Impaired türkçesi Impaired nedir

  • Bozulan.
  • Zayıflamış.
  • Etkilenmiş.
  • Zarar görmüş.
  • Bozulmuş.
  • Hasarlanmış.
  • Zayıflatılmış.

Impaired ile ilgili cümleler

English: The snow impaired Mustafa’s ability to hear anyone’s footsteps.
Turkish: Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.

English: Heavy smoking impaired his health.
Turkish: Çok sigara içmek sağlığına zarar verdi.

Impaired ingilizcede ne demek, Impaired nerede nasıl kullanılır?

Impaired glucose tolerance : Gelişmemiş şeker hastalığı. Kan şekeri düzeyinin anormal şekilde yüksek olması ancak şeker hastalığı olarak adlandırılacak kadar yüksek olmamasıyla oluşan durum. Eksilmiş veya bozulmuş glukoz toleransı. Latent diyabet. Bozulmuş glikoz toleransı. Bozulmuş glukoz toleransı. Bozulmuş ya da uyumsuz glukoz toleransı. Bozuk glikoz toleransı. Gizli şeker hastalığı. Igt (tıp veya medikal terimi).

Impaired judgement : Bir şekilde zarar görmüş kararlar alabilme. Yargı bozukluğu.

Being impaired : Yaralanmış olma. Yaralanma. Hasarlı olma. Bozulmuş olma. Bozulma. Hasarlanmış olma.

Hearing impaired : Bir şekilde sağır. Duyma bozukluğu olan. Duyma engelli. Zor işiten. İşitme engelli. İşitme özürlü.

Visually impaired : Görme sorunu olan. Gözü bozuk. Görme engelli. Görme kusuru olan. Görme özürlü.

 

Impairment of capital : Anamalın azalması. Sermayenin zedelenmesi. Sermayenin azalması. Yıl sayışımları sonucunun dokuncalı olması ya da kazancın dağıtılması nedeniyle anamalın azalması.

Impairments : Azalma. Bozulma. Bozma. Zayıflatma.

Impair : Bozmak. Azaltmak. Eksiltmek. Savunmasız bırakmak. Olumsuz anlamda etkilemek. Güçsüz bırakmak. Zayıflatmak. Zarar vermek. Harap etmek.

Impairment : Bozulma. Noksan. Sakatlık. Zayıflatma. Azalma. Bozukluk. Eksilme. Özürlülük. Bozma. Zarar.

Impairs : Zayıflatmak. Savunmasız bırakmak. Azaltmak. Güçsüz bırakmak. Eksiltmek. Bozmak. Zarar vermek. Olumsuz anlamda etkilemek. Harap etmek.

İngilizce Impaired Türkçe anlamı, Impaired eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Impaired ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Backslidden : Yanlışa düşmüş. Kötü yola sapmış. Kötüleşmiş. Dinden uzaklaşmış. Günaha yüzünü dönmüş. Hataya sapmış.

Defaced : Bozmuş. Okunmaz hale getirmek. Bozmak. Çirkinleştirmek. Tahrif etmek. Görünüşünü bozmak.

Moved : Mütehassis. Taşındı. Hareket ettirilmiş.

Ebbed : Bozulmak. Alçalmak. Tükenip gitmek. Çekilmek. Suları çekilmiş. Düşmek. Düşmüş.

Slimmed : Kilo vermek. Rejimle zayıflamak. Rejim yapmak. Zayıflatmak. İncelmek. Zayıflamak.

Biased : Tarafgir. Yanlı. Taraflı. Etki altında kalmış. Eğilimli. Peşin hükümlü. Önyargılı.

Blemished : Karalamak. Bozmak. Güzelliğini bozmak. Lekeli. Lekelemek. Lekelenmiş.

Emaciated : Verimsiz. Kaşık kadar. Bir deri bir kemik. Sıska. Bir deri bir kemik kalmış. Çok zayıflamış. Kıraç. Nahif.

 

Contaminated : Kirletilmiş. Kirli. Mikroplu. Pis. Bulaşmış. Kirlenmiş. Mülevves. Üzerine bulaşmış.

Afflicted : Özürlü. Üzgün. Özürlü (zihinsel veya bedensel). Hastalığa yakalanmış. Dertli. Bedensel özürlü. Tutulmuş. Bağrı yanık. Müteessir. Zihinsel özürlü.

Impaired synonyms : enervated, obsessed, deteriorative, impressed, corrupt, smitten, diminished, intrigued, dicky, dickey, marred, outraged, jiggered, dyslectic, impoverished, harmed, infected, decomposed, contaminative, broken down, debilitated, touched, shattered, vitiated, cause damage, damaged, caused damage, bastardly, peaked, degenerate, damaging, shaken, averaged.

Impaired zıt anlamlı kelimeler, Impaired kelime anlamı

Uninjured : Zarar görmemiş. İncinmemiş. Yaralanmamış.

Unimpaired : Hiç bozulmamış. Zarar görmemiş. Bozulmamış. Merdiven.

Undamaged : Hasar görmemiş. Sağlam. Zarar görmemiş.

Impaired antonyms : fit.