Adamite türkçesi Adamite nedir

  • Adamit.
  • Adem'in durumunu taklit eden ve çıplak dolaşmayı tercih eden hayalperest bir tarikatın üyesi.
  • Bir tür yeşil floresan minerali.
  • Kimse.
  • İnsan.
  • Adem'in soyundan gelen.
  • Nüdist.

Adamite ingilizcede ne demek, Adamite nerede nasıl kullanılır?

Macadamia : Avustralya fındığı.

Macadamise : Kırma taş döşeyip sıkıştırarak yol yapmak. Makadamlamak. Makadam yöntemi ile şose yapmak. Makadamlaştırmak.

Macadamization : Makadam kaplama. Kırma taş döşeme. Makadam.

Macadamize : Makadam yöntemi ile şose yapmak. Şose yapmak. Makadarnlaştırmak. Kırma taş döşeyip sıkıştırarak yol yapmak. Makadamlamak.

Macadamized : Makadamize. Şose yapmak.

Cast off the old adam : Günah işleme eğilimini üzerinden atmak.

Macadamizing : Şose yapmak. Makadam.

Adam bell : İyi bir okçu olan efsanevi ingiliz kanun kaçağı.

Adamant : Çok sert efsanevi bir taş. Son derece kararlı. Çok sert. İnatçı. Dik başlı. Sert. Katı. Hoşgörüsüz.

Macadamizes : Şose yapmak. Kırma taş döşeyip sıkıştırarak yol yapmak. Makadarnlaştırmak. Makadamlamak. Makadam yöntemi ile şose yapmak.

İngilizce Adamite Türkçe anlamı, Adamite eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Adamite ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Anyone : Kim olsa. Kim. Herhangi biri. Hiç kimse. Herkes. Biri. Herhangi birisi. Birisi. Herhangi bir kimse.

 

Concede : Vermek. Bağışlamak. Ödün vermek. Uygun bulmak. Teslim etmek. Kabul etmek. Kabullenmek. Kabul etmek zorunda kalmak. Bahşetmek. İtiraf etmek.

Homos : Homoseksüel. İnsansı. Adam. Homo. Eşcinsel.

Adjudge : Karar vermek. Hüküm giydirmek. Hükme bağlamak. Hükmetmek. Hükmüne varmak. Mahkum etmek. Hüküm vermek. Ödül vb vermek. Ödül vermek. Kararına varmak.

Hold : Sahip olmak. Bilgisayar, sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Tutmak. Zaptetmek. Çekmek. İyi çekim. Geçerli olmak. Karara bağlamak. (elinde) (bir şey) tutmak. Devam etmek.

Profess : Profesörlük yapmak. İtiraf etmek. İddia etmek. Taslamak. Meslek icra etmek. İddiasında bulunmak. İlan etmek. İcra etmek (meslek). Öğretmek. Açıklamak.

Avouch : Garanti etmek. Yetki vermek. Onaylamak. Doğrulamak. İtiraf etmek. Teyit etmek. Tasdik etmek.

Nudist : Çıplak. Çıplaklık taraftarı kimse. Çıplak dolaşan kimse. Çıplaklık yanlısı.

Attorn : Yeni sahiplerin haklarını kabul etmek. Aktarmak. Devretmek. Yeni sahiplerin sahiplik haklarını tanımak. Kiranın devrine muvafakat etmek. Mülkün yeni malikini tanımak. Transfer etmek. Elden çıkarmak. Kiracı olmaya razı olmak.

No one : Hiç kimse. Hiçbiri.

Adamite synonyms : make no bones about, earthborn, hominids, prise, creature, cad, anybodies, homo, no man, human, human being, envy, dodger, anthropos, dweller, being, hominid, prize, esteem, value, confess, dodgers, declare, anybody, respect, sustain, bird, fink, cads, flesh and blood, bugger, nudists, anthropo.

Adamite zıt anlamlı kelimeler, Adamite kelime anlamı

 

Deny : Danmak. Yalanlamak. Mahrum etmek. İnkar etmek. Esirgemek. Yoksun bırakmak. Yadsımak. Nasip etmemek. Yoksamak. Kaçınmak.

Disavow : Tanımamak. Reddetmek. Onaylamamak. İnkar etmek. Doğruluğunu kabul etmemek. Kabul etmemek. Yalanlamak. Danmak.

Disrespect : Saymazlık. Kabalık. Saymamak. Hürmetsizlik. Hürmet etmemek. Nezaketsizlik. Saygısızlık etmek. Kabalık etmek. Saygısızlık. Saygısızlık yapmak.

Adamite antonyms : look down on, disesteem.

Adamite ingilizce tanımı, definition of Adamite

Adamite kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A human being. A descendant of Adam.