Ölçülü nedir, Ölçülü ne demek

Ölçülü; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

"Ölçülü" ile ilgili cümle

  • "Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi." - R. N. Güntekin
  • "Böyle ölçülü bir açıdan bakınca mahpushanede gidişat iyi sayılır." - K. Korcan
  • "Ölçülü faiz."
  • "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." - R. H. Karay
  • "Şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." - N. Cumalı

Bilimsel terim anlamı:

Dizeleri, hece ve durak bakımından denk olan koşuk.

Kimi sözcükleri, söz öbekleri hece ve durak bakımından denk plan tümce ya da düzyazı bölümü.

Osmanlıca Ölçülü ne demek? Ölçülü Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

mevzun, vezinli

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Kars şehrinde, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Ölçülü hakkında bilgiler

Ölçülü (Kürtçe: Waze), arazisi batıda merkez ilçe (Kars), kuzeyinde Derecik, Yalınkaya ve Halefoğlu köyleri, doğuda Bulanık Köyü, güneyinde ise Tekneli ve Borluk köylerinin arazileriyle komşudur. Köy, il merkezine 16 km uzaklıktadır.

 

Ölçülü´nün eski adı Vezin Köyü´dür. Köyün ne zaman kurulduğu tam olarak bilinememektedir. 20. yüzyıl başlarında köyde Rumlar ve Ermeniler ikamet etmekteydi.

Yöre tarihi Kars sayfasında yazılıdır.

Ölçülü Köyü'nde karasal iklim hakimdir. Bitki Örtüsü ise bozkırdır. Merkez ilçeye 16 km uzaklıkta olmasından ötürü köyün iklim ve bitki örtüsü merkez ile benzerdir.

Ölçülü ile ilgili Cümleler

  • Ölçülü düzeyde egzersiz yapmak sağlık için yararlıdır.
  • Ali her şey hakkında çok ölçülüydü.
  • Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür.
  • Ölçülü egzersiz yapmak size iyi gelecektir.
  • Tanrım, bana iffet ve ölçülülük ver, ancak henüz değil.
  • Biber kullanırken ölçülü ol.
  • Büyükbabam her sabah ölçülü egzersiz yapar, güçlü ve sağlıklı olmasının nedeni budur.
  • Lütfen ölçülü bir biçimde davran.
  • Ölçülü egzersiz sağlığınız için iyidir.
  • Ali her şey hakkında çok ölçülü.
  • Ölçülü içilirse, alkol zararlı değildir.

Ölçülü kısaca anlamı, tanımı:

Ölçü : Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Ölçme sonucu bulunan rakam. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Ölçüt. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Belirlenmiş boyut. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Değer, itibar.

Ölçülü olmak : Dikkatli, hassas, düşünceli olmak.

Ölçülü biçili : Özenli bir biçimde hazırlanmış, iyice hesaplanmış.

Ölçülülük : Ölçülü, dengeli olma durumu, ılım, itidal.

 

Dikkat : Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık. "Dikkat ediniz!" anlamında kullanılan bir uyarma sözü. İlgi, özen.

Düşün : Duyularla değil, zihinsel olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne veya olay.

Ilımlı : Siyasette aşırı görüşler arasında ortalama bir görüşü savunan. Düşünce, iş vb.nde aşırıya kaçmayan, ölçülü, mutedil, itidalli.

Düzen : Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Yerleştirme, tertip. Bez dokuma tezgâhı. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Alet edevat takımı. Dolap, hile.

Düzyazı : Şiir olmayan söz ve yazı, nesir, mensur, inşa.

Vezinli : Ölçülü. Tartılı.

Mevzun : Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu. Ölçülü.

Arazi : Yeryüzü parçası, yerey, toprak. Yer.

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Bir : Bir kez. Bu sayı kadar olan. Aynı, benzer. Sadece. Beraber. Tek. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Ancak, yalnız. Eş, aynı, bir boyda. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Sayıların ilki.

Dar : İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk. Ev. İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı. Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro. Yurt. Az, elverişsiz, sınırlı. Sıkıntılı. Yetersiz. Güçlükle, ucu ucuna, ancak.

Dikkatli : Dikkat ederek. Dikkat eden, özen gösteren (kimse).

Ölçülü balon : Çözelti hazırlamada kullanılan, verilen sıcaklıkta hacmi tam olarak işaretlenmiş uzun boyunlu balon şeklinde kap. [Bakınız: ölçü balonu]

Ölçülü doz inhalatörü : Her basışta sabit dozda ilaç püskürten alet.

Ölçülü olmak : dikkatli, hassas, düşünceli olmak.

Ölçülü ses : Yeğinlik yönünden bir sesin ölçülü olması. Tiyatro konuşmasında şiddet yönünden bir sesin ölçüsü olması

Ölçülü silindir : Sıvıların hacimlerini ölçmek için kullanılan taksimatlı silindir şeklindeki cam kap.

Ölçülü yanılgı : ..formül.. formülü ile tanımlanan yanılgı. Burada AX1( AX2, AXn yapılan bir ölçü dizisinin ortalama değerden farkları, n ise ölçü sayısıdır.

Ölçülük : Ölçü olma durumu. İlgili cümle: "“Fakat bu bizim için bir münakaşada ölçülük etmez.”" F. R. Atay.

Ölçülüleme : Ölçümleme.

Ölçülülemek : Ölçümlemek.

Ölçülür : Ölçüye gelen doğabilimsel büyüklük.

Diğer dillerde Ölçülü anlamı nedir?

İngilizce'de Ölçülü ne demek? : adj. moderate, level, temperate, careful, sober, measured, measurable, mensurable, sober minded, conservative, continent, demure, dimensional, restrained

suff. sized, size

n. measure, measurement, dimension, scale, meter, metre [Brit.], foot rule, extent, gage, gauge, prosody, size, standard, stint, test, dimensions

Fransızca'da Ölçülü : mesuré/e, circonspect/e, compassé/e, modéré/e, tempérant/e, tempéré/e

Almanca'da Ölçülü : adj. behutsam, besonnen, enthaltsam, gemäßigt, gemessen, mäßig, maßvoll, rationell

Rusça'da Ölçülü : adj. измеренный, обмеренный, осторожный, умеренный, обдуманный, сдержанный, воздержанный