Arıtımlı üreme hızı nedir, Arıtımlı üreme hızı ne demek

Arıtımlı üreme hızı; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Bir çoğanın gerçek artış gizilini kestirmeye yarayan ve üretilen dişi kuşak üzerinde ölümlülük etkeninin payını gözönüne alarak bulunan kestirme değer.

Arıtımlı üreme hızı kısaca anlamı, tanımı

Arıt : Bartın ilinde, Arıt nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri

Arıtımlı : Amaca uygun işlemlerle arıtılmış ya da çıkarılması gerekli öğelerden ayıklanmış olan.

Üreme hızı : Kadın çoğanın yıllık ya da her kuşakta kendini yenileme hızı.

Arıtım : Petrol, yağ vb. maddeleri arıtma işi, rafinaj.

Ürem : Faiz, getiri.

Üreme : Üremek işi. Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül.

Ölümlülük : Ölümlü olma durumu, fena. Belli bir çoğanın ölüm nedeniyle kazandığı eğilim, bk. doğurganlık.

Kestirme : Kestirmek işi. Tahmin. Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma. Kaynatılıp limon sıkılarak koyulaştırılmış şeker şerbeti. Kısaca, özet olarak. Amacı fazla uzatmadan anlatan. Alışılanın dışında kısa olan (yol), kese.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Kestir : Yaman.

Ölümlü : Gelip geçici, kalımsız, fâni. İnsan. Ölmeğe mahkûm, ölmek üzere olan, muhtazar.

 

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

Alara : Bir çeşit kilim, çul.

Çoğan : Kökü ve dalları sabun gibi köpüren hem helvacılıkta, hem de temizlik işlerinde kullanılan bir bitki, çöven. Çöven. Kökü ve dalları sabun gibi köpüren bir bitki, çöven. Şanlıurfa ilinde, Birecik ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Payın : Ana arktan ayrılan küçük su yolu. Arktan tarlalara kaçan su. [Bakınız: payınt]. Sürekli nemli olan tarla.

Artış : Artma işi, artım.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

Gizil : Potansiyel.

Kuşak : Bele sarılan uzun ve enli kumaş. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm. Yaklaşık yirmi beş, otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon. Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri. Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ. Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.

 

Diğer dillerde Arıtımlı üreme hızı anlamı nedir?

İngilizce'de Arıtımlı üreme hızı ne demek ? : net reproductive rate