Adulterators türkçesi Adulterators nedir

  • Yozlaştıran kişi veya şey.
  • Sahtekar.
  • Kalitesiz yapan kişi veya şey.
  • Hilekar.

Adulterators ingilizcede ne demek, Adulterators nerede nasıl kullanılır?

Adulterator : Hilekar. Sahtekar. Kalitesiz yapan kişi veya şey. Yozlaştıran kişi veya şey.

Adulteraton : Bir mala daha ucuz bir nesne karıştırarak niteliği düşürme. Niteliği bozma.

Adulterate : Karıştırmak. Saflığını bozmak. İçine yabancı madde katmak. Hileli. Yabancı madde karıştırarak. Değerini düşürmek. Yabancı madde katmak. Seyreltmek. Hile katmak. Karışık.

Adulterated : İçine yabancı madde karıştırılmış. Karışık. Mahlut. Katkılı. Saf olmayan.

Adulterated foods : Saflığı giderilmiş gıda maddesi. Katışık gıda.

Adulterating : Hileli. Seyreltmek. İçine yabancı madde katmak. Yabancı madde karıştırarak. Değerini düşürmek. Hile katmak. Saflığını bozmak. Karıştırmak. Karışık. Bozmak.

Unadulterated : Arı. Saf. Katıksız. Katkısız. Tam. Katışıksız. Su katılmamış (mecazi). Karıştırılmamış. Hilesiz. Sağ.

Adulterates : Hileli. Saflığını bozmak. Seyreltmek. İçine yabancı madde katmak. Karışık. Bozmak. Yabancı madde katmak. Hile katmak. Değerini düşürmek. Yabancı madde karıştırarak.

Adulterated milk : Katkılı süt. Sulandırılmış olan süt. Su veya başka sıvılarla karıştırılmış olan süt.

 

Adulterants : Karıştırılan madde. Adulteran. Saflığı bozucu madde.

İngilizce Adulterators Türkçe anlamı, Adulterators eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Adulterators ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Confidence man : Üçkağıtçı. Düzenbaz. Zarfçı. Dolandırıcı.

Modifier : Değiştiren şey. Düzenleyici malzeme. Değiştirici. Düzenleyici. Tamamlayıcı. Niteleyen cümlecik. Kristalleştirici. Anlam değiştirici. Niteleyici. Dönüştürücü.

Bamboozler : Dolandıran. Dolandırıcı. Üçkağıtçı.

Bunko : Üçkağıtçı (kağıt oyunlarında). Dolandırıcılık oyunu. Güveni suistimal suçu. Düzenbazlık. Kazıklama. Bir kimseyi güveninden yararlanarak dolandırma. Dolandırıcılık. Alavere dalavere.

Substance : Öge, madde, doku, özel nitelikleri olan madde, bir organ veya vücudu oluşturan şey. Töz. Zenginlik. Uzayda yer doldurup kimyasal bir yapısı olan varlık. Anafikir. Doğruluk. İçerik. Özdek. Sağlamlık. Asıl mesele.

Changer : Takası yapan. Değiştirici. Değiştiren.

Adulterant : Karıştırılan madde. Adulteran. Saflığı bozucu madde.

Cardsharps : İskambilde hileci. Hilebaz. Hilebaz (iskambil). İskambilde üçkağıtçı. Hileci.

Cheater : Kopyacı. Sınavlarda kopya yapan ya da kopya yapmayı alışkanlık durumuna getiren öğrenci. Kopya çeken. Aldatan kimse. Aldatan (eş). Hilebaz. Hileci. Dolandırıcı.

Adulterators synonyms : adulterator, cardsharper, cheaters, counterfeiters, corrupted, crooked, conmen, crook, con man, covinous, cardsharp, cardsharping, con artist, bad person, bunco steerer, counterfeiter, bamboozlers, bunkos, conman.