Acumination türkçesi Acumination nedir

  • Genişlik veya kalınlık açısından giderek incelen uç.
  • Bilemek.
  • Keskin uçta sona eren.
  • Bir yaprak ucunun şekli (botanik terimi).
  • Açmak.

Acumination ingilizcede ne demek, Acumination nerede nasıl kullanılır?

Acuminate : Bir uca doğru giderek incelmek (botanik terimi). Sivrileştirmek. Sivri uçlu. Akuminat. Açmak. Sivrileşen. Ucu sivri.

Acuminate leaf : Akuminat yaprak. Sivri yaprak.

Condyloma acuminatum : Kondiloma akuminata. Genital bölgede oluşan bir lezyon.

Cacuminal : Üst damaksıl. Üstdamaksıl. Dilin ucunun üst damağa dokunması suretiyle çıkarılan sesle adlandırılan (fonetik).

İngilizce Acumination Türkçe anlamı, Acumination eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Acumination ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Break : Daha iyi yapmak. Teneffüs. Dalmak. Şafak vakti. Sınmak. Yarmak. Kırma. Patlamak. Şans. Batmak.

Loathing : Nefret etme. İkrah. Hiç hoşlanmama. Tiksinme. İstikrah. Nefret. Hiç sevmeme. İğrenme.

Sharpens : Netlemek. Geliştirmek (zekayı). İnceltmek. Keskinleşmek. Teşvik etmek. Keskinleştirmek. Şiddetlendirmek (ağrı). Sivriltmek (kalemi).

Abrades : Aşındırmak. Aşındırma. Sıyırmak. Yemek.

Cave in : Göçmek. Göçürmek. Oymak. Moralman çökmek. Çökmek. Teslim olmak. Kazmak. Göçertmek. Yıkılmak.

 

Stage : Yönlendirmek. Sahneye konmaya elverişli olmak. Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Kademe. Kat. Sahne. Menzil. Sahnelemek. Yerbilim zamanlarından bir dönem süresi içinde oluşmuş katmanlı kayaçlar.

Reset : Yeniden ayarlamak. Yeniden başlatmak. Yerleştirmek. İlk duruma getirmek. Yeniden konumlamak. Baştaki konumuna getirmek. Yeniden yerleştirmek. Baştaki konumuna getirmek (bilişim veya bilgisayar terimi).

Hones : Bileği. Honlamak. Honlama. Bileme taşı. Bileği taşı. Kılağı taşı. Kılağılamak. Bileğitaşı.

Hone : Bileme taşı. Bileğitaşı. Honlamak. Kılağılamak. Kılağı taşı. Bileği taşı. Bileği. Honlama.

Grinds : Çektirmek. Kolunu çevirerek çalıştırmak. Zımparalamak. Üzmek. Ezmek. Rodaj yapmak. Ezilmek. Taşa tutmak. İneklemek. Gıcırdatmak.

Acumination synonyms : abhorrence, detestation, hatred, apogee, phase, break open, give an edge to, sharpen, hate, bares, grind, broaches, broach, odium, resetting, cave, bring up the subject, resets, acuminate, honing, broached, bared, strop, execration, bring up in conversation, disgust, honed, abrade, bloom, broaching, bare.

Acumination zıt anlamlı kelimeler, Acumination kelime anlamı

Love : Aşk. Sevgi duymak. Sevgi. Sevgi beslemek. Sevda. Muhabbet beslemek. Sevmek. Bayılmak. Aşık olmak.

Start : İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması. Başlama. Futbol, bilgisayar alanlarında kullanılır. Başlatmak.

Acumination ingilizce tanımı, definition of Acumination

Acumination kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A sharpening. A tapering point. Termination in a sharp point.