Çoban nedir, Çoban ne demek

Çoban; kökeni farsça dilinden gelmektedir.

  • Koyun ve keçi sürülerini otlatan kimse

"Çoban" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?" - Z. Gökalp

Yerel Türkçe anlamı:

Çıban.

Çoban isminin anlamı, Çoban ne demek:

Erkek ismi olarak; Koyun, keçi, inek gibi hayvanları güdüp otlatan kimse.

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Bir takımyıldızın adı.

Bilimsel terim anlamı:

[Bakınız: ayak]

Fransızca'da Çoban ne demek?:

berger

Osmanlıca Çoban ne demek? Çoban Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

el-avvâ, eleva

Çoban hakkında bilgiler

Çoban, gerek ağılda gerek otlakta, kendisine emanet edilen ya da kendine ait koyun, keçi ve sığır sürüsünün bütün sorumluluğunu taşıyan kişi. Sadece sığır güdüyorsa, sığırtmaç ismini alır. Çobanın görevi, hayvanların beslenmesi, sağlığı, üremesi, ilaçlarının yapılması ve kırkılmasıyla ilgilenmektir. Modern hayvancılığın geliştiği ülkelerde, çobanın okuldan yetişmiş, üstelik tecrübeli bir çobanın yanında uzun bir hazırlık devresi geçirmiş olması istenir. Omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük olan kepenek giyerler.

Çobanın yaşama şartları her mevsime göre değişir. Kışın bütün sürü ağılda gerektiğinde kapalı kaldığı halde, yazın bir kısmı çiftliğin yanındaki çayırlarda otlar, bir kısmı da dağ otlaklarında yayılır. İster çiftlikte kalsın, ister sürüyle birlikte dağa çıksın, çoban her an için hayvanların bekçiliğini yapmak, bakımlarını sağlamak, doğuran hayvanlara yardım etmek, sütlerini sağmak, elbette bu arada kendi ihtiyaçlarını da karşılamak zorundadır.

 

Farsçada: چوپان- Chupan- Shaban , Pehlevi: shupan

Çoban ile ilgili Cümleler

  • Çoban kaçmaya çalıştı ve vuruldu.
  • Alman çoban köpeğimi terbiye etmek diğer köpeğimi terbiye etmekten çok daha az zamanımı aldı.
  • O bir çobandı.
  • Ben bir koyun gibi meleyemem. Ben bir çoban köpeğiyim.
  • Alman çoban caddeden aşağıya doğru aksayarak yürüyordu.
  • O, çoban değildi.
  • Çoban sürüsünü otlatıyor.
  • Yoksa siz daha Deli Çoban şarkısını dinlemediniz mi?
  • Onun babası domuz çobanı olarak çalıştı.

Çoban anlamı, tanımı:

Koyun : Göğüsle giysi arası. Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse. Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries). Kollar arası, kucak. Koruyucu, şefkatli çevre.

Keçi : İnatçı. Geviş getirenlerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli dişi hayvan (Capra hircus).

Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek : İçinde bulunduğu duruma uygun düşmeyen düşler kurmak.

Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır : "kişi istediğinde olmayacak gibi görünen işlere çözüm yolu bulur" anlamında kullanılan bir söz.

Çobanaldatan : Çobanaldatangillerden, kahverengimsi gri zemin üzerine benekli ve çizgili tüyleri olan, kanatları sivri, kuyruğu uzun, boynu kısa, başı iri ve enli, gagası ufak, kısa ve kancalı bir tür kuş, keçisağan (Caprimulgus europaeus).

 

Çoban böreği : Haşlanmış patateslerin sütle püre durumuna getirilip doğranmış soğanla kavrulmasından sonra üzerine et suyu, kıyma ve nane eklenerek pişirilmesiyle hazırlanan börek.

Çobançantası : Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi (Capsella bursa pastoris).

Çobandağarcığı : Kuşekmeği.

Çobandeğneği : Karabuğdaygillerden, beyaz veya pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi (Polygonum aviculare).

Çobandüdüğü : İki çeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan, nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneci otu (Asarum europaeum).

Çobaniğnesi : Itır çiçeği cinsinden kokulu bir bitki (Geranium).

Çoban kebabı : Tas kebabına benzeyen yoğurtlu et yemeği.

Çoban köpeği : Sürüyü koruyan iri cins köpek.

Çoban merhemi : Terementi ve mum yağı ile yapılmış yara merhemi.

