Antinomies türkçesi Antinomies nedir

  • Karşıtlık.
  • Çelişki.
  • Antinomi.
  • İki kanun arasındaki zıtlık.
  • İki kanun arasındaki çelişki.
  • Çatışkı.
  • Zıtlık.
  • Kanun hükümleri arasında çelişki.

Antinomies ingilizcede ne demek, Antinomies nerede nasıl kullanılır?

Antinomian : Eski ahit'in ahlaki kanunlarının yeni ahit'te ortaya konulan doktrinler tarafından değiştirildiğine inanan kimse (hristiyanlık). (incilin getirdiği) ahlak kurallarına karşı gelen. Ahlak kurallarına karşı gelen kimse. Ahlaksız kişi. Edepsiz kişi.

Antinomianism : Ahlaksızlık. Kanunsuzluk. İncil'in getirdiği ahlak kurallarına karşı olma. Kurtuluşun hayır işleri ile değil de lütuf kazanıldığını ileri süren hristiyan doktrini. Ahlak kurallarına karşı gelme.

Antinomians : Eski ahit'in ahlaki kanunlarının yeni ahit'te ortaya konulan doktrinler tarafından değiştirildiğine inanan kimse (hristiyanlık). Ahlak kurallarına karşı gelen kimse. (incilin getirdiği) ahlak kurallarına karşı gelen.

Antinomic : Antinomiye özgü. Antinomi ile ilgili.

Antinomy : Zıtlık. İki kanun arasındaki zıtlık. Kanun hükümleri arasında çelişki. Çatışkı. Antinomi. İki kanun arasındaki çelişki. Çelişki. Karşıtlık.

Andantinos : Andantino.

Current antinode : Akım antinodu.

Constantinople : 1453'ten beri osmanlı devletinin başkenti. İstanbul'un (kuzeybatı türkiye'de bir liman şehri) eski adı. İstanbul'un eski ismi. Bizans. İstanbul. İstanbul (bizans dönemi).

 

Antinovelist : Anti romancı. Geleneksel roman yazma tekniklerini kullanmaktan kaçınan yazar.

Antinovels : Geleneksel roman biçimine karşı olan edebi tarz. Anti roman.

İngilizce Antinomies Türkçe anlamı, Antinomies eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Antinomies ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Excursions : Gezi. Ayrılma. Farklılık. Gezinti. Sapma.

Oppositeness : Karşı olma durumu. Zıddiyet. Tezatlık. Karşı olma. Tezat.

Excursion : Ayrılma. Tur. İşlenmekte olan belli bir ünite ya da konu ile ilgili olarak, öğrencilere ilk elden halkı kimi canlı yaşantılar kazandırmak amacıyla okul yöresinde düzenlenen gezi. Yolculuk. Farklılık. Gezi. Kısa gezinti. Sapma. Kısa yolculuk. Gezinti.

Paradox : Yanıltmaç. Aykırıkanı. Çelmece. Mantıkla çelişen ama doğru olan söz. Paradoks. Bir önermenin, hem kendisinin hem de çelişiğinin aynı zamanda doğru olması. Tutarsızlık. Tezat.

Contraposition : Karşı tarafa veya aleyhine yerleştirme. Tersevirme. Karşıt. Kontrast.

Animosities : Düşmanlık. Garez. Adavet. Nefret. Hasımlık. Kin. Husumet. Garaz.

Animosity : Garez. Kin. Adavet. Husumet. Nefret. Garaz. Hasımlık. Düşmanlık.

Cleavage : Kristal dilinimi. Embriyoyu meydana getirmek üzere döllenmiş yumurtanın geçirdiği bir seri mitoz bölünme ile önce ikiye, sonra dörde, sonra 8, 16 vb. sayıda hücrelere devam eden bölünmeler sırasında morula, blastula, gastrula evrelerinin ve daha sonra da embriyonun oluşması. segmentli hayvanlarda, böceklerde, embriyonun gelişmesi sırasında vücudun parçalara ayrılması. metamerizasyon. Kayaç dilinimi. Görüş ve tutumların karşıt uçlara bölünerek ayrılması. Cilt kıvrımları. Ayrılık. Bir buzsulu, doğal katmanları doğrultusunda yarma işlemi ya da yarma biçimi. Çatlama. Bir kristalin, belli doğrultularda atomların durumlarıyle ilgili içyapışkanlı ayrılıklarından ötürü, koşut düzlemler boyunca ayrılabilmesi. Bölünme.

 

Paradoxes : Tutarsızlık. Aykırıkanı. Yanıltmaç. Çelmece. Mantıkla çelişen ama doğru olan söz. Paradoks. Tezat.

Contrast : Ayrışçılık. Ortaya sürülen bir tutuma karşı olma durumu. bir anlamı daha iyi belirtebilmesi için kullanılan karşıt kavram. Film üzerindeki dansite değerleri arasındaki fark. Bir görünçlüğün doğadaki, filmdeki ya da görüntülükteki aydınlık ve karanlık bölümleri arasındaki başkalık, ilişki. Tezat oluşturmak. Kontrastı olmak. Kıyas etmek. (aradaki farkı göstermek üzere) karşılaştırmak.

Antinomies synonyms : discrepancy, contrariety, conflict, antagonism, contradistinction, antithesis, antitheses, cleavages, contradictoriness, adverseness, contradistinctions, antipodes, contrarieties, dilemma, enmities, antinomy, variable, contrariness, adherent, antagonisms, adversity, antilogy, contradictions, discrepancies, disciple, contradiction.