Ağlama nedir, Ağlama ne demek
"Ağlama" ile ilgili cümle örnekleri
- "Çocuk haykırarak ağlamaya başlamıştı." - A. Kulin
Ağlama anlamı, tanımı:
Ağlama duvarı : Kudüs'te bulunan ve Yahudilerce kutsal sayılan, büyük tapınağın ayakta kalan batı duvarı. Dert, sıkıntı anlatılan kimse veya makam.
Ağlama duvarına dönmek : Herkesin şikâyetini, derdini dinler duruma gelmek.
Ağlama ölü için ağla deli için : "yakınlarından biri ölenin acısı zamanla küllenir ancak bir yakını deli olanın acısı hiçbir zaman dinmez" anlamında kullanılan bir söz.
Ağlamak : Sızlanmak, yakınmak. Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak. Bir duruma üzülmek. Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek.
Ağlamak para etmez : "üzülmenin yararı olmaz" anlamında kullanılan bir söz.
Ağlamakla yar ele girmez : "kişi çok sevdiği şeye yalnızca özlemini çekmekle kavuşamaz, onu elde etmenin yollarını bulmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Ağlamaklı : Ağlar gibi olan, üzüntülü, ağlak, ağlamalı, ağlamsı.
Ağlamaklı olmak : Neredeyse ağlayacak duruma gelmek, ağlamalı olmak.
Ağlamalı : Ağlamaklı.
Ağlamalı olmak : Ağlamaklı olmak.
Ağlamayan çocuğa meme vermezler : "hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez" anlamında kullanılan bir söz.
Anası ağlamak : Çok sıkıntı çekmek, eziyet çekmek, bitkin duruma gelmek.
İçi kan ağlamak : Çok üzüntü duymak.
İki gözü iki çeşme ağlamak : Sürekli veya çok ağlamak.
Kaçanın anası ağlamamış : "tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış" anlamında kullanılan bir söz.
Kan ağlamak : Büyük bir üzüntü içinde bulunmak.
Katıla katıla ağlamak : Aşırı derecede ağlamak.
Kendi düşen ağlamaz : "kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz" anlamında kullanılan bir söz.
Siyem siyem ağlamak : Hafif hafif, ince ince, durmadan gözyaşı dökmek.
Yüreği kan ağlamak : Derinden acı duymak, çok üzülmek.
Ağlama ile ilgili Cümleler
- Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalışın.
- Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalış.
- Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
- Ağlama, zira iyi zamanlar gitti. Onun yerine onlar hâlâ devam ediyorken gülümse.
- John öldüğü zaman hiç kimsenin onun için ağlamasını istemediğini söylüyor.
- Ağlamamış genç bir adam acımasızdır ve gülmeyecek yaşlı bir adam bir aptaldır.
- Jiro, daha önce birinin önünde hiç ağlamadı, yüksek sesle ağlamaya başladı.
- Ali Mary'nin ruhen yıkıldığını ve ağlamak üzere olduğunu görebiliyordu.
- Hala hastayım ve hatta dün başım öyle bir ağrıdı ki ağlamaya başladım. Niye böyle oluyor?
- Her gün kahkaha atmakla ve ağlamakla çok meşgulüm bu yüzden ders çalışmak için zamanım yok.
Diğer dillerde Ağlama anlamı nedir?
İngilizce'de Ağlama ne demek? : n. cry, weep, weeping, lament, lamentation, wail, whimper
Fransızca'da Ağlama : pleur [le]
Rusça'da Ağlama : n. плач (M)
Bu kısımda Ağlama nedir? Ağlama ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Ağlama tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Ağlama hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.