Aesthetic türkçesi Aesthetic nedir

  • Bedii.
  • Nesnel toplumsal ilişkilerin bireyin uyumlu gelişimine, soyluyu ve alpı özgürce geliştirmesine, çirkin ve aşağılıkla savaşmasına... yardımcı olan ya da olmayan yanlarının duyusal belirişi.
  • Sosyoloji alanında kullanılır.
  • Estetik.
  • Güzelduyu.

Aesthetic ile ilgili cümleler

English: I'll give you a local anaesthetic.
Turkish: Sana lokal anestetik vereceğim.

English: What is it that satisfies your aesthetic sense?
Turkish: Estetik duygunuzu tatmin edecek şey nedir?

English: Tom has an aesthetic sense for modern painting.
Turkish: Tom'un modern resim için estetik duygusu vardır.

English: Mariko went to the aesthetic salon.
Turkish: Mariko estetik salonuna gitti.

English: Nitrous oxide stopped being used as an anaesthetic a long time ago.
Turkish: Nitrous oksit'in uzun bir zaman önce anestetik olarak kullanımı durdu.

Aesthetic ingilizcede ne demek, Aesthetic nerede nasıl kullanılır?

Aesthetic control : Kentlerin düzentasarlarını uygulayan yetkili kişi ve kuruluşların, kentlerde ve kasabalarda göze hoş gelmeyen, çirkin ve yapıdüzen kurallarına aykırı gelişmeleri ve yapı yapmayı önlemeleri amacıyla kendilerine tanınmış bulunan tüzel yetkiler. Güzelduyusal denetim.

Aesthetic gymnastics : Estetik jimnastik. Atletlerin aynı zamanda görsel olarak güzel performans yaratmaları gerektiği jimnastik türü (dans, aksesuarlar, vs. kullanarak).

 

Aesthetic sense : Estetik duyu. Güzelliğin ne olduğunu anlama. Güzeli algılama.

Aesthetic value : Göz zevkine hitap eden doğal güzelliğini esas alan değer veya erdem. Estetik değer.

Aesthetic zoning : Taşınmazların kullanılması üzerine, güzellik sağlamak amacıyla, kent içinde bölgelere göre sınırlamalar konması. Estetik bölgeleme. Güzelduyusal bölgeleme.

Aesthetical ideal : Güzelduyusal ülkü. Belli bir kümenin, bir halkın kendine özgü sanatsal tasarımlarında yansıyan ve bireyin fiziksel, tinsel yeteneklerinin belli somut tarihsel koşullar altında gerçekleşebilecek özgür, tam ve her yönde uyumlu gelişmesine ilişkin olan ülkü.

Aestheticize : Sanatsal bir şekilde tanımlamak (ayrıca aestheticise). Estetik yapmak. Estetikleştirmek. Bir şeyi memnuniyet verici yapmak.

Aestheticism : Estetizm. Estetikçilik.

Anaesthetic : Anestetik. Anestetik ilaç. Bayıltıcı. Anestezik. Eter. Uyuşturucu. Anestezi uyandıran, uyuşturucu, anesteziyle ilgili olan. Anastetik. Uyuşturucu ilaç.

Aesthetical : Estetiğe ait. Güzellik ile ilgili. Estetik.

İngilizce Aesthetic Türkçe anlamı, Aesthetic eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Aesthetic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acclimatation : Toplumsal kümelerin, dirimbilimsel bakımdan yeni bir ortamın iklim koşullarına uyum sağlaması süreci. İklimuyum.

Painterly : Resimsi. Resimsel.

Cosmetic : Güzellik. Güzellikle ilgili. Yüzeysel. Makyaj malzemesi. Bakım ürünü. Kozmetik. Plastik.

Agnation : Hısımlık. Akrabalık (baba tarafından). Soydaşlık. Akrabalık. Bir ailede baba ve erkek üyeler yoluyla oluşan kan yakınlığı. bu tür yakınlıktan oluşan yakınlık kümesi. Akrabalık (baba taraf.). Baba tarafından akrabalık.

 

Alienation : Ötekileştirme. Devir. Yabancı emek. Uzaklaşma. Soğutma. Devretme. Aralarını açma. Yabancılaştırma. Bireyin çevre koşullarına aykırı düşmesi ya da kendisini başkasının gözüyle görmesi. Belli tarihsel koşullarda insan ve toplum etkinlikleri ürünlerinin (emeğin, paranın, toplumsal ilişki sonuçlarının, insanın özelliklerinin ve yeteneklerinin) bu etkinliklerden bağımsız ve bunlara egemen ya da özlerinde olduklarından değişik biçimde kavranması.

Abilities : Güç. Yetenekler. Yeterlik. İktidar. Beceri. Kabiliyet. Geniş anlamında, bireyin, davranışlarını düzenleyen, etkinliklerini koşullandıran ve dirimbilimsel-toplumsal olarak belirlenen özellikleri. dar anlamında, bireyi belli bir uğraşsal etkinliğe uygun kılan bir dizi ruhsal özellikleri. Yetenek.

All round development of individual : Bireyde tinsel niteliklerin, aktöresel arılığın ve fiziksel yetkinliğin uyumlu gelişimi. Tümsel gelişim.

Adjustment in marriage : Eşlerden her birinin öbürü ile birlikte uyumlu bir aile yaşamı oluşturup sürdürme yeterliği. Evlilikte uyum.

Esthetics : Güzellik ilmi. Estetik ilmi.

Aesthetic synonyms : enhancive, esthetic, achievement motive, acculturation, aesthetics, plastic, age grade, affection, esthetical, artistic, aesthetical, age group, agression, sensuous, aesthetical ideal, age distribution, adaptive behavior.

Aesthetic zıt anlamlı kelimeler, Aesthetic kelime anlamı

Tasteless : Midesiz. Kabak. Tadı olmayan. Uygunsuzluk. Zevksiz. Yavan (yemek). Tatsız. Tat alma yeteneği olmayan. Lezzetsiz. Yavan.

Aesthetic antonyms : inaesthetic.