kahverengi renkli, hörgücü küçük veya orta büyüklükte, çoğunlukla et verimi yönünde yetiştirilen, Bos inducus grubu sığır ırkı.

Illawarra sığırı : Avustralya’dan köken alan, Avustralya’nın Illawarra bölgesinde ağırlıklı olarak sütçü Shorthorn ve aralarında kırmızı Lincoln, kırmızı Ayrshire, Jersey, Kerry Dexter ve Holştayn’ın da bulunduğu çok sayıda ırkın melezlenmesi sonucu geliştirilmiş, vücudu sütçü bir yapı gösteren, rengi kırmızı, vücudunun yan bölgelerinde beyazlıklar bulunan kırmızı ve demir kırı olabilen, farklı sıcaklık ve çevre koşullarına uyum yeteneği yüksek, sıcaklığa ve sıcaklıkla ilişkili hastalıklara dirençli, uysal mizaçlı, yardım almadan kolay buzağılayan, sütçü sığır ırkı.

Istoben sığırı : Rusya’dan köken alan, yerli büyük Rusya sığırlarının Kholmogory, İsviçre Esmeri, Hollanda ve Doğu Frizyan ırklarıyla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, vücudu dar fakat göğsü derin, rengi çoğunlukla siyah veya siyah beyaz bazen kırmızı veya kırmızı beyaz olabilen, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay, farklı iklim ve çevre koşullarına kolay yum sağlayabilen, sütçü tip özellikler gösteren ve öncelikli olarak süt verimi yönünde yetiştirilen, et verimi yönünde ve melezlemelerde de kullanılan, sayısı giderek azalan sığır ırkı.

İkinci sona sığınık : "Onunladır" sözünde -dır gibi. bk. Sona sığınım.

İlkin sığır : Çift parmaklılar (Artiodactyla) takımından nesli tükenmiş bir memeli türü.

İngiliz beyaz sığırı : İngiltere’den köken alan, vücudu orta büyüklükte, beyaz renkli, ayakları, memeleri, göz kapakları, burnu ve mermesi siyah ve bazen kırmızı benekli, boynuzsuz, ineklerinin memeleri vücuda sağlam bağlanmış ve sıkı yapıda, meme başları oldukça küçük ve siyah renkli, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay, dayanıklı ve sert iklim koşullarına ve olumsuz hava koşullarına uyum sağlayabilen, hastalıklara karşı direnç gösterme eğiliminde, kolay buzağılayan, etinin mermerleşme oranı iyi, öncelikli olarak et verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen süt verimi de yüksek, kombine verimli sığır ırkı.

İngiliz uzun boynuzlu sığırı : İngiltere ve İrlanda’dan köken alan, hızlı büyüme ve vücudunun arka kesiminin ağırlığı ölçütlerine göre seleksiyon uygulanmış, öncelikli olarak et verimi yönünde yetiştirilen, 1800’lü yılların erken dönemlerinde Shorthon ırkı tarafından geride bırakılıncaya kadar İngiltere ve İrlanda’da kullanılan en yaygın ırk olan, nesli tükenmekte olan ırkları hayatta tutma kurumu tarafından yardım edilinceye kadar 200 yıl boyunca sayıları giderek azalmış, rengi kırmızı, gri, kahverengi veya alaca, sırtı (omurga kemiği hattı) beyaz renkli, etçi sığır ırkı.

İrlanda boynuzsuz sığırı : Kuzeybatı İrlanda’dan köken alan, 1700’lü yıllardan beri yetiştirilen, vücudu küçük yapılı, doğuştan boynuzsuz, derisi açık renkli, eskiden gri, boz, siyah ve beyaz renkli hayvanlarla karşılaşılırken günümüzde kırmızı veya yan bölgeleri kırmızı beyaz renkli hayvanlarla karşılaşılan, uysal mizaçlı, boynuzsuz ve küçük yapılı olması nedeniyle sürü idaresi kolay, her türlü hava koşuluna, hastalıklara ve insektlere karşı dayanıklı, yemi etkili bir biçimde verime dönüştüren, mera kalitesinin düşük olduğu yerlerde küçük çaplı olarak yetiştirilen, et ve süt veriminin yüksek olması nedeniyle hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

İskoç dağ sığırı : İskoçya’dan köken alan, İskoçya’nın dağlık bölgelerinde yüzyıllardır yaşayan, kayıtlı en eski ırklar arasında yer alan, kar ve yağmurun üzerinde çok az etkili olduğu, çok soğuk ve yağışlı yüksek bölgelerde yetiştirilebilen, değişik iklim koşullarına uyum sağlayabilen, hastalıklara dirençli, uzun kirpikleri ve başının üstündeki uzun ve aşağı doğru uzanan kılları gözlerini sineklerden koruyan, kolay strese girmeyen, genetik olarak hastalıklara dirençli, uzun boynuzlu, zeki ve uysal mizaçlı, eti yağsız, mermerleşme oranı iyi ve lezzetli, rengi genellikle kırmızı ve siyah, sarı ve gümüş-beyaz renkli de olabilen, tüyleri uzun, özellikle yüksek bölgelerde ve sert iklim koşullarda et verimi yönünde yetiştirilen etçi sığır ırkı.

İsrail holştayn sığırı : İsrail’den köken alan, çok sıcak koşullarda hayatta kalabilen ve yüksek verim gücü gösteren sığırların geliştirilmesi amacıyla 1920 yılında ithal edilen Holştayn boğalarla yerli Damascus ve Baladi ırkı ineklerin birleştirilmesi ve 1947-1962 yılları arasında Kanada ve ABD’ den getirilen çok sayıdaki sığırla ırkın stabilizasyonun sağlanması sonucu geliştirilmiş, Holştayn ırkına çok benzeyen, siyah beyaz alaca renkli, Holştayn ırkının aksine sıcağa ve subtropik iklime dirençli, sıcak iklimde süt verimi Holştayn ırkından daha yüksek, sütünün yağ oranı daha düşük, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay ve yetiştirme sistemlerinin çoğuna uyum sağlayabilen, günlük canlı ağırlık artışı yüksek, kolay buzağılayan, buzağılama aralığı oldukça kısa sütçü sığır ırkı.

İsrail kırmızı sığırı : İsrail’den köken alan, Akdeniz bitki örtüsünü iyi değerlendiren ve kenelere karşı dirençli bir sığır oluşturmak amacıyla Akdeniz orijinli ırkların Brahman ve Santa Gertrudis ırklarıyla birleştirilmesi ve yıllar sonra Hereford, Angus ve Simental ırklarının da ıslah programına katılmasıyla geliştirilmiş, et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

İsveç dağ sığırı : İsveç’ten köken alan, ilk kez 1893 yılında görülen, ırkın geliştirilmesi amacıyla yabancı ırkların kullanılmasıyla süt verimi arttırılmış, vücudu narin yapılı, rengi tamamıyla beyazdan yan bölgeleri siyah ve kırmızı benekli beyaza kadar değişebilen, daha ender olarak gri renkli olabilen, boynuzsuz, sütçü tip sığır özellikleri gösteren, tükettiği yemi etkili bir biçimde süte çeviren sığır ırkı.

İsviçre esmeri sığırı : İsviçre’den köken alan, 1000 yıldan beri saf olarak yetiştirilen, dünya üzerinde geniş bir alana yayılmış, Türkiye’de özellikle orta ve Doğu Anadolu bölgesinde yetiştirilen, vücudu iri, sağlam ve kaslı, vücut hatları arasındaki uyumu düzgün, derisi beyaz renkli, tüy rengi gümüşi griden siyaha yakın koyu esmere kadar değişen esmer tonlarında, sırtında ırk özelliği olarak açık renkli ester çizgisi bulunan, burun ucu kuyruk ucu dil ve boynuz uçları siyah renkli, meme yapısı düzgün ve meme bağlantıları güçlü, uysal mizaçlı, dayanıklı ve farklı iklim ve bakım-besleme koşullarına uyum yeteneği yüksek, süt ve et verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen öncelikli olarak süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

İzlanda sığırı : İzlanda’dan köken alan, soyunun 1. yüzyılda Norveç’ten İzlanda’ya getirilen sığırlardan geldiğine inanılan, İzlanda sığır varlığının çok küçük bir kısmını oluşturan, genellikle boynuzsuz, özellikle 6 temel renkte 100’den fazla değişik biçimde görülebilen, çoğunlukla kırmızı, kırmızı benekli veya çizgili, kahverengi ve siyah veya siyah benekli, ineklerine süt verimi ve sütteki protein onanı yönünde seleksiyon uygulanmış, öncelikle süt verimi yönünde yetiştirilen kombine verimli sığır ırkı.

