Alm türkçesi Alm nedir
- Yüksek dağ çayırı.
- Nişan almak.
- Silahı hedefe odaklamak.
Alm ile ilgili cümleler
English: A chance to do as we please, especially to do as little hard work as possible, is a secret desire of almost everybody.
Turkish: İstediğimiz gibi bir yapma fırsatı, özellikle mümkün olduğu kadar çok az zor işi yapmak neredeyse herkesin gizli bir arzusudur.
English: "It's almost five." "What happens at five?" "You'll have to wait and see."
Turkish: " Saat neredeyse beş." " Saat beşte ne olur? " Bekleyeceksin ve göreceksin."
English: Add the honey, lemon juice, chopped almonds and the chopped apples.
Turkish: Balı,limon suyunu,doğranmış bademleri ve doğranmış elmaları ekle.
English: A study found that almost 10% of men were obese in 2008. That was up from about 5% in 1980.
Turkish: Bir araştırma 2008'de erkeklerin yaklaşık 10%'nun obez olduğunu buldu. Bu, 1980'de yaklaşık 5%'in biraz üstündeydi.
English: "Why are you begging for alms, Diogenes?" - "In order to teach generosity."
Turkish: "Neden sadaka için yalvarıyorsun, Diogenes?" "Cömertlik öğretmek için."
Alm ingilizcede ne demek, Alm nerede nasıl kullanılır?
Alma : Arkansas eyaletinde şehir. Michigan eyaletinde şehir. New york eyaletinde yerleşim yeri. Kansas eyaletinde şehir. Abd'de çeşitli şehir ve kasabaların adları. Wisconsin eyaletinde şehir. Quebec'te (kanada) bir şehir. Bir kadın adı. Alabama eyaletinde şehir. Georgia eyaletinde şehir.
Alma ata : Almatı'nın eski adı (kazakistan'da).
Alma mater : Tahsil görülen okul. Mezun olunan okul. Bir kimsenin mezun olduğu okul. Mezun olduğu üniversite. Lise veya üniversite. Bir kimsenin tahsilini görüp yetiştiği okul. Gidilen okul. Öğrenim görülen okul.
Almacantar : Yükseklik dairesi.
Almagest : Batlamyus tarafından yazılmış olan astronomi ve matematik ansiklopedisi.
Almaty : Almatı. Alma-ata. Almaata (kazakistan başkenti). Kazakistan'ın başkenti.
Almightiness : Mutlak güç. Sınırsız güç. Sınırsız güce sahip olma.
Almandite : Kırmızı renkli mineral. Almandin. Seylantaşı.
Almandines : Kırmızı renkli mineral. Almandin. Seylantaşı.
Almanac : Almanak. Yıllık. Yılda bir çıkarılan ve yılın olaylarını göstermek üzere düzenlenen kitap. Günbilik. Zamanı yıllara, mevsimlere, aylara ve günlere ayırmak için uygulanan dizge. zaman ve zaman sırası ile ilgili bilgileri kapsamak üzere düzenlenen türlü biçimdeki yazılar.
İngilizce Alm Türkçe anlamı, Alm eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Alm ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Levels : Eşitlemek. Hedef almak. Yerle bir etmek. Düzeltmek. Dengelemek. Düzleştirmek. Yıkmak. Yöneltmek.
Mitt : Boks eldiveni. El. Kolçak. Beysbol eldiveni. Tek parmaklı eldiven. Eldiven (parmakları birleşik). Parmaksız eldiven.
Wrist joint : El bileği eklemi. Bilek eklemi.
Physical structure : Fiziki yapı. Fiziksel yapı.
Carpus : El bileği. Karpus. El bileği (kemikleri). Bilek eklemi. Bilek (el). Bilek kemikleri (el). El bileği kemiği.
Aim at : Hedef seçmek. Arzu etmek. Muradetmek. Niyet etmek. Amaçlamak. Çalışmak ( e). Doğrultmak (silahı). Kastetmek. Niyetlenmek.
Nervus ulnaris : Plexus brachialisten çıkan en uzun ikinci sinir. Nervus ulnaris.
Range : Katılmak. Yayılma alanı. Mesafe (görüş veya atış). Erişme uzaklığı. Ulaşı. Yayılma genişliği. Akıp gitmek. Erimi olmak. Çeşitlilik. Sürtmek.
Wrist : Krank pimi. Bilek eklemi. El ile kol arasında kalan ve sekiz küçük kemik kapsayan bölge. Bilek. El bileği. Kol bileği. Piston pimi.
Draw a bead on : Silahını doğrultmak. Göz koymak. Dikkatle nişan almak. Tüm ilgisini birine yöneltmek.
Alm synonyms : human elbow, vena cephalica, manus, cephalic vein, musculus biceps brachii, musculus triceps brachii, articulatio cubiti, articulatio radiocarpea, elbow joint, radiocarpal joint, biceps brachii, biceps humeri, cubital joint, triceps brachii, cubital nerve, brachial artery, every last, body, paw, humerus, cubitus, every, leveled, ranging, human being, limb, arteria brachialis, aim, hand, sight, ranged, man, levelled.
Alm zıt anlamlı kelimeler, Alm kelime anlamı
Some : Bazı kısmı. Oldukça. Bir bölümü. Bazı. Bir dereceye kadar. Biraz. Bazıları. Bazı bölümleri. Keybir. Bir.
No : Sahne çerçevesinin iç yüzünde, yukarıda, sağ ve sol yanlardaki dizi ışıtaçların tümü. Numara. Artık değil. Yasak. Olumsuz karar. Ret. Hiç. Red. Değil. Yok.
Partly : Tam olmayan. Komple olmayan. Bir ölçüde. Kısmen. Yer yer. Bir dereceye kadar.
Bu kısımda Alm kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Alm ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Alm anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Alm ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.