Ölçeklenemez tutum alanı nedir, Ölçeklenemez tutum alanı ne demek

Ölçeklenemez tutum alanı; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Özgücü, iş doyumu, önderlik biçimi gibi altevrenlerden oluşan ve tutarlı ölçümler vermeyen karma tutum alanı.

Ölçeklenemez tutum alanı kısaca anlamı, tanımı

Alanı : Şeftali, kayısı, armut gibi meyvaların ceviz ve şeker karıştırılıp ipe dizilen ve güneşte kurutulan ezmesi

Alan : Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılmış olan geniş yer. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. Yüz ölçümü. Bir çalışma çevresi. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.

Ölçek : Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü. Tahıl ölçmeye yarar kap, kile. Bir ölçü aletinin üzerinde çizgilerle ayrılmış bölüm, kadran. Bu ölçü miktarında olan. Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü. Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki oran.

Tutu : Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi, ipotek.

 

Tutum : Tutulan yol, tavır. Para veya herhangi bir şeyi dikkatli kullanma, idare, idareli tüketme, iktisat, tasarruf, ekonomi.

Altevren : Bir gözlem evreninin, gözlem konusuna ilişkin- ayrıtlar bakımından bölümlenebilen altkümeleri ya da bir tutum alanının birbirinden ayrılabilir ve bağımsız alt boyutları.

Önderlik : Önder olma durumu, öncülük, liderlik. Öndere yakışır davranış, öncülük, liderlik:.

Tutarlı : Aralarında çelişki bulunmayan, her bakımdan uyumlu, insicamlı.

Özgücü : Törel değerlerin bireyde içkinleşmiş iç yaptırımı.

Verme : Vermek işi.

Ölçüm : Ölçme işi. Ölçülerek elde edilen sonuç. Ölçümleme sonucu, takdir. Eli işe yatkın, becerikli, usta. Doktor. Fal. En, boy, oylum, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiğini belirtme işlemi. Özdeğin türlü görünümlerini ve bunların niteliklerini karşılaştırabilmek ve dolayısıyla niceliklerini belirleyebilmek amacıyla nesnelere, ilişkin olduğu niteliğe uygun belli kurallara göre sayı verme işlemi. Bir kümenin altkümelerinden oluşan bir dolam üzerinde artı değerler alan sayılabilir toplamsal küme işlevi, Anlamdaş. sayılabilir toplamsal ölçüm. Türlü toplumsal olguların özelliklerini uygun ölçü araçları kullanarak sayısal olarak saptamaya yönelik bir bilme süreci. Bir değişken taşıdığı özelliği belirtmek için yapılan bir işlem. Ölçüye vurulan bir konuda bir ölçme aracıyla elde edilen ve ölçme dizgesinin çeşitli birimleriyle dile getirilen değer. Şekil, biçim, tarz. Acemi, beceriksiz. Şımarık.

 

Tutar : Nicelik bakımından bir şeyin bütünü. Para miktarı, meblağ.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Karma : Karmak işi. Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit.

Doyum : Eldekinden hoşnut olma durumu, doyma işi, yetinme, kanma, kanaat. Bazı istekleri giderme, tatmin, orgazm.

Önder : Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse, lider, şef, alemdar.

Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Önde : Orada : Kalem önde.

Diğer dillerde Ölçeklenemez tutum alanı anlamı nedir?

İngilizce'de Ölçeklenemez tutum alanı ne demek ? : non-scalable attitude