Approaches türkçesi Approaches nedir

Approaches ile ilgili cümleler

English: The enemy approaches the town.
Turkish: Düşman, kente yaklaşıyor.

English: I've already tried three different approaches.
Turkish: Ben zaten üç farklı yaklaşım denedim.

English: He will suggest new approaches.
Turkish: Yeni yaklaşımlar önerecek.

English: No sooner has one typhoon passed than the next one approaches.
Turkish: Bir tayfun geçer geçmez ardından bir sonraki yaklaşır.

English: My birthday approaches.
Turkish: Doğum günüm yaklaşıyor.

Approaches ingilizcede ne demek, Approaches nerede nasıl kullanılır?

Taxation approaches : Bireylerin devlet harcamalarının finansmanına vergi ödeyerek katılmalarının gerekçesi üzerine geliştirilen yaklaşımlar. krş. güç yaklaşımı, yararlanma yaklaşımı. Vergileme yaklaşımları.

Approached : Çok benzemek. Andırmak. Görüşmek. Ulaşmak. Yanaşmak. Yaklaşım. Benzemek. Temasta bulunmak. Koyulmak. Girişmek.

Approacher : Yaklaşan kimse. -e doğru ilerleyen kimse. Sokulan kimse.

Approachers : Yaklaşan kimse. Sokulan kimse. -e doğru ilerleyen kimse.

Approach a task : İşe koyulmak. İşe girişmek.

 

Approach speed : Yaklaşma hızı.

Approach route : Yaklaşma rotası.

Approach the end : Sona yaklaşmak.

Approach avoidance conflict : Yaklaşma uzaklaşma çatışması.

Approach road : Bağlantı yolu. Yaklaşma istikameti. Yaklaşım yolu. Anayol.

İngilizce Approaches Türkçe anlamı, Approaches eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Approaches ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abut : Bitişik olmak. Yaslanmak. Dayanmak. Uç uca gelmek. Dokunmak.

Apply : Aygıtları kullanmak. İlgisi olmak. Uygun olmak. Çaba göstermek. Sürmek. Etkili olmak. Müracaat etmek. Başvuruda bulunmak. Uygulamak. Yapıştırmak (bant).

Appeals : Üst mahkemeye başvurmak. İlgisini çekmek. Temyize gitmek. Rica etmek. Hoşuna gitmek. Yalvarmak. Müracaat etmek.

Achieving : Başarma. Meydana getirmek. Başarı. Elde etmek. Temin. Başararak. Gerçekleştirmek. Başarmak. Kazanmak.

Accosts : Yaklaşıp seslenmek. Para karşılığında seks teklif etmek. Yaklaşıp bir şey söylemek. Asılmak. Gidip birine bir şey söylemek. Yaklaşıp konuşmak. Sarkıntılık etmek.

Formulation : Formül haline getirme. Formülleştirme. Hayvanların besin maddeleri gereksinimlerini en düşük fiyatla karşılamak için kullanılan, karma yem için gerekli ham maddelerin ve bunların katılma oranlarının hesaplanması. Formülasyon. Formüle etme. Açık ve kesin ifade. Formulasyon. Formülleme.

Push : Basmak. Kakma. Dürtme. Uyuşturucu satmak. Girginlik. Yaklaşmak (yaş). Atılma. İtme. Gayret. Sıkıştırmak.

Acceded : Katılmak. İş başına gelmek. Kabul etmek. İktidara gelmek. Yönetime geçmek. Yerine getirmek. Uymak. Tahta çıkmak. Razı olmak.

 

Darkens : Karıştırmak. Karartmak. Siyahlaştırmak. Bulandırmak. Kararmak. Koyulaşmak. Esmerleşmek. Koyulaştırmak. Anlaşılması zor hale getirmek.

Conceptualization : Ayrıntılı kavram (ayrıca conceptualisation). Kavramlaştırma. Kavramlaştırma öğesi. Kavram oluşturma süreci. Kavramsal yorumlama. Kavramsallaştırma. Çıkarımcı yordamlarda yanıtlayıcıların, nesneleri adlandırma, düzenleme ve kümelendirme biçimlerine bakarak tutumlarına inmeyi sağlayan öğe. bk. yarıçıkarımcı yordam.

Approaches synonyms : plan of attack, come, arrives, approach, coast, argue, achieves, acceding, go about, imitate, arrived, progress, deal, begin, crowd, evokes, bear down upon, draw near, attacked, attacks, go at, argued, darken, accosted, prologs, begin singing, cope with, coasted, amount, conferred, appeared, coping with, accesses.

Approaches zıt anlamlı kelimeler, Approaches kelime anlamı

Go : Ayrılmak. Uymak. Söylenmek. Kaybolmak. Tükenmek. Geçmek. Götürmek. İşlemek. Enerji. Devrolunmak.

Recede : Ortadan kaybolmak. Geri çekilmek. Çekilmek. Düşmek. Vazgeçmek. Uzaklaşmak. Düşmek (fiyat). Geciktirmek. Geri bırakmak. (fiyat vb) düşmek.

Diverge : Ayrılmak. Ayırmak. Birbirinden uzaklaşmak. Birbirinden ayrılmak. Uyuşmamak. Dallanmak. Uzaklaşmak. Farklı olmak. Sapmak. Açılmak.