Çalışma gücü nedir, Çalışma gücü ne demek

Çalışma gücü; Maliye alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

İşçiye ilişkin iş yapabilme yeteneği.

Çalışma gücü kısaca anlamı, tanımı

Çalı : Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki. Olmamış meyve. Bir an, bir ara. Delikli taş. Bahçe. Keçileri kovalama ünlemi. Toprak üstü gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 1-3 m kadar olan, çok yıllık bitkiler. Kimileri bir ağaççık kadar iri olurlarsa da, genellikle bodur, gövdesiz, ancak odunsu, kimi kez dikenli, iklim ve toprak koşullarına göre bir çok türleri olan bitki takımı, bk. çalılık. Saban demirini ökçeye tutturan ağaç. (Taşpınar Aksaray Niğde). Bursa ili, Çalı nahiyesine bağlı bir bölge

Çalış : Çalma işi.

Çalışma : Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.

Gücü : Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.

Yapabilme : Yapabilmek işi.

İlişkin : İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik.

İlişki : İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas. Bağlantı, temas.

 

Yeten : Herkes. Süresi dolan, günü gelen kimse: Yatan ölmez yeten ölür. Yetişen, ulaşan. Olgun, olgunlaşan. Süresi dolan, günü gelen. Tüm canlılar, herkes.

Yete : Sakatlık. Taraf.

Yapa : Ekinin, toprak üstündeki bölümü. Kırkılmış koyun yünü. Yapağı.

İşçi : Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse. Toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneği olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek.

İş : Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma. Bir değer yaratan emek. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev. Sanayi, ticaret, tarım, maliye ve benzerleri alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü. Kamu yararına yapılan işler. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. Ticari anlaşma, alışveriş. Herhangi bir maksatla kurulan düzen. Bazı deyimlerde “yarar, çıkar” anlamında kullanılan bir söz. Yapılan şey, davranış. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey. Emek, işçilik, ustalık. İşlem. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış. Yetenek. Etene, son. İç. İş. İş, durum, hâl. Eş. İç, ara. İş, husus, fiil, davranış, çalışma. Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği. Beden ya da kafa gücüyle yapılan şey. Çalışma, emek. Yapılacak ya da yapılan şey, uğraşı, görev. Meslek. Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir. amel. (work) Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek. (business, activity) Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler. (profession) Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. (job) Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke. Termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı. Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar. Verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad. [Bakınız: ]. Eş, arkadaş. Denk, benzer. Hal, durum, vaziyet.

 

Diğer dillerde Çalışma gücü anlamı nedir?

İngilizce'de Çalışma gücü ne demek ? : ability