Çevresel kayıp nedir, Çevresel kayıp ne demek

Çevresel kayıp; Televizyon alanında kullanılan bir kelimedir.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Alıcının saptandığı, yönetim odası denetliğinin verdiği resimde, yayındaki etkenlerden ya da almacın özelliklerinden dolayı, kenarlarda ortaya çıkan kayıp.

Çevresel kayıp anlamı, tanımı

Çevre : Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Yağlık. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit

Çevresel : Çevre ile ilgili.

Kayı : Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri.

Kayıp : Kaybolma, yitme, yitim. Kaybedilen şey. Kaybolmuş olan, yitik, zayi.

Yönetim odası : Düzlüğü yüksekten görebilen ve düzlükten camlı bölmeyle ayrılmış oda. (Yönetmen, izlenceyi bu odadan yönetir. Yönetim odasında, yönetmenin önünde yönetim masası, bu masanın üstünde sıralanmış denetlikler yer alır. Düzlükteki alıcılar ile çeşitli resim kaynakları bu masaya ve denetliklere kablolarla bağlıdır. Yönetmen, denetlikler yardımıyla, çeşitli kaynaklardan gelen resim ve sesleri izler, seçer, seçtirir, bunları akıcı biçimde birbirine bağlar).

 

Yayında : Herhangi bir izlencenin yayınlanmakta olduğunu ya da herhangi bir televizyon yayın aracının yayın için çalışmakta olduğunu belirten deyim.

Yönetim : Yönetme işi, çekip çevirme, idare. Dümen.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Dolayı : Çevrede, etrafta bulunan. Ötürü.

Yöneti : Yönetme işi.

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Dolay : Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, civar.

Yayın : Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat. Radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen eser, program, neşriyat.

Çıkan : Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı.

Yönet : Yön. Uygun, iyi, doğru, yerinde. [Bakınız: yönelge]. Alnaç. Yatkın, becerikli. Düz. Doğru, uygun. Şekil, tarz, usûl, suret, vecih. Uygun, doğru. İyi, güzel. Uysal. Becerikli, yatkın. Biçim, tarz, usul.

Resim : Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılmış olan biçimleri. Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç. Tören. Fotoğraf. Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat. Açık gösterge, kesin sonuç.

Denet : Denetleme işi, teftiş. Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi.

Verdi : Bir borudan bir saniyede geçen suyun miktarı. Bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı.

 

Kenar : Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka. Bir şeyi çevreleyen çizgi. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri. Yan. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri.

Alıcı : Satın almak isteyen kimse, müşteri. Almaç. Azrail. Kendisine bir şey gönderilen kimse. Kamera.

Diğer dillerde Çevresel kayıp anlamı nedir?

İngilizce'de Çevresel kayıp ne demek ? : loss of the edge