Jamaika düş sığırı : Jamaika’dan köken alan, % 80 Jersey, % 15 Zebu ve % 5 Holştayn genotipi taşıyan, görünümü Jersey ırkına benzeyen, rengi geyik renginden siyaha kadar değişen, vücudu Jersey ırkına benzeyen bir sütçülük özelliği gösteren, sıcağa ve kene enfeksiyonlarına karşı dayanıklı sütçü sığır ırkı.

Jamaika kırmızı sığırı : Jamaika’dan köken alan, Jamaika’nın yerli sığır ırklarının Avrupa ırklarıyla (Red Poll ve South Devon) birleştirilmesi ve karışıma zebu genotipinin de katılması sonucu geliştirilmiş, kırmızı renkli ve boynuzsuz, bitki örtüsünün kalitesiz ve zayıf olduğu bölgelerde bile süt verimi ve karkas verimi yüksek, sürü idaresi kolay ve yetiştirme sistemlerinin çoğuna, ayrıca yüksek sıcaklık ve neme de uyum sağlayabilen dayanıklı yapıda, insektlere ve kene enfeksiyonlarına karşı dirençli kombine verimli sığır ırkı.

Jamaika siyah sığırı : Jamaika’dan köken alan, 1900’lü yıllarda Jamaika’ya ithâl edilen Angus ırkı sığırlarla zebunun birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, Angus’tan çok Brangus’a benzer bir görünüm sergileyen, gerdanında ve vücudunun alt kısmında Brangus ırkından daha fazla derisi bulunan, boynuzlu ve hörgüçlü sığır ırkı.

Jaulan sığırı : Suriye’den köken alan, özellikle dağlık bölgelerde yetiştirilen, Holştayn ırkıyla benzer bir görünüm sergilemesine rağmen herhangi bir bağlantısı bulunmayan, kısa boynuzlu veya boynuzsuz olabilen, güçlü ve kasları gelişmiş, ineklerinin süt verimi aile yetiştiriciliği için yeterli olan, öküzleri iş hayvanı olarak kullanılan sığır ırkı.

Jersey sığırı : İngiltere ve Fransa arasındaki Jersey kanal adasından köken alan, dünyanın pek çok ülkesine yayılmış, ülkemizde Karadeniz bölgesinde bulunan ve 6 yüzyıldır saf olarak yetiştirilen, sütçü sığır ırkları arasında en küçük yapılı ve yemi en ekonomik biçimde süte çevirenlerden birisi olan, rengi açık kahverengiden siyaha kadar değişen, genellikle geyik renginde, baş, boyun ve omuz bölgesindeki kılları daha koyu renkli, burnu ve mermesi siyah renkli ve etrafı beyaz bir halkayla çevrili, zarif ve estetik yapısıyla ve seçkin meme yapısı ve bağlantılarıyla sütçü tipin en güzel örneklerini sergileyen, duyarlı ve asabi mizaçlı, sıcağa dayanıklı, uyum yeteneği yüksek, sütçü ırklar arasında süt yağ oranının yüksekliğiyle dikkat çeken, döl verimi orta düzeyde, et verimi yetersiz, Bos taurus brachiceros grubu sütçü sığır ırkı.

Kafkas sığırı : Kafkasya’dan köken alan, sert dağlık koşullara dayanıklı, siyahla gri-kahverengi arasında değişen renklerde, omuzları yüksek ve vücudunun arka kısmı alçak, Gürcistan’dan Dağıstan’a kadar uzanan bölgede yetiştirilen sığır ırkı.

Kahverengi dağ sığırı : Braunvieh sığırı.

Kanada sığırı : Kanada’dan köken alan, 1. yüzyılda Fransa’dan ithâl edilen Brittany ve Normandy ırkı sığırlar kullanılarak geliştirilmiş, soğuk iklime dayanıklılık ve süt verimi yönünde seleksiyon uygulanmış, vücudu çok büyük olmayan, tüyleri kısa ve genellikle siyah veya kahverengi renkli, göğsü, karnı, memeleri, testisleri ve mermesi daha açık renkli, boynuzları oldukça kısa, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay, soğuk iklime dayanıklı, süt sığırı yetiştirme sistemlerine iyi uyum gösteren, merada tane yemlerle besiye göre daha iyi gelişen, eti yağsız ve karkas verimi yüksek, vücut büyüklüğüne oranla süt verimi oldukça yüksek, uzun ömürlü sığır ırkı.

Kangayam sığırı : Hindistan’dan köken alan, vücudu orta büyüklükte, hareketli ve güçlü, rengi genellikle gri veya beyaz, erkeklerinin baş, boyun hörgüç ve arka kısımları daha koyu gri veya siyah renkli, dişilerinin diz bölgesinde koyu renkli nişaneler bulunan, özellikle çekim amaçlı iş hayvanı olarak yetiştirilen, süt verimi düşük fakat bölge koşullarına göre tatmin edici olan sığır ırkı.

Kankrej sığırı : Hindistan’dan köken alan, Hindistan sığır ırkları arasında en ağır ve atletik yapılısı olarak tanınan, görünüşü ağır başlı ve görkemli, ilk bakışta hörgücü dikkat çeken, rengi siyah ve gri tonlarında, genellikle gümüş grisi veya koyu kömür grisi, özellikle boğalarının vücudunun ön ve arka çeyreği ve hörgücü vücudunun geri kalan kısmından daha koyu renkli, sıcağa, kenelere, enfeksiyöz nedenli yavru atmaya ve tüberküloza karşı dirençli ve diğer hastalıklara da fazla yakalanmayan, özellikle kurak bölgelerde yetiştirilen, özellikle çekim hayvanı ve süt sığırı olarak Hindistan ve Amerika’da tanınan, ayrıca ağır işleri hızlı yaptıkları için oldukça değerli, Guzerat sığırı olarak tanındığı Brezilya gibi sıcak iklimlerde oldukça popüler sığır ırkı.

Kanşim sığırı : Brezilya’dan köken alan, Brezilya koşullarında yüksek verim gücü gösteren etçi sığır oluşturmak amacıyla geliştirilmiş, 5/8 Şarole ve 3/8 Bos indicus genotipi taşıyan, hızlı büyüyen, et verimi yüksek etçi sığır ırkı.

Kara sığırcık : Ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasından, 22 cm kadar uzunlukta, tüyleri kara olup menekşe rengi parlaklık gösteren, Avrupa ve Kuzey Afrika'da ormanlarda yaşayan bir tür. (Sturnus unicolor) Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasından bir kuş türü. Uzunluğu 22 cm. Tüyleri kara olup menekşe rengi parlaklık gösterir. Avrupa ve Kuzey Afrikada orman ve parklarda yaşar.

Kara sığırı : Karada gezen, suya girmeyen sığır, kara sığır.

Karan fries sığırı : Hindistan’dan köken alan, Holştayn ve Tharparkar ırkları kullanılarak geliştirilmiş, 3/8 ila 4/8 oranında Hoştayn genotipi taşıyan sütçü sığır ırkı.

Karanisviçre sığırı : Hindistan’dan köken alan, İsviçre Esmeri ve Sahiwal ırkları kullanılarak geliştirilmiş, 1/2 ila 3/4 arasında İsviçre Esmeri genotipi taşıyan, rengi açık griyle koyu kahverengi arasında değişen, hem iş hem de süt verimi yönünde yetiştirilen, erkekleri iş hayvanı olarak değerlendirilen ve dişileri kaliteli süt veren, kombine verimli sığır ırkı.

Karintiyan sarı sığırı : Avusturya’dan köken alan, beyaz renkli, süt, et ve iş verimi yönünde yetiştirilen, sayısı çok az ve nesli tükenmek üzere olan sığır ırkı.

Kasaplık sığır : Genellikle besi tesisinde besisi tamamlanmış kesime hazır hâle gelmiş besi sığırı.

Kazak sığırı : Kazakistan’dan köken alan, Hereford ırkının Kazakistan’ın yerli ırkları ve Rusya federasyonunun Kalmyk ırkıyla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, kırmızı beyaz renkli, renk aralığı açık kırmızıdan koyu tonlara kadar değişen, başı beyaz renkli, olumsuz barınak, yemleme ve iklimsel koşullara kolay uyum sağlayabilen, günlük canlı ağırlık artışı oranı yüksek, öncelikle et verimi yönünde yetiştirilen, bunun yanı sıra iş gücü ve süt veriminden de yararlanılan, kombine verimli sığır ırkı.

