Ala nedir, Ala ne demek
Ala; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.
- Karışık renkli, çok renkli, alaca.
- Alabalık
- Kekliğin boynundaki siyah halka.
- Açık kestane renginde olan, ela (göz).
"Ala" ile ilgili cümle
- "Ala kilim eskimiş."
Yerel Türkçe anlamı:
Karla örtülü yerde açıkta kalan toprak parçası.
Siyahla beyaz karışık renk, siyahlı beyazlı.
Al, al ya, al sana, al işte anlamlarında: Kalemini buldum, ala bir daha kaybetme.
Çit.
Avcıların, av hayvanlarını yuvalarından çıkarmak veya çevrelerine toplamak için kullandıkları müzik aleti.
Beyaz rengi çok olan şey, kirli bez.
Sergi eşyası olarak kullanılan bir çeşit pamuklu dokuma.
Üzüme düşen ben.
Açık kahverengi, ela (göz hakkında).
Yerlilerin el tezgâhlarında dokudukları renkli pamuklu bez.
Kahverengi ile kırmızı arası bir renk.
Keklik avında kullanılan, çeşitli renklerle boyanmış bez tuzak.
Siyah, beyaz iplikten dokunan ve çobanlar tarafından kullanılan üstlük.
Tarlada sabanın atladığı yer, sürülmemiş toprak.
Açık al, doru ile al arası bir at donu.
Çok renkli, karışık renkli: Ala kilim eskimiş.
Siyah, beyaz lekeli bir çeşit deri hastalığı.
Yarı, yarım: Ala çiğ. Ala sulu.
Ağlamak
Belki: Alâ Ahmet gelir.
Şaşma, hayret bildirir ünlem.
Sulanan tarlada kuru kalan yer.
Önlük, kırmızı peştemal.
Emekli.
[Bakınız: alaca]
Küçük heykel yapılabilen bir çeşit beyaz toz.
Ahlâksız, ara bozucu, dönek, uğursuz adam
Alaca
Ela.
Olgunlaşmamış, ham kavun, karpuz, meyva.
Hala.
Kekliğin boynundaki siyah halka: Palazın alaları çıktı.
Kareli bezden yapılmış ekmek bohçası: Acıktıysan alada ekmek var, al ye.
Al karışık, allı: Ala keklik gibi sekiyor.
Biyoloji'deki anlamı:
Baklagiller familyasına ait türlerin çiçek kısımlarından biri. 3.Bazı meyve ya da tohumların rüzgârla dağılmasını sağlayan zarsı uzantı. 4.Kemik üzerindeki kanat benzeri uzantı.
Kanat şeklinde uzamış bir yapı.
[Bakınız: alanin]
Hukuki terim anlamı:
tesellüm, kabz, ahz ü kabz.
Veterinerlik alanındaki anlamları:
Kanat.
Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:
Avcıların, gizlenme kümelerinin önüne gerdikleri örtü. (Kızılağaç, Gedikli, Çatak, Gökmenler *Saimbeyli -Adana)
Diğer sözlük anlamları:
Ela.
Alaca, karışık renk.
Ala isminin anlamı, Ala ne demek:
Erkek ismi olarak; Karışık renkli, çok renkli, alaca. Açık kestane renginde olan, ela. Kekliğin boynundaki siyah halka. Benekli. Tam olgunlaşmamış. Kız ismi olarak; Karışık renkli, çok renkli, alaca. Açık kestane renginde olan, ela. Kekliğin boynundaki siyah halka. Benekli. Tam olgunlaşmamış.
Bilimsel terim anlamı:
Dinleyenleri eğlendirmek amacıyla düzenlenen, içi kurnazlık ve dalaverelerle dolu olan bir tür düzmece anlatı, bk. halk alası. zıt anlamlısı masal, öykü.
İngilizce'de Ala ne demek? Ala ingilizcesi nedir?:
ala, wing, trick
Fransızca'da Ala ne demek?:
lèpre. syn. éléphantiasis des
Ala kısaca anlamı, tanımı:
Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz : "değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz" anlamında kullanılan bir söz.
Alabacak : Ara bozucu, dönek, uğursuz (kimse). Ayağında sekil olan (at, eşek vb.).
Alabalık : Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlı su balığı, ala (Trutta faris).
Alabaş : Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki.
Alaçam : Rengi kızıla yakın bir tür çam (Picea excelsa). Samsun iline bağlı ilçelerden biri.
Ala gün : Yazın güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.
Alakarga : Kargagillerden, iri gövdeli, ötücü, tüyleri alacalı bir tür kuş, kestane kargası (Garrulus glandarius). Saksağan.
Ala sulu : İyi pişmemiş (yemek). Yeni olgunlaşmaya başlamış (yemiş).
Alatav : Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak).
Dağ alası : Eti kırmızı bir tür küçük alabalık (Salmo alpinus).
Deniz alası : Kemikli balıklar takımının alabalıkgiller familyasından denizlerde yaşayan bir tür alabalık (Salmo trutta marina).
Göl alası : Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan bir tür alabalık (Salmo lacus tris).
Karışık : Saf olmayan. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan. Düzensiz, dağınık, intizamsız. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık. Dolu. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan. Karışmış.
Renkli : Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film. Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse). Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan. Neşeli, canlı, ilgi çekici.
Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.
Alaca : Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben. Çorum iline bağlı ilçelerden biri. Ağaçta ilk olgunlaşan meyve. Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma. İki veya daha çok renkli. Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala. Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez.
Siyah : Baskıda başka harflerden daha kalın görünen harf türü. Bu renkte olan. Kara, ak, beyaz karşıtı.
Halka : Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri. Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember. Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı. Çember biçiminde olan. Çember biçiminde dizilmiş topluluk. Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk. Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim. Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit. Değerli metallerden yapılmış olan çember biçimindeki süs eşyası.
Ala ağız : Ara bozucu, boşboğaz, geveze, ikiyüzlü, dönek: Bırak şu ala ağız herifi.
Ala ala bakmak : Aptal, alık alık, bön bön bakmak. Çaresizlik içinde yalvararak bakmak.
Ala avcılığı : Bir çeşit keklik tuzağı olan ala ile yapılan avcılık.
Ala ayaş : Siyahlı beyazlı ve iri taneli bir çeşit üzüm.
Ala bacak : Bacakları benekli, beyaz renkli hayvan. Dört ayağının bilekten yukarı kısmı beyaz at.
Ala bastırmak : Tarlada kuru kalan yerleri yeniden sulamak.
Ala bele : Açıklı koyulu. Gelişigüzel (yapılan iş için). Pek çok
Ala bılanık : Yarı berrak, bulanık su.
Ala bişik : Yarı pişmiş (yemek): Bugün pilâvı ala bişik yedik.
Ala bohlu : Yarım yamalak, yarı kirli, işe yaramaz halde (iş hakkında)
Diğer dillerde Ala anlamı nedir?
İngilizce'de Ala ne demek? : prep. according to, in the style of (French)
n. structure resembling a wing; wing
n. wing; brim
Almanca'da Ala : gefleckt, bunt
Bu kısımda Ala nedir? Ala ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Ala tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Ala hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.