Üzerine nedir, Üzerine ne demek
Üzerine; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de zarf olarak kullanılır.
"Üzerine" ile ilgili cümleler
- "Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer."
- "'İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!' diyorlar." - Y. K. Beyatlı
- "Gerinerek kollarını yana doğru açarken başını divanın yastıkları üzerine koyuyor." - E. M. Karakurt
- "Dil üzerine bir yazı."
- "Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti."
Üzerine anlamı, tanımı:
Üzerine almak : Bir işi görev edinmek, deruhte etmek. bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak. eşinin üstüne bir başkasıyla evlenmek.
Üzerine alınmak : Üstüne alınmak.
Üzerine atmak : Üstüne atmak.
Üzerine bir bardak su içmek : Üstüne bir bardak su içmek.
Üzerine bir iki güneş doğmak : Üstüne bir iki güneş doğmak.
Üzerine çekmek : Üstüne çekmek.
Üzerine çökmek : Duygu, durum vb. bastırmak, kaplamak.
Üzerine çullanmak : Üstüne çullanmak.
Üzerine düşmek : Üstüne düşmek.
Üzerine koymak : Üstüne koymak.
Üzerine oturmak : Üstüne oturmak.
Üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi : Üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi.
Üzerine titremek : Üstüne titremek.
Üzerine toz kondurmamak : Üstüne toz kondurmamak.
Üzerine tuz biber ekmek : Üstüne tuz biber ekmek.
Üzerine tüy dikmek : Yaşanan durumu veya olayı daha da kötüleştirmek.
Üzerine üzerine gitmek : Üstüne üstüne gitmek.
Üzerine varmak : Üstüne varmak.
Üzerine vazife olmamak : Üstüne vazife olmamak.
Üzerine yaptırmak : Üstüne yaptırmak.
Üzerine yatmak : Üstüne yatmak.
Üzerine yıkmak : Üstüne yıkmak.
Üzerine yok : Üstüne yok.
Üzerine yüklenmek : Üstüne yüklenmek.
Üzerine yürümek : Üstüne yürümek.
Üzerinize afiyet : Üstünüze afiyet.
Güneşi üzerine doğdurmamak : Güneş doğmadan önce yataktan kalkmak.
Kedi gibi dört ayak üzerine düşmek : En güç bir durumdan zarar görmeden kurtulmak.
Kulağının üzerine yatmak : Görmezlikten, duymazlıktan gelmek, dikkate almamak.
Mütekabiliyet esası üzerine : Karşılıklı olarak.
Parmağını yaranın üzerine basmak : Asıl derdi veya bir derdin asıl sebebini göstermek.
Üstün : Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.
Dolay : Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, civar.
Üstüne : -e göre, uygun olarak. İlişkin, üzerine, dair. -den sonra. Kendinden önce gelen sözün ikileme biçiminde anlamını pekiştirmek ve sıklığını ifade etmek için kullanılan bir söz. Hesabına.
Hakkında : İlgili olarak, üzerine.
Dolayı : Ötürü. Çevrede, etrafta bulunan.
Sonra : Daha uzak ve ileri bir yerde. Arkadan gelen bölüm veya zaman. Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz. Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı. Yoksa, aksi hâlde.
Daha : Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz. Var olana, elde bulunana ek olarak. Henüz. Bunun dışında.
Üzerine alınmak : üstüne alınmak.
Üzerine alma : Kabullenme, bir işin uygulanmasını ya da yapımını üzerine alma.
Üzerine almak : bir işi görev edinmek, deruhte etmek. İlgili cümle: "İşte o günden beri keman sesi, ses duymayan kızların kulaklarına sevdanın sesini duyurmak işini üzerine almıştır." N. Hikmet. bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak. İlgili cümle: "Söylediklerini hepimiz ayrı ayrı üzerimize almıştık, susuyor ve sıkılıyorduk." Ö. Seyfettin. eşinin üstüne bir başkasıyla evlenmek. İlgili cümle: "Fakat haydi beni boşadınız. Almanya'da sevdiğiniz bir başka kadını üzerime aldınız neyse." Ö. Seyfettin.
Üzerine bir iki güneş doğmak : üstüne bir iki güneş doğmak.
Üzerine çekmek : üstüne çekmek.
Üzerine çökmek : duygu, durum vb. bastırmak, kaplamak. İlgili cümle: "Üzerimize çöken şimşekli, yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum." Y. K. Karaosmanoğlu.
Üzerine çullanmak : üstüne çullanmak. İlgili cümle: "Korku, su içen bir ceylana saldıran kurt gibi üzerime çullandı"
Üzerine düşmek : üstüne düşmek.
Üzerine koymak : üstüne koymak.
Üzerine olmak : Ciddî tutmak, ihmâl etmemek, üzerine düşmek.
Üzerine ile ilgili Cümleler
- Üzerine biber istiyor musun?
- Üzerine düşeni yapmıyorsun.
- Üzerine düşeni yap.
- O hep yaptığı gibi, anahtarı masanın üzerine koydu.
- Üzerine düştüğümde bileğimi kırdım.
- Aç gözlü ellerini paramın üzerine koyma.
- Amaçlarını bir kağıt parçası üzerine yaz.
- Neredeyse şapkamın üzerine oturdun.
- Suçu başkalarının üzerine atıyor sadece.
- Zarfın üzerine pul yapıştırmayı unutma.
- Ali her şeyi harici sabit disk üzerine yedekledi.
- Üzerine yazabileceğim bir parça kağıdın var mı?
Diğer dillerde Üzerine anlamı nedir?
İngilizce'de Üzerine ne demek? : adv. over
prep. above, onto, upon
Fransızca'da Üzerine : sur
Almanca'da Üzerine : prep. infolge, über
Rusça'da Üzerine : adv. вслед
prep. относительно, о, об, обо, про, по, связь: в связи с, после, на
Bu kısımda Üzerine nedir? Üzerine ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Üzerine tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Üzerine hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.