Kenwariya sığırı : Hindistan’dan köken alan, küçük, dayanıklı ve oldukça güçlü yapıda, vücudu kısa, derin ve sıkı, rengi gri tonlarında, boynuzları öne doğru dönük ve keskin bir biçimde sonlanan, kulakları sarkık bir yapı göstermeyen ve uçları sivri, hörgücü iyi gelişmiş, gerdanı orta kalınlıkta, bacakları kısa ve güçlü, hafif ağırlıktaki çekim işleri ve tarımsal işlerde kullanılan sığır ırkı.

Kerry sığırı : İrlanda’dan köken alan, tarihi çok eski yıllara kadar uzanan, vücudu küçük yapılı, genellikle siyah renkli, boynuzları ince, açık renkli ve uç kısımları siyah, her türlü hava koşuluna dayanıklı, hastalıklara ve parazitlere karşı dirençli, hırçın mizaçlı, uzun ömürlü, pahalı yemlere gereksinim duymayan ve bitki örtüsü kalitesiz olsa bile iyi değerlendiren, günümüzde çok az sayıda ve nesli tükenmekle karşı karşıya olan sütçü sığır ırkı.

Kırmızı boynuzsuz sığır : İngiltere’den köken alan, vücudu geniş ve derin, boynuzsuz, bacakları kısa sağlam bünyeli, beside canlı ağırlık artışı yüksek kombine verimli sığır ırkı.

Kısa burunlu sığır biti : Sığırlarda parazitlenen Anoplura takımında bulunan kan emen bit türü, Haematopinus eurysterni.

Kilis sığırı : Güney Anadolu Kırmızısı Sığırı.

Kolistani sığırı : Pakistan’dan köken alan, hem et verimi hem de süt verimi yönünde yetiştirilen, çekim hayvanı olarak da kullanılan, kırmızı, kahverengi veya siyah benekli olabilen kombine verimli sığır ırkı.

Kuri sığırı : Kamerun, Çad, Nijer ve Nijerya’nın birleştiği Çad gölü sahillerinden köken alan, bir Afrika sığırına göre uzun, güçlü ve kemikli, tırnakları büyük ve tırnak arası geniş ve ayrık, genellikle beyaz renkli, armut şeklinde kocaman ve şişkin boynuzlarıyla dikkat çeken, günde birkaç saatini suda yaşayan bitkilerini aramak için suda yüzerek geçiren, boynuzunun su üzerinde yüzmesine yardımcı olduğu düşünülen, eğer suya girmezlerse güneşten kolay etkilenen ve bu yüzden iş hayvanı olarak yetiştirilmeye uygun olmayan, boğaları uysal mizaçlı ve küçük yükleri taşıma amaçlı kullanılan fakat yavaş ve çabuk yorulan sığır ırkı.

Kuşaklı galloway sığırı : İskoçya’dan köken alan, Galloway ırkıyla aynı kökenden gelen ve benzer özellikleri gösteren fakat muhtemelen 17-1. yüzyılda yapısına Hollanda kuşaklı kanının katılmasıyla bel bölgesinde biçimlenen beyaz kemeriyle Galloway ırkından ayrılan, vücudu derin, bacakları orta uzunlukta ve ince kemikli, başı geniş ve düz, boynuzsuz, tüyleri çift katlı, alt tabakası kalın ve yumuşak ve üst tabakası uzun ve kıvırcık, rengi siyah ve yaz aylarında hafif kahverengi görünüm alabilen, omuz bölgesiyle kalça bölgesi arasında farklı genişliklerde bedenini saran ve her zaman beyaz renkli bir kemeriyle diğer ırklardan kolaylıkla ayrılan, yüksek karkas verimi ve yağsız ve lezzetli eti nedeniyle pek çok yetiştirici tarafından tercih edilen, uysal mizaçlı ve dayanıklı, kolay buzağılayan, annelik özellikleri gelişmiş, süt verimi yüksek sığır ırkı.

Kutulanmış sığır eti : Soğutulmuş sığır karkasının, yumurta, tranç gibi ana karkas parçalarına ayrılıp vakumla paketlendikten sonra karton kutular içinde tüketime sunulma biçimi.

Küçük sığır sazı : Gövdeleri 50 cm boyunda olabilen, yaprakları yüzücü olup 2-6 mm eninde, yassı, açık yeşıl renkli ve çoğunlukla yarı saydam olan ve genellikle yüzer durumda olan su bitkisi.

Limousin sığırı : Fransa’dan köken alan, vücudu uzun, derin ve geniş, buğday kırmızısı renginde, yüzü ve bacaklarının alt kısımları daha açık renkli, boğaları ineklerine nazaran daha koyu renkli, merme ve gözlerinin etrafında siyah renkli halka bulunan, yem ve iklim gibi olumsuz çevre koşullarına uyum yeteneği yüksek, ergin canlı ağırlığa erken ulaşan ve et kalitesi yüksek, karkas kemik oranı düşük, deri altı böbrek ve iç yağ miktarı az, eti en kaliteli sığır etleri arasında yer alan, süt danası yetiştiriliciliği için uygun etçi sığır ırkı.

Macar gri sığırı : Macaristan’dan köken alan, 1860’lı yıllarda erken cinsel olgunluğa ulaşma, kas gelişimi ve süt verimi yönünde seleksiyon uygulanmış, 2. yüzyılın başlangıcına kadar Macaristan’da önde gelen sığır ırkları arasında yer alan, 1975 yılına kadar popülaritesini yavaş yavaş kaybeden ve yalnızca 300 hayvana kadar düşen, vücudu kısa ve dar, beyazdan griye kadar değişen renklerde, uzun boynuzlu, ayak ve bacakları düzgün yapılı, şap hastalığına karşı duyarlı, eti yağsız ve kaliteli, sürü idaresinde zorluklar yaşanabilen, kolay buzağılayan, geç cinsel olgunluğa ulaşan, gruplar hâlinde ticari vagonları ve karavanları kırsal arazilere çekmek için kullanılmış, hem çekim hem de et verimi yönünde yetiştirilen step tipi sığır ırkı.

Maine anjou sığırı : Fransa’dan köken alan, vücudu iri ve kas gelişimine uygun, kırmızı beyaz alaca renkli, hızlı gelişen, et verimi daha belirgin olan kombine verimli sığır ırkı.

Marchigiana sığırı : İtalya’dan köken alan, vücudu hacimli ve silindirik, ergin boğaları 1300, inekleri 800 kg ağırlığında, beyaz gri renkli, derisi pigmentli, yemden yararlanma yeteneği yüksek, hızlı gelişen, son yıllarda popülaritesi giderek artan etçi sığır ırkı.

Mashona sığırı : Zimbabwe’den köken alan, vücudu küçük yapılı, siyah veya kırmızı renkli, eskiden boynuzlu olan fakat günümüzde yapılan seleksiyon sonucunda çoğu boynuzsuz, dayanıklı ve bitki örtüsü bakımından fakir oldukça sıcak ve kuru bölgelere iyi uyum gösteren, çoğunlukla et verimi yönünde yetiştirilmesine rağmen 600-700 kg’lık süt verimiyle aile tipi yetiştiricilik için de değerli olan ve çekim işlerinde de kullanılan, kombine verimli, Bos indicus grubu, Zimbabwe’nin yerli sığır ırkı.

Mazandarani sığırı : İran’ın kuzey bölgelerinden köken alan, tüm renklerde görülebilen, et ve süt verimi yönünde yetiştirilen, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Meuse rhine yssel sığırı : Hollanda’dan köken alan, vücudu geniş ve derin, kırmızı beyaz alaca renkli, bacakları kısa, meme yapısı iyi gelişmiş, süt verimi diğer verimlerine oranla daha belirgin olan, et verimi de iyi düzeyde kombine verimli sığır ırkı.

Misk sığırı : (Ovibus moschatus) Çift-parmaklılar (Artiodatyla) takımının boynuzlugiller (Bovidae) familyasından bir memeli türü. Büyüklüğü ve yapısı öküz ile koyun arasıdır. Uzun ve kalın olan tüyleri külrengi-karadır. Yelesi vardır. Kuzey Amerikada yaşar.

