Argued with each other türkçesi Argued with each other nedir

  • Dövüştüler.
  • Birbirileriyle kavga etiler.
  • Birbirileriyle tartıştılar.

Argued with each other ile ilgili cümleler

English: Ali and I argued with each other about what we should do.
Turkish: Ali ve ben ne yapmamız gerektiği konusunda birbirimizle tartıştık.

Argued with each other ingilizcede ne demek, Argued with each other nerede nasıl kullanılır?

Argued : Münakaşa etmek. Tartışmak. Görüşmek. İddia etmek. İkna etmek. Göstergesi olmak. Belli etmek. Karşı gelmek. Kandırmak. İspatı olmak.

With : Nedeniyle. İle ilgili. -lı. -la. Li. -e karşın. Canlı. Beraberinde. Beraber. Yanına.

Each : Her (bir). Herbir. Her. Her bir. Her biri. Tanesine. Beher. Teker teker. Tanesi. Adam başına.

Other : Özge. Sair. Geçen. Gayri. Bundan başka. Öbür. Başka biçimde. Sonraki. Öteki. Başka türlü.

Argued with him : Onunla tartıştı. Onunla münakaşa etti. Onunla ihtilafa düştü.

Cross each other : Karşılaşmak.

Damaging each other : Birbirini inciten. Birbirine zarar veren. Birbirinin değerini düşüren.

Bump into each other : (yolda veya rastlantı eseri) birbirlerine rastlamak veya karşılaşmak.

Cancel each other out : Ödeşmek. Birbirlerini dengelemek veya eşitlemek.