Anterior chamber türkçesi Anterior chamber nedir

  • Gözde, saydam tabaka ile göz merceği arasında kalan küçük oda.
  • Ön kamara.
  • Ön oda.
  • Biyoloji alanında kullanılır.

Anterior chamber ingilizcede ne demek, Anterior chamber nerede nasıl kullanılır?

Anterior : Eski. Daha eski. Ön. Evvelki. Ön. önde bulunan, ön tarafta bulunan. Ön, önde bulunan, ön kısımla ilgili, anteriyor. Öndeki. Önde bulunan. Mukaddem. Ön taraftaki.

Chamber : Meclis. Komisyon. Büro. Mahkeme. Boşluk. Kabul salonu. Odacık. Kapalı bölüm. Yatak odası. Oda.

Anterior chamber shunts : Kamera anteriyor bulbi şantı. Glakomun tedavisinde, camera anterior bulbi’den subkonjunktival dokuların altına kadar goniomiplantlar yerleştirilerek bir çeşit şant oluşturulması.

Anterior lobe : Hipofiz ön lobu. Ön lop. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Embriyonik yutaktan köken alan, median eminansiya yoluyla hipotalamusa bağlı olan hipofiz bezinin büyüme hormonu, adrenokortikotropik hormon, tiroit uyarıcı hormon, prolaktin, folikül uyarıcı hormon, lüteinleştirici hormon salgılayan sinirsel olmayan hipofiz bezi bölgesi, adenohipofiz, anteriyor lop, hipofizin anteriyor lobu, ön hipofiz, anteriyor pituiter. Hipofiz bezinin ön bölgesi. anteriyör lop. Hipofizin anteriyor lobu. Anteriyor lop. Hipofiz bezinin ön bölgesi, anteriyör lop. Anteriyör lop.

 

Anterior pitiuitary : Hipofiz ön lobu. Ön hipofiz.

Anterior pituitary : Ön hipofiz bezi. Ön hipofiz. Hipofiz ön lobu. Anteriyor pituiter.

İngilizce Anterior chamber Türkçe anlamı, Anterior chamber eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Anterior chamber ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Aardvark : Karınca yiyen. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Yer domuzu. Borudişli. Yerdomuzu.

A protein : Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini.

A cells : Alfa hücreleri. A hücresi. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi. Abramis zonu. Akarsuların durgun akan bölgeleri.

 

Abiotic factor : Abiyotik faktör. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

Aardwolf : Etçiller (carnivora) takımının, sırtlangiller (hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, bütün sırtı boyunca uzanan bir yelesi olan, kuzey afrika'da yaşayan bir tür. Yeleli sırtlan. Bir sırtlanın özelliklerine sahip ve esas olarak böceklerle özellikle termitlerle beslenen güney ve doğu afrika yerlisi çizgili memeli.

Abo blood groups system : Abo kan grupları sistemi. Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi.

Abacus bodies : Abacus cisimcikleri. Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri.

Anterior chamber synonyms : front room, aardvarks, camera anterior, abductor muscle, a cell, a site, a chromosome, abiotic environment, acacia.