Montafon sığırı : Avusturya’nın Montafon bölgesinden köken alan, bu bölgedeki ufak yapılı yerli sığır ırkının seleksiyonu ve İsviçre’den getirilen Esmer ırkla yapılan melezlemeler sonucunda geliştirildiği için Avusturya Esmeri adıyla de tanınan, Türkiye’ye Cumhuriyetin ilk yıllarında getirilmiş ve hem saf yetiştirme hem de yerli ırklarıyla melezlemede kullanılmış, pratikte İsviçre Esmeri boğalar Montafon ırkının biçimlenmesinde uzun süre kullanıldıkları için esmer ırkıyla bütün özellikleri aynı, kombine verimli kültür bir sığır ırkı.

Morucha sığırı : İspanya’nın Salamanka bölgesinden köken alan, önceleri çekim hayvanı olarak ve dövüş boğaları yetiştirmek amacıyla kullanılan, siyah veya gri renkli, annelik iç güdüleri gelişmiş, döl verimi yüksek, verimlilik süresi uzun ve 14-16 yaşına kadar verim alınabilen, yemden yararlanma yeteneği yüksek ve daha küçük ekstansif sistemlere iyi uyum gösteren, günümüzde öncelikle et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

Muare sığırı : Moritanya’nın güney ve orta bölgelerinden köken alan, rengi kırmızı veya kırmızı benekli ve bazen siyah benekli olabilen, iş ve süt verimi yönünde yetiştirilen, Bos indicus grubu sığır ırkı.

Murray gri sığırı : Avustralya’dan köken alan, adı renginden ve köken aldığı bölgedeki Murray Nehri’nden gelen, vücudu orta büyüklükte, kemik yapısı narin, doğuştan boynuzsuz, tüyleri kısa, gümüş-gri rengi tercih edilmesine rağmen grinin pek çok farklı tonunda görülebilen, uysal mizaçlı, kolay et tutan, et kalitesi ve mermerleşme oranı yüksek etçi sığır ırkı.

Nagori sığırı : Hindistan’dan köken alan, vücudu büyük ve derin, omuzları ve vücudunun arka kısmı iyi gelişmiş, beyaz gri renkli, boynu kısa ve ince, gerdanı küçük ve ince tırnakları güçlü, derisi ince ve hafif sarkık, boynuzları orta büyüklükte, dışa ve yukarı dönük ve uçları bir birine doğru kıvrılan, kulakları büyük ve sarkık, hörgücü özellikle erkeklerde iyi gelişmiş, meme başları büyük, uysal ve sürü idaresi kolay, Hindistan’ın tanınan çekim hayvanlarından birisi olan hızlı yol taşımacılığında ve tarımsal işlerde kullanılan sığır ırkı.

Nanyang sığırı : Çin’in Kuzey Hubei ve Henan bölgelerinden köken alan, genellikle beyaz veya gri benekli kırmızı renkli, dağ ve ova tipi olmak üzere iki varyetesi bulunan öncelikle çekim hayvanı olarak kullanılan sığır ırkı.

Normandi sığırı : Fransa’dan köken alan, vücudu orta büyüklükte, sağlam yapılı ve dengeli, sarı-beyaz alacadan kahverengi-beyaz alacaya kadar değişen renklerde, meme yapısı iyi gelişmiş, besi yeteneği ve et verimi yüksek, kombine verimli sığır ırkı.

Norveç kırmızısı sığırı : Norveç’ten köken alan, vücudu orta büyüklükte, kırmızı renkli ve karın altında beyazlıklar görülebilen, Norveç’in yerli sütçü sığır ırkı.

Pembe sığırcık : [Bakınız: ala sığırcık]. (Pastor roseus), Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının sığırcıkgiller (Sturnidae) familyasından birkuş türü. Uzunluğu 21 cm. Başı, kanatları ve kuyruğu kara, öteki bölgeleri pembedir. Erkeğin tepeliği vardır. Ön Asya ve Balkanlarda steplerde yaşar.

Piedmont sığırı : İtalya’nın Kuzeybatı bölgesinden köken alan, bölgenin yerli ırklarıyla Pakistan’dan bölgeye getirilen Bos indicus grubu sığırların karışımından oluşan, vücudu iri yapılı ve kasları belirgin, beyaz veya gri-beyaz renkli, kirpikleri ve kuyruk ucu siyah renkli, diğer etçi sığır ırklarına göre ineklerinin süt verimi daha yüksek olan, İtalya’nın bazı bölgelerinde sütünden özel peynirler üretilen, kolay buzağılayan, taşıdığı miyostatin geni nedeniyle kalça bölgesinde çift kat kas oluşumu gözlenen, çift kat kas oluşumu özelliğiyle hızlı canlı ağırlık artışı sağlayan, eti sağlıklı ve kalp dostu kırmızı et olarak adlandırılan, yağsız, düşük kolesterollü ve düşük kalorili, protein içeriği bakımından normal etlerden yüksek, kolesterol, toplam yağ, kalori ve yağdan gelen kalori açısından ise çok düşük, her türlü iklime kolay uyum sağlayan, döl verimi oranı yüksek, uzun ömürlü, sevk ve idaresi kolay, annelik özellikleri gelişmiş, etçi sığır ırkı.

Postuna sığışmamak : Gururlanmak, kabına sığmamak.

Romanya benekli sığırı : Romanya’dan köken alan, Romanya’nın yerli gri Romanya sığırı ırkı ineklerinin Simental boğalarla birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, rengi kırmızı beyaz veya sarı beyaz, kafası, diz eklemi, memesi, göğsü ve kuyruğunun üçte biri beyaz renkli, merme bölgesi pembe renkli kombine verimli sığır ırkı.

Santa gertrudis sığırı : ABD’ den köken alan, sıcak iklimde iyi verim gücü gösteren etçi sığır oluşturmak amacıyla Shorthon x Brahman melezlemesiyle geliştirilmiş, 5/8 Shorthorn, 3/8 Brahman genotipi taşıyan, vücudu derin, geniş ve bol etli, rengi başta kiraz kırmızısı olmak üzere kırmızı tonlarında, derisi gevrek ve boynunda kıvrımlar yapan, sıcağa dayanıklı ve sıcak bölgelerde her yönüyle başarıyla yetiştirilen etçi sığır ırkı.

Shorthorn sığırı : İngiltere’den köken alan, kısa boynuzlu grupta yer alan, vücudu derin, geniş, uzun ve silindirik, kısa boynuzlu, renk yönünden kırmızı, beyaz ve kızıl-kır olmak üzere üç gruba ayrılan, sağlam yapılı ve çevre koşullarına dayanıklı, annelik özellikleri gelişmiş, erken gelişme yeteneği ve büyüme hızı yüksek, kas gelişimi oldukça hızlı, eti bol ve lezzetli, karkas verimi yüksek, yeni etçi sığır ırklarının geliştirilmesinde önemli rol oynamış, eskiden et ve süt verimi yönünde ayrılmasına rağmen günümüzde hem et hem de süt verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.

Sığıcı : Sığacak.

Sığıç : Yük, ağırlık. Sığınan kimse, sığıntı. Sığınan kimse.

Sığıçi : Ağrıları, ağrıyan yere elini koyarak iyileştiren kimse; masör.

Sığın geyiği : Evcilleşmemiş sığır. [Bakınız: sığın].

Sığınabilme : Sığınabilmek işi.

Sığınabilmek : Sığınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Sığınanlar eğitimi : Baskı altında ülke değiştirenlerin, sığındıkları yeni ülkeye uymalarını sağlamak için yapılan eğitim.

Sığınaşmak : Sığmaya çalışmak, sığışmak.

Sığınca : Sığınacak yer, melce, penah.

Sığıncı : Sığınan kimse, sığıntı.

Sığınç : 1.Sığınan kimse, sığıntı. 2.Uşak. Ağırlık, yük : Kimsenize sığınç olmak istemem.

Sığınık zamirler : A. —Özne rolü oynamak üzere haberlere ve fiillere takılan özne zamirleri:. Haber zamirleri (Nisbi zamirler) :- im, -sin, (dir), - iz, - siniz, (dirler). Fiile zamirleri (Fiili zamirler): -irn,-sin, (.),-iz (-lim) -siniz, -ler; ve -m,-n,(.), -İk, -in - iniz, - ler. B. — İye zamirleri. Bu kelimeye bk. C. — İyeli zamir (Bu kelimeye bk.).

Sığınıverme : Sığınıvermek işi.

Sığınıvermek : Çabucak sığınmak.

Sığınlıh : Kesif kalabalık.

Sığınma barınağı : Her tür çekinceden korunabilmek amacıyla gemilerin sığındıkarı yer.

