Öfkelenmek nedir, Öfkelenmek ne demek

  • Öfkeli duruma düşmek, kızmak, hiddetlenmek

"Öfkelenmek" ile ilgili cümle

  • "Boş boş baktığımı görünce öfkelenip elindekileri bir köşeye attı." - O. Pamuk

Öfkelenmek anlamı, tanımı:

Öfkelenme : Öfkelenmek işi.

Öfke : Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap.

Öfkeli : Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli. Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli bir biçimde.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Düşmek : Olmak, olumsuz bir duruma girmek. Alışmak, müptela olmak. Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak. Yakışmak, uygun gelmek. Vurmak, değmek, rastlamak. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak. Belirli zamana rastlamak. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek. Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek. Fırsat çıkmak. Bayağılaşmak. Yakışık almak. Yere devrilmek, yere serilmek. Yağmak. Kötü yola girmek. Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak. Aşırı ilgi veya sevgi göstermek. Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak. Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak. Eksilmek. Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılan bir fiil. Hızı, gücü, değeri azalmak. Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak. Düşkünleşmek. Vakti gelmeden ölü doğmak. Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak. Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak. Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak. Uğramak, kapılmak. İşbaşından uzaklaşmak. Bulunmak.

 

Kızmak : Öfkelenmek, sinirlenmek. Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek. Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak. At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek.

Hiddetlenmek : Kızmak, öfkelenmek.

Öfkelenmek ile ilgili Cümleler

  • Tom'un öfkelenmek için hiçbir nedeni yoktu.
  • Onun, çok öfkelenmek için iyi bir nedeni var.

Diğer dillerde Öfkelenmek anlamı nedir?

İngilizce'de Öfkelenmek ne demek? : v. get angry, lose one's temper, work oneself up into a rage, blow up, cut up rough, flame up, flash out, fly out, get hot, grow hot, lash oneself into a fury, fly into a passion, rampage, be steamed up, storm

Fransızca'da Öfkelenmek : se mettre en colère, être à cran, s'emporter, piquer, se hérisser, se mettre en boule

Almanca'da Öfkelenmek : v. ärgern: sich ärgern, empören: sich empören, wüten, hochgehen, erzürnen: sich erzürnen, zürnen, kollern, aufschäumen

Rusça'da Öfkelenmek : v. гневаться, раздражаться, горячиться, злиться, сердиться, негодовать, возмущаться, возмутиться