Alinement türkçesi Alinement nedir

Alinement ingilizcede ne demek, Alinement nerede nasıl kullanılır?

Aline oneself with : İşbirliği yapmak. Birlik olmak.

Alined : Dizmek. Oklahoma eyaletinde şehir. Dizilmek. Sıralanmak. Sıralamak. Hizalamak. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri.

Aliner : Sıraya koyan kimse. Eşyaları bir araya getirerek dizen kimse. Sıraya dizen.

Aliners : Eşyaları bir araya getirerek dizen kimse. Sıraya dizen. Sıraya koyan kimse.

Alines : Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Dizmek. Oklahoma eyaletinde şehir. Sıralamak. Dizilmek. Hizalamak. Sıralanmak.

Alcaline phosphatase test : Bazı mikroorganizmalarca sentezlenen, alkalin fosfataz enzim etkinliğini ortaya koymada uygulanan deney. Alkalin fosfataz testi.

Alkaline batteries : Alkalin piller. Alkalin kimyasal maddesini içeren enerji depolama pili.

Alkaline cleaning : Alkali ile temizleme. Alkalik temizleme.

Alkaline aerth metals : Öğeler dizgesi'nin 11 a kümesini oluşturan ve bileşiklerinde + 2 değerlikli olan metaller. Toprak alkali metaller.

Alkaline : Baz. Alkali özelliği taşıyan. Alkalik. Alkali. Alkali reaksiyon gösteren. alkaliyle ilgili. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Alkali ihtiva etme, alkali özellikler gösterme hali. alkali maddelerin ağızda oluşturduğu his, bazik. Sudaki çözeltilerinde hidroksil yükünü, oh¯ veren bileşikler ve bunların çözeltilerinin genel özelliği. Kalevi. Bazik.

 

İngilizce Alinement Türkçe anlamı, Alinement eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Alinement ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fitting : Terzi provası. Uydurma. Kurma. Uygun. Doğru. Geçme. Tesviyecilik. Kip. Tesisat. Yerleştirme.

Alignment : Sıra. Sıraya dizme. Hizalama. Uyuşma. Gruplaşma. Hizalanma. Düzenleme.

Forming up : Sıra. Düzen. Düzenleme. Uyuşma.

Gradation : Bir ölçüm sürekliliğinin uç ya da ana konumlar arasındaki çeşitlenmeleri gösterecek biçimde altbölümlere ayrılması. Derece derece sıralanma. Derecelenme. Sınıflandırma. Dizillenme. Dereceleme. Derece. Aşama. Ton. Bir oyunun duygu, akımında yükselme, artma.

Grading : Artırma. Ayırma. Düzgün, tek biçimli, yoğunluğu doğru ve değişmez pozitif bir eşlem sağlamak amacıyla, yoğunluğu değişik bir negatife basımda verilecek ışığı ayarlama. Dereceleme. Set. Madencilik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sınıflandırma. Kümeleme. Mamul malın çeşitlere göre sınıflara ayrılması.

Axis : Bir şeyin etrafında döndüğü merkez. Eksen. Dingil. Aksis. Anlaşma. Uyuşma. Amniyonlu hayvanlarda (amniota) boyun omurlarının ikincisi. Aks. Eksen. ikinci boyun omuru. Bilgisayar, biyoloji, fizik, uzay, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Entente cordiale : Dostluk antlaşması. Kordiale antantı. 1904 yılında fransa ve ingiltere arasında yapılan pakt.

Allies : Birinci dünya savaşı'nda ittifak devletleri'ne karşı bir araya gelen ülkeler. Müttefikler. Nato üyesi ülkeler. İkinci dünya savaşı'nda mihver devletlerine karşı savaşan devletler. Müttefik kuvvetleri. İtilaf devletleri.

 

Arrangement : Kombinezon. Tertip. Müzik düzenlemesi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir müzik parçasını yeni bir düzen içinde yeniden kurma, işleme. Hazırlık. Düzenlenmiş şey. Tanzim. Düzenleyim. Nesneleri birbirine uyarlayarak oluşturulan düzen.

Calibration : Ekonomi, fizik, uzay, kimya, madencilik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Ayar. Çaplama. Bölmelendirme. Bir ölçü aracının gösterdiği değerleri, ölçek olarak kabul edilen ya da doğruluğuna güvenilen başka bir araca göre düzenleme. Bir ölçüm aygıtını amaca uygun olarak derecelendirme. bir ölçmede yapılan yanılgı sınırlarını saptama. Bir ölçme aletini doğru bir biçimde işlem yapabilmesi için bir veya daha fazla standarda göre kontrol etme. bir ölçü cetveline derecelendirme uygulama. Bir aygıtın ölçüme yaraması için belli birimler cinsinden bölmelere ayrılması. Kalibrasyon. Bölmelendirim.

Alinement synonyms : world organization, northern alliance, world organisation, global organization, international organization, international organisation, popular front, escalator, organization, marshaling, central powers, combination, conjoin, adjustment, course, entente, gauging, leveling, alignments, adaption, alliance, coordinating, adjust, adjusting, collocation, organisation, bloc, united front, coalition, adaptions, calibrations, juxtaposing, adjustments.

Alinement zıt anlamlı kelimeler, Alinement kelime anlamı

Nonalignment : Bloksusluk. Bağlantısızlık. Bir dünya gücüyle müttefik olmama durumu.

Alinement ingilizce tanımı, definition of Alinement

Alinement kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Same as Alignment.