Sığınma bölgesi : Geçen yüzyıllarda, ülkelerini zorla basan savaşçılardan kaçan bir bölüm halkın yerleştiği, savunması kolay yöreler.

Sığınma kapanı : Sığ sularda karides avcılığında çalı demetlerinden oluşan tuzak.

Sığınma tüpleri : Balıkların sığınma içgüdüsünden yararlanarak içi boş bambu veya ağaç kütüklerinin bir iple bağlanıp zemine yatırılarak balık avcılığında kullanılan yapılar.

Sığır babesiozisi : Babesia bigemina, B. bovis, B. divergens, B. major gibi türlerin neden olduğu Boophilus, Rhipicephalus, Haemaphysalis, Ixodes, Dermacentor ve Boophilus cinsine bağlı kenelerle taşınan, hayvanlarda akut dönemde yüksek ateş, anemi, hemoglobinüri, sarılık, dalakta büyüme gibi semptomlar oluşturan protozoer hastalık, Teksas ateşi, Teksas sığır ateşi.

Sığır baldıranı : Bir çeşit baldıran otu.

Sığır balıkçılı : Kuşlar (Aves) sınıfının, leyleksiler (Ciconiiformes) takımının, balıkçılgiller (Ardeidae) familyasından, 51 cm kadar uzunlukta, genellikle çayırlarda otlayan sığırlar arasında dolaşan, diğer balıkçıllarla koloni hâlinde kuluçkaya yatan, Anadolu'nun güney kesimlerinde yaşayan yerli ve göçmen bir tür. Öküz balıkçılı.

Sığır besisi : Değişik yaşlardaki sığırların buzağı besisi, genç sığır besisi, yaşlı sığır besisi, mera besisi, entansif veya ekstansif besi gibi amaca ve koşullara göre uygulanan besi yöntemlerine göre yapılan besi.

Sığır biti : 3 mm. boyunda olup, konakçı gövdenin tüylü bölgelerine yerleşen ve sığırlarımızda çok sık rastlanan sokucu bit.

Sığır büvelek sineği : Hypoderma bovis ve H. lineatus’a verilen ad.

Sığır çiçeği : Poxviridae ailesinde, ortopoksvirüs cinsinde yer alan bir virüsün, sığırların meme başı ve meme derisinde vezikül, püstül ve kabuk oluşumuyla belirgin, akut seyirli, bulaşıcı, öldürücü ve sporadik olarak görülen bir hastalığı. Yabani ve evcil kediler, kemiriciler, insanlar, fille gergedan dâhil çeşitli hayvanat bahçesi ve sirk hayvanlarında görülür.

Sığır dili : Uzunluğuna açılan yazma kitap ve mecmualara verilen ad.

Sığır dönümü : Akşam.

Sığır eğleği : Sığırların otlağa gitmeden önce toplandıkları yer.

Sığır gözkurdu : Boyları 8 ile 18 mm. arsında değişen ve sığırların gözünde asalaklanan lifsikurt. (Ülkemiz öküz ve ineklerinde çok rastlanır.).

Sığır herpes mamillitisi : Sığır herpesvirüs-2 tarafından oluşturulan, özellikle buzağılamaya yakın dönemde ve laktasyondaki ineklerde, meme ve meme başlarının kabarcıklı, kabartılı ve ülserli deri yangısıyla belirgin viral bir hastalık, herpes mamillitis.

Sığır herpesvirüs ensefalitisi : Sığır herpesvirüs-5 tarafından oluşturulan, ateş, solunum güçlüğü, burun ve göz akıntısı, eş güdüm bozukluğu, körlük ve kaslarda titreme gibi sinirsel bulgular oluşumuyla belirgin hastalık. Genç hayvanlarda sporadik hastalıklar veya salgınlar biçiminde oluşur. Beyindeki yangı hem gri hem de boz maddede yaygın sinir hücresi nekrozu belirgindir.

Sığır hiperkeratozisi : Klorlu naftalen zehirlenmesi.

Sığır kenesi : Sığırlarda bulunan ve Babesia türlerine vektörlük yapan kene türü, Margaropus annulatus, Boophilus annulatus.

Sığır lökozu : Retroviridae ailesinde bulunan sığır lösemi virüsünün sığırlarda neden olduğu, akyuvarların tümöral oluşumuyla belirgin kronik seyirli bir hastalık, sığır lösemisi.

Sığır lösemisi : Sığır lökozu.

Sığır nekrobasillozisi : Panarisyum.

Sığır nokardiozisi : Sıcak iklimli bölgelerde sığırlarda, deride, lenf damarnda ve lenf yumrularında irinli yangı ve ülserleşmesiyle belirgin, Nocardia farcinica ve Mycobacterium farcinoges tarafından oluşturulan kronik seyirli hastalık, sığırların farsi hastalığı.

Sığır papillamatozisi : Papovaviridae ailesinde papillomavirüs cinsinde bir virüsün sığırlarda neden olduğu, çoğunlukla deride siğillerin oluşumuyla belirgin hastalık.

Sığır parvovirüs enfeksiyonu : Özellikle maternal antikor düzeyi az olan yeni doğmuş buzağılarda ishal ve makroskobik olarak sadece bağırsaklarda normal dışı biçimde sulu içerikle belirgin viral bir hastalık.

Sığır seğirdişlü : Düşmana harp usulleriyle değil tehdit ve küfürle saldıran.

Sığır sinekleri : Suda, toprakta ya da başka böcek kurtçuklarında asalak yaşayan, gelişme çağında etçil, ergin dişileri kan emici, oldukça iri sinekler familyası.

Sığır theileriozisi : Sığırlarda Theileria türlerinin neden olduğu ateşli hastalık.

Sığır ve davarlar : Memeliler (Mammalia) sınıfının, toynaklılar (Ungulata) üst takımının, çift parmaklılar (Artiodactyla) takımının, geviş getirenler (Ruminantia) alt takımından, mideleri dört odalı, ayaklarında daima üç parmak bulunan, üst kesici dişleri bulunmayan bir üst familya. Boynuzlugiller (Bovidae), geyikgiller (Cervidae) ve zürafagiller (Giraffidae) olmak üzere 3 familyası vardır. (Pecora),olmak üzere 3 familyası vardır.

Sığır ve koyunlarda eozinofilik miyozitis : Eozinofilik kas yangısı.

Sığıra sürmek : Hayvanları otlağa sürmek.

Sığırcıkgiller : Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımından, gagaları düz ya da hafif kıvrık, kanatları uzun ve sivri, böcek ve meyvelerle beslenen, 125 kadar türü bulunan bir familya. Sığırcık (Sturnus vulgaris), ala sığırcık (S.roseus) iyi bilinen türleridir. (Sturnidae),iyi bilinirler. Göçederler. Böcek, meyve yerler.

Sığırcılı : Edirne şehri, Uzunköprü belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Sığırcıuşağı : Malatya şehri, Yoncalı nahiyesine bağlı bir yer.

Sığırçayı : Amasya ilinde, Göynücek belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Sığırçın : Sığırcık kuşu.

Sığırdamı : Ahır.

Sığırdan gelmek : Otlamaya giden hayvan sürüsü akşam dönmek : İnek sığırdan gelmedi.

Sığırguyruğu : Yemeği de yapılan, dikenli bir çeşit yabanpancarı.

Sığırkoyun : Kasım.

Sığırkuyruğugiller : Yaprakları almaşlı ya da karşılıklı dizilişli, çiçekleri er dişi, tek simetrili, çanak yaprakları 4-5 adet, taç yaprakları 4-5 adet, nadiren 6-8 adet, ovaryum üst durumlu, kapsül tipi meyveleri olan, ülkemizde 30 cins ve 480 kadar türü bulunan, bir, iki ya da çok yıllık, otsu, çalımsı nadiren ağaçsı olan ototrof ya da parazit bitkiler. Sıracaotugiller.

Sığırlar : Memeliler (Mammalia) sınıfının, çift parmaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından, kaba yapılı, boynuzlu, hantal, kuyrukları püsküllü bir alt familya. Boğa (Bos taurus), Tibet sığırı (B.grunniens), Hint mandası (Buffelur bubalus), yaban sığırı (Bibos gaurus) misk öküzü (Ovibos moschatus) türleri iyi bilinir. (Bovinae),türleri iyi bilinir.

Sığırlarda adenovirüs enfeksiyonu : Buzağılarda ve besi sığırlarında, ateş, kanlı ishal, merme ve ağız mukozasında konjesyon, ön midelerde ve mayalıkta nekroz, ülser, pnömoenteritis ve keratokonjuktivitisle belirgin adenovirüs enfeksiyonu. Etken damar endotel hücrelerinde yerleşerek trombozlara ve iskemik nekrozlara neden olur.

