Ahenk nedir, Ahenk ne demek
Ahenk; kökeni farsça dilinden gelmektedir.
"Ahenk" ile ilgili cümleler
- "Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız." - H. Taner
- "Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı." - M. C. Kuntay
- "Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı." - N. Hikmet
Yerel Türkçe anlamı:
Eğlence.
Gitar terimi olarak anlamı:
Temel ses ile bir arada tınladığında uyum sağlayabilen, armonik ya da inarmonik olabilen ses ve bu sesin temel ses ile beraber tınlaması.
Tiyatro'daki terim anlamı:
[Bakınız: Uyum]
Ahenk isminin anlamı, Ahenk ne demek:
Kız ismi olarak; Uyum. Uyuşma, anlaşma. Çalgılı eğlence
İngilizce'de Ahenk ne demek? Ahenk ingilizcesi nedir?:
overtone
Ahenk anlamı, kısaca tanımı:
Ahenk almak : Uyumlu duruma gelmek.
Ahenk kurmak : Uyuşma sağlamak, anlaşma sağlamak.
Ahenk sağlamak : Düzene sokmak, birliği sağlamak.
Ahenk vermek : Düzeni, uyumu sağlamak.
Ahenk yapmak : Çalgılı eğlence düzenlemek.
Ahengi bozulmak : Dirliği, düzeni bozulmak.
Ahenk kaidesi : Ünlü uyumu.
Ahenk tahtası : Telli çalgılarda üzerine tellerin gerilmiş olduğu kapak tahtası.
Ahenkleştirme : Ahenkleştirmek işi.
Ahenkleştirmek : Ahenk sağlamak.
Ahenkli : Eğlenceli. Uyumlu, düzenli.
Ahenklilik : Ahenkli olma durumu, uyumluluk.
Ahenksiz : Uyumsuz, düzensiz. Eğlencesiz.
Ahenksizlik : Uyumsuzluk, düzensizlik.
Ahenktar : Ahenkli.
Uyum : Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk. Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon. Ortak özellikleri açısından sesler arasındaki uygunluk, harmoni. Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat.
Uzlaşma : Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs.
Ezgi : Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi. Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi. Üzüntü, sıkıntı. Gidiş, yol, tarz, tempo. Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi.
Ahenk durağı : Anlatımı etkili kılmak için, söz arasında, anlamın gerektirdiği durak: Ey / Türk gençliği! / Birinci vazifen / Türk istiklâlini / Türk cumhuriyetini / ilelebet / muhafaza / ve müdafaa etmektir; Düşman geldi / bölük bölük / dizildi / Alnımıza / kara yazı / yazıldı / Tüfek icat oldu / mertlik bozuldu / Eğri kılıç kında / paslanmalıdır örneklerinde olduğu gibi. Anlatımı etkili kılmak için söz içindeki kelime ve kelime gruplarını anlam ve ton farklarının gerektirdiği biçimde birbirinden ayıran ahenkli kısa duraklar: Ne mümkün/ zulm ile/ bîdâd ile/ imhâ-yı hürriyet/ çalış/ idraki kaldır/ muktedirsen/ ademiyetten (N. Kemal). || Ey Türk istikbalinin evlâdı/ işte/ bu ahval ve şerait içinde dahi/ vazifen/ Türk istiklâl ve Cumhuriyetini/ kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret/ damarlarındaki/ asîl kanda mevcuttur (M.K. Atatürk, Nutuk, s. 608). || Bin atlı akınlarda/ çocuklar gibi şendik. Bin atlı o gün/ dev gibi bir orduyu yendik (Y. Kemal Beyatlı, Akıncılar, Ant. s. 734). || Elvan çiçeklerden/ sokma başına // Kudret kalemini/ çekme kaşına // Beni unutursan/ doyma yaşına // Gez benim aşkımla yar/ melil melil (Karacaoğlan, s. 37/47). || Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek // Bizim diyarımız da/ binbir baharı saklar // Kolumuzdan tutarak/ sen istersen bizi çek // İncinir düz caddede/ dağda gezen ayaklar (F.N. Çamlıbel, Sanat, Ant., s. 84 vb. bk. durak.
Ahenk öbeği : Söz içinde anlamın gerekli kıldığı biçimde kısa ahenk durakları ile birbirinden ayrılan ve ahenk vurgusunu taşıyan kelime etrafında öbeklenen kelimeler grubu: || Ben bir Türküm/ dinim cinsim/ uludur; // Sinem özüm/ ateş ile/ doludur//. || İnsan olan/ vatanının kuludur (M.E. Yurdakul, Cenge Giderken, Ant., s. 511). || Çıksan göğe/ «buldum!» diyerek/ gökyüzü saklar/, || İnsen yere/ ay-yıldız iner/ yerde kucaklar/, || Gözlerde/ gönüllerde/ kurulmuş oturursun/; || Hislerde/ göğüslerde/ nabızlarda/ vurursun./ (M.C. Kuntay, Türkün Şehnamesinden, Ant., s. 772).
Ahenk vurgusu : Ahenk durağı ile birbirinden ayrılmış kelime öbeklerinde, çok kez vurgulu hece üzerine düşen ve anlamı güçlendirmek üzere onun şiddetini artıran vurgu: Ey Türk Gençliği/ Birinci vazifen/ Türk istiklâlini/ Türk Cumhuriyetini/ ilelebet muhafaza/ ve müdafaa etmektir./ Mevcudiyetinin/ ve istikbalinin/ yegâne temeli/ budur./ Bu temel/ senin/ en kıymetli hazinendir. (M.K. Atatürk, Nutuk, s. 607). || Dur yolcu/ Bilmeden gelip bastığın || Bu toprak/ bir devrin/ battığı yerdir. || Eğil de kulak ver/ bu sessiz yığın || Bir vatan kalbinin/ attığı yerdir. (N.H. Onan, Çakıl Taşları, Ant., s. 92 vb.
Ahenk yeri : Oyun yeri.
Ahenk ile ilgili Cümleler
- Kız kardeşler birbirleriyle ahenk içerisinde yaşadı.
- Onlar ahenk içinde şarkı söyledi.
- Yüksek sesle ve ahenksiz bir şekilde şarkı söylemek istiyorum.
- Ahenksiz şarkı söylesen bile, bize katıl.
- Kesinlikle hoş ahenkli bir sesin var.
Diğer dillerde Ahenk anlamı nedir?
İngilizce'de Ahenk ne demek? : adj. unison
n. unity, accord, congruity; harmony, pleasing combination of tones (Music), rhythm, tune, chime, cadence, coherence, coherency, concert, concinnity, concordance, congruence, consonance, echo, euphony, symmetry, symphony
Fransızca'da Ahenk : harmonie [la], cadence [la], rondeur [la]
Almanca'da Ahenk : n. Anklang, Einigkeit, Einklang, Euphonie, Gleichklang, Wohlklang, Wohllaut, Zusammenklang
Rusça'da Ahenk : n. согласие (N), единодушие (N), благозвучие (N), созвучие (N), певучесть (F), мелодия (F), ансамбль (M), каденция (F), консонанс (M), унисон (M), ритм (M), тон (M)
Bu kısımda Ahenk nedir? Ahenk ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Ahenk tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Ahenk hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.