Inhabitancy türkçesi Inhabitancy nedir
Inhabitancy ingilizcede ne demek, Inhabitancy nerede nasıl kullanılır?
Inhabitance : Mekan. Oturma. Oturulan yer. Yaşama. İkamet etme. Yaşanılan yer. Konut.
Inhabitancies : Mesken. Ev. İkamet. İkamet süresi.
Inhabitant : Yerleşik halk. Sakin. Yerli. İkamet eden. Mukim. Oturan. Oturan kimse. Oturan kimse (bir yerde).
Inhabitants : Yerli. Ahali. Nüfus. Sakin. Oturan kimse. Oturan. Belde halkı.
Inhabitability : Oturulabilir olma durumu. Yaşanabilirlik. Oturulabilirlik. Yaşanırlık. Yaşanabilir olma durumu.
Inhabited place : Mesk-n mahal.
Inhabitable : İçinde oturulur. Oturmaya elverişli. İçinde oturulabilir. Yaşanabilir. Oturulabilir.
Inhabit : Yaşamak. Oturmak. Yaşamak (içinde). İskan etmek. İkamet etmek. -de yaşamak. -de oturmak.
Noninhabitable : Oturulabilir durumda olmayan. İçinde yaşanılabilir durumda olmayan. İçinde yaşanabilir durumda olmayan. İçinde oturulamayan.
Uninhabitable : İçinde yaşanmaz. Oturulmaz. Yaşama elverişsiz. İçinde oturulmaz. Yaşanmaz.
İngilizce Inhabitancy Türkçe anlamı, Inhabitancy eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Inhabitancy ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Aboding : İkamet yeri. Sükna. Konut. İkamet etme (bir yerde). Bir yerde ikamet etmek. Oturma. Oturulan yer. İkametgah.
Residing : Hadise. İkamet eden. Oturum.
Cohabitation : Dost hayatı yaşama. Birlikte oturma. Beraber yaşama. Bir ev halkının, gelir düzeyinin düşüklüğü ve gelirine uygun konut sunumu bulunmaması yüzünden bir başka ev halkı ile birlikte aynı konutta yaşaması. Karı ile kocanın birbirlikte yaşamalarına dayalı aile uygulaması. Evlenmeden beraber yaşama. Metres hayatı yaşama. Birlikte yaşama. Evli bir çift gibi birlikte yaşama.
Domiciling : Poliçenin ödendiği yer. Yerleştirmek. Ödemek (poliçe). Yerleşmek. Mesken vermek. İkamet ettirmek. Oturma yeri. Konut. Ödemek.
Family : Sülale. Ev halkı. Soy. Biyoloji, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. İlgili cinslerden oluşan biyolojik grup. Canlıların sınıflandırılmasında benzer cinslerin meydana getirdiği grup anlamında kullanılan terim. Akrabalar. Ocak. Şecere.
Occupancy : Oturma (ev). Kullanma. Kullanım süresi. İhraz. Ele geçirme. Ev vb oturma. Belirli bir hizmeti veya tesisi kullanan insan sayısı. Doluluk oranı (otel). İşgal yoluyla mülkiyetin kazanılması. İşgal.
Commorancies : Bir yerde oturma. İskan etme.
Aboded : Sükna. İkamet etme (bir yerde). Oturma. Oturulan yer. Bir yerde ikamet etmek. İkametgah. İkamet yeri. Konut.
Accommodation unit : Yerleşim birimi.
Household : Ortak bakım ve yönetim kolaylıklarından yararlanan bir konutta yaşayan bir aile ya da birkaç kişilik bir küme. Eve ait. Ev veya aileye ait. Barınak. Aile. Ev halkı. Hane halkı. Ev veya hane halkı.
Inhabitancy synonyms : residences, family nest, habitations, camping, cribs, inhabitancies, crib, domicile, domiciles, inhabitation, encampment, commorancy, domestic, habitation, door, quarters, lodging, dwelling place, domicil, abodes, hangout, dwelling house, residence, dwelling, messuage, bivouacking, domicils, hangouts, tenting, tenancy, biding, abode.
Bu kısımda Inhabitancy kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Inhabitancy ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Inhabitancy anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Inhabitancy ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.