Sığırlarda nodüler nekroz : Sığırlarda, iskelet kaslarında seyrek olarak karaciğer, akciğer, lenf yumruları ve testislerde, epiteloid hücreler, dev hücreleri ve eozinofil lökosit içeren, 1-5 santimetre çapında, tabakalı görünümlü, yangısal ve nekrotik patolojik değişim, Roeckl granülomu. Olayların kimilerinden Actinomyces pyogenes izole edilmesine rağmen hastalık nedeni olarak düşünülmez.

Sığırların ailevi ataksi ve konvulziyonu : Angus buzağılarında görülen aralıklı tetanik konvulziyonlar, eş güdüm bozuklukları, felç ve beyincikte seçici kortikal dejenerasyonla belirgin kalıtsal hastalık.

Sığırların akciğer perküsyon sahası : Akciğerlerin muayene edildiği üçgen biçimindeki alan.

Sığırların akut akciğer amfizemi : Çayır amfizemi.

Sığırların bulaşıcı keratokonjunktivitisi : Dünyanın her yerinde rastlanan, yazın vektörü olan Hippolates cinsinden sineklerdeki artışa bağlı olarak salgınlar hâlinde ortaya çıkan, Moraxella bovis tarafından oluşturulan, göz kapağı zarlarının yangısı ve kornea ülseriyle belirgin hastalık, enfeksiyöz sığır keratokojuntivitisi, pembe göz hastalığı, enfeksiyöz keratokonjuktivitis.

Sığırların bulaşıcı plöropnömonisi : Sığırlarda, Mycoplasma mycoides tarafından meydana getirilen, subakut veya kronik tarzda seyreden, sero-fibrinöz plörizi ve lober pnömoniyle belirgin bulaşıcı enfeksiyöz hastalık.

Sığırların bulaşıcı püstüler vulvovajinitisi : Herpesviridae ailesi, Alphahepresvirinae alt ailesinde bulunan sığır herpesvirüs 1’in boğalarda penis ve prepusyumda, ineklerde vajina ve vulvada püstül oluşumuyla ve gebe hayvanlarda yavru atmayla belirgin çok bulaşıcı hastalık, çiftleşme egzantemi, enfeksiyöz püstülar vulvovajinitis, veziküler vajina yangısı, İPV, sığırların veziküler çiftleşme egzantemi. Enfeksiyon koyun ve keçilere de vajina yangısına yol açar.

Sığırların bulaşıcı rinotrakeitisi : Sığırların üst solunum yolları, trahea ve konjunktivada yangısal lezyonlarla belirgin, sığır herpesvirüs Tip-I tarafından oluşturulan, akut ve bulaşıcı bir hastalığı, enfeksiyöz sığır rinotrakeitisi, İBR, kırmızı burun hastalığı, koyital ekzantem, koyital vezikular egzantem.

Sığırların bulaşıcı servikovajinitis ve epididimitisi : İneklerde kronik salpingitis, hidrosalpinks ve bursal yapışmalar ve boğalarda interstisyel epididimisle belirginleşen ve kısırlığa neden olan, cinsel temasla bulaşan, sadece Güney Afrika’da görülen bir Herpesvirüs-4 enfeksiyonu, epivag, epivajinitis.

Sığırların burun granülomu : Ilıman iklimli bölgelerde, sığırlarda Drechslera rostata ve Rhizobium türleri mantar antijenlerinin solunum yoluyla alınması sonucu burun mukozasında polip tarzında granülomların biçimlenmesiyle belirgin hastalık, mikotik burun granülomu.

Sığırların deri anjiyomatozisi : Sığırlarda özellikle sırt bölgesindeki deride çok sayıda iyicil damar tümörünün oluşumuyla belirgin, yangı veya şiddetli kanamalara neden olabilen hastalık.

Sığırların dermatofitozisi : Sığırlarda Trichopyton verrucosum mantarlarıyla oluşan deri enfestasyonu. Genç ve kapalı ahırlarda tutulan hayvanlarda, çok sayıda sığırın bir arada tutulduğu durumlarda ve kış mevsiminde yaygındır.

Sığırların doğum sonu hemoglobinürisi : Doğum sonrası hemoglobinüri.

Sığırların efemeral fever hastalığı : Üçgün hastalığı.

Sığırların enzootik artrogripozisi : Akabane virüs hastalığı.

Sığırların enzootik yavru atması : Sığırlarda Chlamydia cinsi etkenler tarafından oluşturulan salgın yavru atmalar.

Sığırların epizootik abortusu : Epizootik sığır abortusu.

Sığırların eritropoetik protoporfirisi : Eritropoetik protoporfiri.

Sığırların farsi hastalığı : Sığır nokardiozisi.

Sığırların gebelik toksemisi : Etçi sığırlarda görülen gebelik sırasında rasyondaki proteinle enerji dengesinin bozulması sonucu, genellikle kış aylarında oluşan kilo kaybı ve depresyonla belirgin metabolik bir bozukluk.

Sığırların generalize glikojenozis ıı hastalığı : Shorthorn ve Brahman ırkı sığırlarda görülen, İnsanların pompe hastalığına benzeyen, 1, 4 glikozidaz enziminin yetersizliğine bağlı olarak oluşan bir çeşit glikojen depo hastalığı. Kaslarda ve sinir sisteminde yaygın glikojen birikimiyle klinik olarak gelişme bozukluğu, eş güdüm bozukluğu, kaslarda güçsüzlük ve ayağa kalkamama biçimlenir.

Sığırların granülositopati sendromu : Holştayn ırkı sığırlarda, gelişme geriliği, deri yangısı, ağız ülserleri, anemi, lökositozis, lenf yumrularında fibrozis, kalıcı nötrofilik lökositozisli anemi ve tekrarlayan enfeksiyonlarla belirgin kronik seyirli, çekinik kalıtsal bir hastalık.

Sığırların hemophilus sommus enfeksiyonu : Sığırlarda Haemophilus sommus tarafından oluşturulan, beyinde vaskülitis, tromboz, kanama ve nekrozla belirgin septisemik bir enfeksiyon.

Sığırların herpesvirüs 4 enfeksiyonu : Sığırlarda Herpesvirüs-4 ile oluşan meme başında; 2-4 mm çapında vezikül, püstül, ülser ve kabuklarla belirgin viral bir hastalık.

Sığırların hipoton hiperhidratasyonu : Paroksimal hemoglobinüri.

Sığırların idrar torbası hematürisi : Enzootik kan işeme.

Sığırların kanamalı septisemisi : Pasteurella multocidea tip B ve E tarafından oluşturulan ve özellikle yağışlı mevsimlerde görülen ve yüksek ateşle seyreden perakut seyirli, serozalarda ve iç organlarda peteşiyel kanama, kanamalı mide bağırsak ve akciğer yangısıyla belirgin hastalık.

Sığırların kangrenli nezlesi : Herpesviridae ailesinde, Gammaherpesvirinae alt ailesindeki bir virüsün sığırlarda keratokonjunktivitis, stomatitis, ensefalitis ve deri egzantemleriyle belirgin; akut, bulaşıcı ve öldürücü viral bir hastalığı, kangrenli nezle, koriza kangrenoza bovum, coryza gangrenosa bovum, malign kataral fever, CGB. Virüsün etkisiyle T lenfositlerde ve lenfoblastlarda üreme, vaskülitis ve doku nekrozları oluşur. T-lenfositlerin üremesi virüsün baskılayıcı T lenfositlerini enfekte etmesinden kaynaklanır.

Sığırların ketozisi : Asetonemi, asetonüri, hipoglisemi, karaciğer dejenerasyonu ve sindirim sisteminde işlevsel bozukluklara yol açan, karbonhidrat metabolizmasının bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan bir metabolizma hastalığı. Klinik olarak sığırlarda sindirim ve sinirsel form olmak üzere iki formda seyreder. Klinik bulguların varlığı ve yokluğuna göre klinik ve subklinik ketozis olarak sınıflandırılır.

Sığırların korona virüs enfeksiyonu : Yeni doğan buzağılarda tek başına veya rotavirüs veya Cryptosporidium ile birlikte ishale neden olan viral bir hastalık. Dehidrasyon, asidozis ve hiperkalemi sonucu zayıflama ve durgunluk görülür.

Sığırların lenfadenozu : Sığır lökozu.

