Anaokulu nedir, Anaokulu ne demek

Anaokulu; bir eğitim bilimi terimidir.

  • Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi

Eğitim alanındaki sözlük anlamı:

Genellikle 4-6 yaşlarında bulunan ve daha ilköğrenim çağına erişmemiş olan çocukların her yönden gelişmelerini sağlayan, çoğu zaman içinde yuva bölümü de bulunan eğitim kurumu.

İngilizce'de Anaokulu ne demek? Anaokulu ingilizcesi nedir?:

kindergarten, infant school

Anaokulu hakkında bilgiler

Anaokulu, okulöncesi yaştaki çocuklara oyun ve eğitimin iç içe verildiği kuruluştur. Yaygın olarak bu okullara 3-6 yaş arasındaki çocuklar alınır. Anaokulları çocukların bedensel, duygusal ve toplumsal gelişimlerinde, bilgi ve becerilerini geliştirmede önemli rol oynar. Çocuğun güven duygusunu pekiştirerek, kişiliğinin oluşumuna katkıda bulunur.

Anaokullarında günde en az 2,5 saatlik bir program uygulanır. Okulların çoğunun programında, öğle yemeği ve öğle uykusu da yer alır. Eğitim programları çocukların gelişme düzeyine uygun bir biçimde belirlenir. Bir öğretmen en çok 25 çocuktan oluşan bir grupla ilgilenir.

Anaokulunda belirli bir program çerçevesinde müzik dinlemek, şarkı ya da oyun öğrenmek, açık hava gezintileri yapmak gibi etkinlikler yürütülür. Kum havuzu oyunları, kaydırak, tırmanma, bilmece oyunları ve resimli kitaplara bakma türünden etkinliklerde ise daha esnek bir yol izlenir. Anaokullarında çocukların zekâ ve yaratıcılığını geliştiren çeşitli oyun gereçleri kullanılır. Bu gereçlerin belli başlıları değişik biçimli tahta parçaları, çeşitli boyalar, kâğıt, kil, renkli macun, kum, su, bebek evi, yapboz kutuları, sayıları öğrenmek için boncuklar, çubuklar ve değişik kılıklara bürünmek için giysilerdir.

 

Küçük çocuklar için okullar ilk kez 18. yüzyılda Fransa’da, 19. yüzyılın başlarında da İngiltere ve İtalya'da açıldı. Ancak bu okullar, okul çağındaki çocukların eğitildiği öbür okullardan pek farklı değildi. Bu okullarda dinsel eğitime, alfabenin ve gündelik ev işlerinin öğretilmesine ağırlık veriliyor, oyuna çok az zaman ayrılıyordu.

Anaokulu ile ilgili Cümleler

  • O, anaokulundayken, bütün erkek çocukları ona "prenses" derdi.
  • O benim en eski arkadaşım. Anaokulundan beri tanıyorum.
  • Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
  • Sen eline para tutuşturulunca kandırılacak anaokulu öğrencisi gibisin.
  • Ali anaokulundayken, ailesinin bir resmini çizdi.
  • Anaokulunda mıknatıslarla oynadığımı hatırlıyorum.
  • Ali ve Mary anaokulundan beri arkadaşlar.
  • Ali ve ben anaokulundan beri birbirimizi görmedik.
  • Bugün anaokulundan dört yaşındaki erkek yeğenimi aldım.
  • Tom, anaokulu öğretmeninin adını hatırlayamıyor.

Anaokulu kısaca anlamı, tanımı:

Çocuklar : "arkadaşlar!" anlamında kullanılan bir seslenme sözü.

Okul : Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep. Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü. Ekol.

 

Eğitim : Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye. Eğitim bilimi.

Kuruluş : Yapı, yapılış, bünye. Kurulma işi. Kasılma. Topluma hizmet, üretim, tüketim vb. amaç ve görevlerle kurulan her şey, tesis. Bir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı.

Öğrenim : Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılmış olan çalışma, tahsil.

Gelme : Yetişme. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Gelmiş olan. Gelmek işi.

Düzen : Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Dolap, hile. Alet edevat takımı. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Bez dokuma tezgâhı. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Yerleştirme, tertip.

Oyun : Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi. Kumar. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes. Müzik eşliğinde yapılmış olan hareketlerin bütünü. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç. Şaşkınlık uyandırıcı hüner. Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence. Güreşte rakibini yenmek için yapılmış olan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma. Hile, düzen, desise, entrika.

Yaygın : Çoğu kimselerce duyulmuş, öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan. Sınırı genişlemiş. Herhangi bir bölgede çok görülen, bulunan.

Bedensel : Bedenle ilgili, bedenî.

Duygusal : Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan). Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî.

Diğer dillerde Anaokulu anlamı nedir?

İngilizce'de Anaokulu ne demek? : n. nursery school, kindergarten, infant school; day nursery, nursery, preschool

Fransızca'da Anaokulu : école maternelle, jardin d'enfants

Almanca'da Anaokulu : Kindergarten, Hort