Çatışmak nedir, Çatışmak ne demek

"Çatışmak" ile ilgili cümle

  • "Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı." - Y. Kemal
  • "Fena hâlde sinirliyim, bugün muavin hanımla behemehâl çatışacağım." - F. N. Çamlıbel

Yerel Türkçe anlamı:

Köpekler çiftleşmek.

Karşılaşmak, buluşmak.

Zina etmek. 2.bk. çatışmah.

İngilizce'de Çatışmak ne demek? Çatışmak ingilizcesi nedir?:

conflict

Çatışmak kısaca anlamı, tanımı:

Çatışma : Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma. Çatışmak işi. Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi. Silahlı büyük kavga, arbede.

Çatış : Çatma işi.

Çatı : Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer. Barınılan, sığınılan yer. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu. Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı.

 

Çatmak : Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak. Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak. Rastlamak, karşılaşmak. Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek. Kereste vb.ni birbirine tutturmak. Yükü hayvana iki yanlı yüklemek. Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak. Yazıyla veya sözle sataşmak. Gemiler birbirine çarpmak.

Çatılmak : Çatma işine konu olmak.

Karşılık : Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat. Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel. Cevap, yanıt. Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele. Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz.

Vuruşmak : Birbirini vurmak, dövüşmek. Savaşmak, çarpışmak.

Kavga : Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa. Savaş. Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele.

İddia : Sav. Kendinde olmayan bir yeteneği, bir durumu varmış gibi gösterme.

Davranış : Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı. Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.

 

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Karşılıklı : Birbiriyle ilgili olarak. Birbirine karşı bulunan. İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil. Birbirlerine karşı bir biçimde.

Kavga etmek : Birbiriyle atışmak, dövüşmek.

Etmek : Eşit değer kazanmak. Demek, söylemek. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak. Bir işi yapmak. Herhangi bir değerde olmak. Kötülükte bulunmak. Küçük veya büyük abdestini yapmak. Bulmak, erişmek. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.

Deve : Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus).

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Çiftleşmek : Bir şey tekken bir tanesinin daha katılmasıyla iki olmak. Erkek ve dişi hayvan veya bitki hücreleri döllenmek için bir araya gelmek.

Diğer dillerde Çatışmak anlamı nedir?

İngilizce'de Çatışmak ne demek? : v. clash, collide, be in conflict, coincide, jar, scrap, skirmish

Fransızca'da Çatışmak : se heurter; entrer en collision, se quereller, se disputer

Almanca'da Çatışmak : v. widerstreiten

Rusça'da Çatışmak : v. сталкиваться, сцепляться, спорить, столкнуться, сцепиться, поспорить