Sığırların mamillitisi : Herpesviridae ailesinde sığır herpesvirüs tip 2’nin sığırlarda neden olduğu özellikle meme başı mukozasında ülserleşmelerin görüldüğü hastalık.

Sığırların nodüler egzantemi : Yumrulu deri hastalığı.

Sığırların nodüler nekrozu : Sığırlarda, iskelet kaslarında seyrek olarak karaciğer, akciğer, lenf yumruları ve testislerde, epiteloid hücreler, dev hücreleri ve eozinofil lökosit içeren, 1-5 santimetre çapında, tabakalı görünümlü, yangısal ve nekrotik patolojik değişim, Roeckl granülomu. Olayların kimilerinden Actinomyces pyogenes izole edilmesine rağmen çoklu granülomların nedeni olarak düşünülmez.

Sığırların omurilik miyelopatisi : Avusturalya Murray Grey ırkı etçi sığırların doğuştan veya bir yaşına kadarki dönemde omurilik, orta beyin ve beyincikteki sinir hücrelerinde dejenerasyon ve felçle belirgin kalıtsal hastalık.

Sığırların papüler stomatitisi : Poxviridae ailesinde yer alan sığır parapoksvirüs 1’in sığırlarda neden olduğu, hafif seyirli merme, burun delikleri ve ağız boşluğunda çok sayıda küçük, sert kabartıların oluşmasıyla belirgin, iyi seyirli hastalığı. Ara sıra yemek borusu ve ön midelerde de patolojik değişimlere rastlanır. Kabarıklıkların ortalarındaki nekroz nedeniyle, krater benzeri bir görünüm biçimlenir.

Sığırların peteşiyal humması : Sığırların klinik olarak dil, konjunktiva ve vulva mukazası üzerinde peteşiyal kanamalarla belirgin, nötrofillerde yerleşen Cytoecetes ondiri tarafından oluşturulan hafif seyirli ateşli hastalık.

Sığırların pnömonik pastörellozisi : Pnömonik pastörellozis.

Sığırların sporadik ensafalomiyelitisi : Sığırlarda, Chlamydia psittaci serotip-2 tarafından oluşturulan, damar duvarlarının, seröz zarların, eklem sinovyalarının yangısı ve seyrek olarak da ensefalomiyelitisle belirgin bir hastalık. Klinik olarak yüksek ateş, zayıflık ve amaçsız yürüme görülür, Buss hastalığı, bulaşıcı serözitis, sporadik sığır ensefalomiyelitisi, klamidiya enfeksiyonu.

Sığırların subklinik ketozisi : Keton cisimleri konsantrasyonunun yükselmesiyle belirgin ketozisin tipik klinik bulguları olan iştahsızlık, sert dışkılama ve bilinç kaybı gibi klinik bulguların henüz gözlenmediği preklinik aşama.

Sığırların süngerimsi beyin hastalığı : Özellikle erişkin süt sığırlarında zayıflık, süt veriminin düşmesi ve davranış bozukluklarıyla başlayan 2 hafta-6 ay sonra ölümle sonlanan, beynin gri maddesinde çift taraflı, bakışımlı vakuolleşme ve nöropilde mikrokavitelerle belirgin prion hastalığı, BSE, deli dana hastalığı, deli inek hastalığı, bovin spongiform ensefalopati.

Sığırların trikomoniyazisi : Sığırlarda Tritrichomanas foetus ile oluşan, kısırlık, yavru atma ve piyometrayla belirgin cinsel temasla bulaşan protozoon hastalığı.

Sığırların ülseratif mammillitisi : Süt ineklerinde Herpes virüslerinin oluşturduğu yaygın olarak meme başlarında, seyrek olarak de meme lopları derisinde ülseratif lezyonlar oluşturan viral bir enfeksiyon.

Sığırların veziküler çiftleşme egzantemi : Sığırların bulaşıcı püstüler vulvovajinitisi.

Sığırların virüs diyare mukoza hastalığı : Sığırlarda Flaviviridae ailesinde Pestivirüs tarafından oluşturulan bulaşıcı, birbirinden ayrı iki hastalık tablosu, BVD/MD, viral diyare-mukoza hastalığı. Viral diyarede ateş, ishal, mukozal değişimler ve lökopeniyle belirgin olup seyrek olarak ölüm görülür. Mukoza hastalığında, ateş, mukoid burun akıntısı, kanlı ishal, hızlı dehidrasyon, sindirim sisteminde erozyon, ülser ve kanamalarla görülür ve daima ölümle sonuçlanan bir hastalıktır. Virüsün nonsitopatik suşuyla gebeliğin ilk 4 ayında fetüsün transplasental enfeksiyonundan inatçı enfekte ve immünotoleranslı taşıyıcı hayvanların süperenfeksiyonlarına uğradıklarında öldürücü mukoza hastalığı biçimlenir.

Sığırların yaz nezlesi : Alerjik burun yangısı.

Sığırların yüksek rakım hastalığı : Yüksek rakım hastalığı.

Sığırlı : Erzurum şehri, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Sığırlıhacı : Ankara şehrinde, Çubuk belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Sığırlık : Ahır. Ahır. (Gökmenler, Çatak, Kızılağaç, Gedikli Saimbeyli Adana).

Sığırmak : Sığdırmak.

Sığırsazıgiller : Çok yıllık, sucul veya yarı sucul, otsu, bir evcikli ve tüysüz olan su bitkileri.

Sığırsidiği : 1.Zikzaklı, kıvrımlı. 2.Zikzaklı bir çeşit dikiş. Çul kenarında görülen bükümlü desen. (Saçıkara İslahiye Gaziantep).

Sığırsiki : Kurutulmuş hayvan sinirinden yapılan kamçı. (Kavalca Bozüyük Bilecik).

Sığırsiydiği : Boyu bir metre uzayan, sarı çiçek açan, geniş yapraklı bir çeşit bitki. Zikzaklı bir çeşit dikiş.

Sığırsoğanı : Soğan gibi kokan bir çeşit yaban otu.

Sığırt : Dikiş.

Sığırtikeni : Sığırlarda yağ yapan bir çeşit bitki.

Sığırtmaçlı : Manisa kenti, Sarıgöl ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Sığırtmak : Koşmak.

Sığırtmeç : Sığır çobanı, sığırtmaç.

Sığıryağı : Hafif, ince bulut.

Sığıştırabilme : Sığıştırabilmek işi.

Sığıştırabilmek : Sığıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Sığıt : Utanma, saygı : Sığıtlı adam.

Simental sığırı : İsviçre’den köken alan, İsviçre sığır varlığının % 51’ini oluşturan, en eski ve en geniş alana yayılmış sığır ırkları arasında yer alan, hızlı büyüme ve gelişmesi, üstün süt, tereyağı ve peynir verimi ve iş hayvanı olarak kullanılabilmesi nedeniyle pek çok bölgede aranan bir ırk hâline gelmiş, sarı-beyaz veya kırmızı-beyaz alaca renkli, başı genellikle beyaz renkli ve üzerinde sarı veya kırmızılıklar bulunabilen, sırtı uzun ve kuvvetli, göğsü geniş ve derin, kasları gelişmiş, güç doğum ve erken yaşlarda ölüm oranı diğer ırklara göre oldukça yüksek, mera besisi ve entansif beside başarılı, kombine verimli sığır ırkı.

Sona sığınım : Bir kelimenin kendi vurgusunu bırakarak bazen de şeklini kısaltarak beraberce bir ses birliği meydana getirmek üzere, önceki kelimenin sonuna sığınırcasına bağlanması: Benim ile’den Benimle gibi. (SONA SIĞINIK, Synenclitique) bk. Başa sığınım.

Sporadik sığır ensefalomiyelitisi : Sığırların sporadik ensafalomiyelitisi.

Sporadik sığır lökozu : Genç sığırlar arasında sporadik olgular durumunda görülen, bulaşıcı nitelikte olmayan, juvenil, deri ve timik formları görülen hastalık, genç sığırların sporadik lökozu, sığır lökozu.

Sütçü devon sığırı : İngiltere’den köken alan, kombine verimli Devon ırkının sütçü varyetesi olan, vücudu orta büyüklükte, rengi kırmızı tonlarında koyu kırmızıdan açık kırmızıya veya kestane rengine kadar değişen tonlarda, boynuzları orta büyüklükte, açık renkli ve uçları koyu, kuyruk ucu, meme ve testisleri beyaz renkli, düşük kaliteli bitki örtüsüne ve sert iklim koşullarına uyum gösteren, uysal mizaçlı ve sürü idaresi kolay, kolay buzağılayan, sağlıklı, uzun ömürlü ve iyi bakım ve besleme koşullarında iyi gelişen, sütünün yağ oranı yüksek ve peynir yapımı için uygun, sütçü bir ırk olmasına rağmen et ve iş verimi yönünde de yetiştirilebilen sığır ırkı.

