Allures türkçesi Allures nedir

Allures ingilizcede ne demek, Allures nerede nasıl kullanılır?

Allure : Baştan çıkarmak. Ayartmak. Aklını çelmek. Aklını başından almak. Albeni. Cezbetmek. Çekme. Çekicilik. Çekmek. Çekici.

Allured : Albeni. Baştan çıkarmak. Cezbetmek. Ayartmak. Aklını başından almak. Aklını çelmek. Çekme. Çekici. Aklını başından almak (argo terim). Çekmek.

Allurement : Çekicilik. Şuhluk. Cazip şey. Albeni. Çekme. Çekici taraf. Cezbetme. Büyüleme. Cazibe. İncizap.

Allurements : Cazip şey. İncizap. Cazibe. Çekicilik. Cezbetme. Çekme. Albeni. Çekici taraf. Büyüleme.

Allurer : Ayartan veya baştan çıkaran bir şey. Büyüleyen kimse. Aklını çelen kimse.

Alluringly : Büyüleyerek. Çekici bir halde. Davetkar bir şekilde. Cezbedici. Ayartıcı bir şekilde.

Alluringness : Baştan çıkarıcılık. Sevimlilik. Çekicilik. Caziplik.

Metallurgic : Metalurji. Metalurjik.

Alluring : Cazibeli. Cazip. Cezbedici. Albenili. Davetkar. Alımlı. Akıl çelici. Çekici.

Hydrometallurgy : Sıvısal metalbilim. Hidrometalurji. Hidrometalürji.

İngilizce Allures Türkçe anlamı, Allures eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Allures ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Enticed : Kandırılmış. Ayartılmış. Baştan çıkartılmış. İkna etmek. Kandırmak.

Desirability : Arzu edilirlik. Çekicilik. İstenilebilirlik. İstenilme. Cazibe. Hoşa gitme.

Biasses : Etki altında bırakmak. Önyargılı davranmasına neden olmak. Aleyhte etkilemek.

Drafts : Taslaklar. Manga. Dama oyunu. Hava akımı. Para çekme. Çekiş. Ödeme emri. Sıkıntı. Dama. Müsvedde.

Enchant : Zevk vermek. Çıldırtmak. Hayran bırakmak. Mest etmek. Büyü yapmak. Afsunlamak. Büyü. Hayran etmek.

Corrupt : Mahvetmek. Doğru yoldan saptırmak. Bozulmuş. Bozmak. Yozlaştırmak. Yozlaşmış. Rüşvetçi. Bozmak (dili). Kötü yola sürüklemek.

Drafting : İlk versiyonun bir tasarlaması. Çizim. Teknik resim. Müsvedde. Yudum. Mekanik çizim. Sanatsal çizimler veya şablonlar. Çekim.

Entices : Tatlılıkla ikna etmek (kötü bir şey yapmaya). Kandırmak. İkna etmek. Akıl çelmek. Gönül çelmek. İkna etmek (tatlılıkla kötü bir şey yapmaya).

Tempt : Meydan okumak. Çelmek. Ayartmaya çalışmak. Özendirmek. Öfkelendirmek. Kandırmak. Kışkırtmak. Doğru yoldan saptırmaya çalışmak.

Allures synonyms : attracts, abided, bewitching, allured, enchants, bait, appeal, bewitch, bedazzle, bearing, biasing, absorb, drive mad, draft, captivates, entice, captivated, enamor, cozens, depraving, dissuade, dissuade from, bias, attractiveness, draughting, depraves, bribe, carry, carry away, entice away, attracting, enamoring, beguile.

Allures zıt anlamlı kelimeler, Allures kelime anlamı

Nonalignment : Bloksusluk. Bir dünya gücüyle müttefik olmama durumu. Bağlantısızlık.

Repel : Püskürtmek. Geçirmemek. İtici gelmek. Defetmek. İğrendirmek. Geri püskürtmek. Geri çevirmek. Geri püskürtmek (düşmanı). (su veya hava vb) geçirmemek. Tiksindirmek.