Arbours türkçesi Arbours nedir

Arbours ingilizcede ne demek, Arbours nerede nasıl kullanılır?

Harbours : Gütmek. Beslemek. Sığınmak. Demir atmak. Barındırmak. Limanlar. Barınmak.

Arbour : Ağaç dikme. Gölgelik. Ormanda gölgelik yer. Mil. Dingil. Çardak. Küçük bahçe köşkü. Ağaçlandırma. Pergole. Kameriye.

Artificial harbour : Suni liman. Yapay liman.

Barbour : Bir soyadı. John barbour (1316?-1395). Su geç irmez ve yeşil cilalı bir ingiliz ceket markası. İskoç papaz ve şair.

Barbour jacket : Barbour ceket. Su geç irmez ve yeşil cilalı bir ingiliz ceket markası.

Harbourless : Barınaksız. Limansız. Limanı veya barınağı olmayan. Sığınağı olmayan. Korumasız.

Tidal harbour : Gelgit limanı.

Natural harbour : Doğal liman. Tabii liman.

Harbour dues : Liman resmi.

Harboured : Misafir etmek. Gütmek. Sığınmak. Barındırmak. Yataklık etmek. Beslemek. Saklamak. Barınmak. Liman. Korumak.

İngilizce Arbours Türkçe anlamı, Arbours eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Arbours ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Summerhouses : Yazlık. Köşk. Kamerye. Bahçe pavyonu. Yazlık ev.

Sanctuary : Barınak. İbadethane. Harim. Sığınma. Sığınak. Mabet. Tapınak. Koruma alanı. Melce. Tapmak.

 

Sowing : Ekme (tohum vb). Ekme. Ekim.

Spindles : İş. Kromozomların bağlandığı lifler (hücre bölünmesi). Bir iplik uzunluk ölçüsü. Asitmetre. İğağacı. Eksen. Yoğunluk ölçer. İğ.

Shaft : Ön bölümü maden başa bağlı, en geniş yeri ip sargılı, tahta ya da madenden yapılmış cirit gövdesi. Baca. Cirit sapı. Dönen işlerge parçalanın taşıyan ve aygıtın eksenini oluşturan metal çubuk. Tüy ekseni. Araba oku. Gövde. Sap. Hava bacası. Kuşlarda tüyün kök ve gövdeden meydana gelen eksen parçası. skapus.

Coak : (marangozluk) birbirine geçmeli bir kalasın yüzünü diğer kalasa birleştiren zıvana türü. Kalasları birbirine birleştiren sert tahta veya demir çivi. Pim.

Alcove : Yüklük. Hücre gibi ve kapısız ufak oda. Oyuk. Küçük bölüm. Cumba. Girinti. Yataklık. Niş (duvarda bulunan). Hücre.

Afforestation : Ormanlaştırma. Bir bölgenin ağaçlandırılması. Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma. Orman yetiştirme.

Gazebos : Delikanlı. Teras. Kule. Balkon. Güzel manzaralı kameriye. Bir yapının üzerindeki teras. Taraça. Bahçe köşkçüğü. Manzaralı balkon.

Bower : Özel oda (kadınlar için). Özel oda kadın. Göz demiri (gemi). Göz demiri. Özel oda (kadın). Kulübe. Bahçe kulübesi. Kuşatmak.

Arbours synonyms : reforestation, axletree, arboriculture, plantings, shafts, canopying, axletrees, axises, entertain, harbor, baldachins, arbor, cannoned, dais, asylum, gazebo, experience, bowers, axle shaft, stub axle, axis, cannons, canopy, hold, axle tree, gudgeon, booth, wooding, feel, pergola, axle, spindle, arbors.

 

Arbours zıt anlamlı kelimeler, Arbours kelime anlamı

Show : Eğlence izlencesi. Revü. Temsil. Şov. Görünüş. İş. Gösterimde olmak. Bir film üzerindeki resimlerin gösterici yardımıyla görüntülüğe yansıtılarak görüntülerin oluşturulması. bu yolla, filmin tümünün ya da bir bölümünün izlenmesinin sağlanması. bir sinemanın belli bir izlencesinin yer aldığı ve belirli bir saatten başlayıp yine belirli bir saatte sona eren çalışması. Fırsat. Açıklamak.