Sütçü sığır : )Fazla miktarda süt üretmek için evciltilmiş ve seleksiyona tabi tutulmuş, genellikle Bos taurus alt türüne ait sığırlar.

Şarole sığırı : Fransa’nın Güneydoğu bölgelerinden köken alan, Charolais bölgesinde Shorthorn ırkının önemli rol oynadığı birleştirmeler sonucu geliştirilmiş, vücudu iri ve ağır yapılı, derisi yumuşak, gevşek ve renksiz, tüyleri krem renginde, karkas verimi yüksek etçi sığır ırkı.

Şarole sığırlarında ilerleyici ataksi : İlerleyici ataksi.

Teksas sığır ateşi : Sığır babesiozisi.

Uzun başlı sığır biti : Sığırların derisinde yaşayan, sivri başlı, koyu kahverengi sokucu bit.

Uzun burunlu sığır biti : Sığırlarda parazitlenen kan emen bit türü, Linognathus vituli.

Yaban sığır çiçeği : Sığırlarda ortopoxvirus tarafından oluşturulan ve aşılanmış hayvanlarla temas sonucu oluşan, meme başı, meme, arka bacakların iç yüzü ve dudaklarda oluşan çiçek lezyonlarıyla belirgin hastalık.

Yaban sığırı : Çift parmaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasından, 380 cm kadar uzunlukta 200 cm kadar yükseklikte, 85 cm kadar kuyruğu olan, geniş alınlı, kısa ve kalın boyunlu, sırtı esmer, karnı sarı, bacakları beyaz, Hindistan'da kayalık ormanlarda yaşayan bir tür. Gevir. (Eş anlamlısı: gevir, Bibos gaurus), Çift-parmaklılar (Artiodactyla) takımının boynuzlugiller (Bovidae) familyadan bir memeli türü. Uzunluğu 380, yüksekliği 200, kuyruğu 85 cm. Geniş alınlı, kısa ve kalın boyunludur. Sırtı esmer-kara, karnı sarı, bacakları beyazdır. Hindistanda kayalık ormanlarda yaşar. Dağ öküzü.

Yalancı sığır çiçeği : Poxviridae ailesinde bulunan sığır parapoksvirüs 2’nin sığırlarda neden olduğu, çiçek benzeri lezyonların görüldüğü ve genellikle iyi seyirli, süt veren ineklerin meme başlarında ve perineumda, eritromatöz makül ve daha sonra at nalı biçiminde kabuklu ülser oluşumuyla belirgin viral hastalık.

Yalancı sığır vebası : Küçük geviş getirenlerin vebası.

Yalın sığır sazı : Gövdesi 40 cm boyunda, dik veya yüzer durumda olan, sığ gölcüklerde, akıntılarda ve ıslak topraklarda gelişen bir bitki.

Yaradana sığınmak : Var gücünü topmak (tokat atarken).

Yaşlı sığır besisi : Yaşlı sığırların, kendilerinden et artırma beklenmeksizin, ahırda silaj, pancar posası, kök yemler gibi ucuz sulu yemlerle veya merada, ek yemli veya ek yemsiz beslenmeleri.

Yerli kara sığırı : Türkiye’nin Orta Anadolu bölgesinden köken alan, siyah renkli, küçük yapılı, başı dar ve uzun, boynuzları kısa, ince ve uçları öne dönük, boynu ince göğsü dar, butları zayıf ve ince, memeleri küçük, cılız, çoğunlukla siyah renkli ve kıllarla örtülü, kas gelişimi zayıf, geç gelişen, ekonomik önem taşıyan verim özellikleri tümüyle yetersiz olan Anadolu’nun yerli sığır ırkı.

Yoz sığırı : Kısır.

Yunan buzkır sığırı : Yunanistan’dan köken alan, Bos taurus primigenius özellikleri taşıyan, Yunanistan’ın kuzeyindeki ekstantif sistemlerde yetiştirilen, çok az sayıda saf hayvana rastlanan, ergin boğaları ortalama 300 kg, inekleri 250 kg ağırlığında, kafası oldukça uzun, boynuzları karakteristik olarak yukarı dönük, vücudu grinin değişik tonlarında, gümüş-gri veya gri-siyah renkli, gri step tipi sığır ırkı.

Yunan kısa boynuzlu sığırı : Yunanistan’dan köken alan, Yunanistan’ın kuzey batısındaki dağlık alanlarda ekstantif sistemlerde yetiştirilen, sınırlı sayıda ve seyrek bulunan, genellikle vücudu küçük boyutlu, başı küçük, boynuzları kısa ve ince, renk aralığı kahverengi, kestane rengi, gri ve gri siyah arasında değişen, burun delikleri renkli, et verimi yönünde ve çekim hayvanı olarak yetiştirilen sığır ırkı.

Et sığırı : Eti için beslenen sığır.

Sığın : Alageyik.

Sığınak : Yağmur, güneş veya çeşitli tehlikelerden korunmak için sığınılacak yer, melce. Kötülüklerden koruyan, sığınılan kimse veya şey. Özellikle hava bombardımanlarından korunmak için yapılmış yer.

Sığınık : Sığınmacı.

Sığınılma : Sığınılmak işi.

Sığınılmak : Sığınma işi yapılmak.

Sığınış : Sığınma işi.

Sığınma : Sığınmak işi, iltica. Yarış sırasında, rüzgârın etkisinden korunmak için başka bir yarışçının arkasına sinme.

Sığınma cebi : Kara yollarında araçların durmasına, beklemesine ayrılmış, yolun sağ tarafında yer alan bölüm, alan.

Sığınma hakkı : Genellikle bir cezai kovuşturma ve mahkûmiyetten kurtulmak amacıyla yabancı bir ülkeye kaçma veya yabancı ülkedeyken geri verilmemeyi isteme, iltica hakkı.

Sığınmacı : Başka bir ülkeye veya yere sığınmış olan kişi, sığınık, mülteci. Yabancı bir ülkede iltica etmeden önce belirli bir süre kalan kimse.

Sığınmacılık : Sığınmacı olma durumu.

Sığınmaevi : Korunmaya muhtaç kişilerin barındırıldıkları yer.

Sığınmak : Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek. Güvenmek, yardım istemek ya da ummak. Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak. Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek, iltica etmek.

Sığıntı : Bulunduğu yerde kalması istenmeyen, varlığı gereksiz görülen kimse.

Sığır : Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. Anlayışsız, kaba saba kimse.

Sığır çobanı : Sığırtmaç.

Sığır eti : Sığırın kesilip parçalanmış eti.

Sığır mantarı : Sığır türünde görülen bir tür mantar.

Sığır sineği : Yumurtalarını sığırın teni altına bırakan sinek, eğrice (Tabanus bovinus).

Sığır şeridi : Şerit.

Sığır tenyası : Şerit.

Sığır vebası : Sığırlarda yaygın olarak görülen bir tür veba.

Sığırcı : Sığır besleyen veya satan kimse. Sığırtmaç.

Sığırcık : Serçegillerden, siyah renkli, uzun gagalı, serçeden iri, ötücü bir kuş, çoğurcuk, çekirge kuşu (Sturnus vulgaris).

Sığırcılık : Sığırcının işi veya mesleği.

Sığırdili : Sığırdiligillerden, 30-60 santimetre yüksekliğinde, tüylü, çok yıllık ve otsu bir bitki, öküzdili (Anchusa officinalis). Cönk (I).

Sığırdiligiller : İki çeneklilerden, sığırdili ve havacıva bitkilerini içine alan familya.

Sığırgözü : Öküzgözü.

Sığırkuyruğu : Sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türü yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi (Verbascum).

Sığırödü : Kırlarda görülen bir tür çalı cinsi bitki.

Sığırtmaç : Büyükbaş hayvan güden kimse, sığır çobanı, nahır.

Sığışma : Sığışmak işi.

Sığışmak : Ancak sığmak, güçlükle sığmak.

Sığıştırma : Sığıştırmak işi.

Sığıştırmak : Güçlükle sığdırmak.

Su sığırı : Manda (I).

Tibet sığırı : Yak.

Diğer dillerde Sığdip anlamı nedir?

İngilizce'de Sığdip ne demek ? : bank