Çobanpüskülü : Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi (llex aquifolium).

Çoban salatası : Domates, salatalık ve biberlerin küçük küçük doğranmasıyla yapılmış olan soğanlı salata.

Çobansüzgeci : Yoğurt otu.

Çobantarağı : Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki (Scandix).

Çobantuzluğu : Sarıçalı.

Çobanüzümü : Yaban mersini.

Çoban yıldızı : Merkür'den sonra Güneş'e en yakın gezegen, Akşam Yıldızı, Çolpan, Çulpan, Kervankıran, Kervan Yıldızı, Venüs, Zühre.

Sığır çobanı : Sığırtmaç.

Çoban aldı bağa gitti kurt aldı dağa gitti : "malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı" anlamında kullanılan bir söz.

Çobana verme kızı ya koyun güttürür ya kuzu : "nazik bir işi, o işin inceliğini anlamayan bir kimseye yaptırma" anlamında kullanılan bir söz.

Çobanaldatangiller : En iyi bilinen türü çobanaldatan olan, kuşlar sınıfının gökkuzgunumsular takımının bir familyası.

Çobanlama : Pastoral.

Çobanlar : Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri.

Çobanlık : Çobana verilen ücret. Çobanın gördüğü iş. Çoban olma durumu.

Çobanlık etmek : Çoban olarak çalışmak, hayvan gütmek.

Çobanpüskülügiller : İki çeneklilerden, örnek bitkisi çobanpüskülü olan bitki familyası.

Ay ayakta çoban yatakta ay yatakta çoban ayakta : "genel düzene yardımcı olan araçlar varsa yönetici rahat eder yoksa çok uyanık olması gerekir" anlamında kullanılan bir söz. "çobanların akşam erken yatması, sabahleyin erken kalkması gerekir" anlamında kullanılan bir söz.

Borçsuz çoban yoksul beyden yeğdir : "yoksulluk ve sıkıntı içinde olup da bey adı taşımaktansa borçsuz ve sıkıntısız bir çoban olmak daha iyidir" anlamında kullanılan bir söz.

Çam sakızı çoban armağanı : Verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ve verenin gücünün ancak buna yettiğini özür yollu anlatmak için söylenen bir söz.

Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz : "herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı" anlamında kullanılan bir söz.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Gerek : Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım. İcap.

Ağıl : Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker. Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç. Hale.

Otlak : Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera.

Emanet : Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer. Bir kimse ile birine gönderilen şey. Can, ruh. Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia.

Sığır : Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. Anlayışsız, kaba saba kimse.

Sorumlu : Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul.

Çoban aldatgucu : Çoban aldatan kuşu

Çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti : “malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı” anlamında kullanılan bir söz.

Çoban aşısı : [Bakınız: kabuk altı aşısı]

Çoban çantası : Yapısında uçucu yağ, tanen, organik asitler, flavonlar, saponin ve alkaloit içeren, enfüzyon, maserasyon ve dekoksiyon biçiminde kullanılan adet azaltıcı, kanama dindirici ve idrar taşları için kullanılan turpgiller familyasından bir bitki.

Çoban çıbanı : Şarbon.

Çoban çırası : Kuşkonmaz denilen bitki. Çam ağacına benzer bir çeşit ağaç olup, yakıldığı zaman parlak ışık verir ve yalnız odun olarak kullanılır.

Çoban çokeren : Geçecek diye ümit edilen, yavaş yavaş yağan yağmur.

Çoban çokurdek : Karpuz teveği gibi yarım metre kadar uzunlukta, dalları dikenli ve dokunduğu yeri kızartan bir ot.

Çoban çökerden : Karpuz teveği gibi yarım metre kadar uzunlukta, dalları dikenli ve dokunduğu yeri kızartan bir ot.

Çoban çökeren : Karpuz teveği gibi yarım metre kadar uzunlukta, dalları dikenli ve dokunduğu yeri kızartan bir ot.

Diğer dillerde Çoban anlamı nedir?

İngilizce'de Çoban ne demek? : [Cobán] n. shepherd, herdsman, sheepman, cowman, grazier, shieling, bucolic

Fransızca'da Çoban : berger/ère [le][la], pasteur [le], pâtre [le]

Almanca'da Çoban : n. Hirt, Hirte, Hüter, Schäfer

Rusça'da Çoban : n. пастух (M), чабан (M), табунщик (M)

adj. пастушеский

npr. Волопас {астр.} (M)