Art nedir, Art ne demek
"Art" ile ilgili cümle
- "Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu." - T. Buğra
- "Art damak ünsüzü. Art teker."
Yerel Türkçe anlamı:
Mart.
Biyoloji'deki anlamı:
[Bakınız: arka]
Art kısaca anlamı, tanımı:
Art eteğinde namaz kılmak : Çok temiz huylu olmak.
Ardı arası kesilmemek : Aralıksız olarak gelmek.
Ardı kesilmemek : Arkası gelmemek, tükenmemek.
Ardına düşmek : Arkasından gitmek, peşini bırakmamak.
Ardına kadar açık : Sonuna kadar açık (kapı, pencere).
Ardından atlı kovalamak : Arkasından atlı kovalamak.
Ardından gitmek : Peşine takılmak. aynı düşünceye sahip olmak.
Ardından sapan taşı yetişmez : Bir kimsenin çok hızlı gittiğini anlatmak için kullanılan bir söz.
Ardını almak : Bitirmek, tamamlamak.
Ardını bırakmamak : Peşini bırakmamak.
Ardını kesmek : Arkası gelmemek, önlemek, son vermek, durdurmak.
Art alan : Bir olayın, bir haberin veya kişinin geçmişi. Daha önceki dönemlerde elde edilen bilgi ve deneyim, art yetişim.
Art arda : Arka arkaya.
Art avurt : Avurdun arka bölümü.
Art bölge : İç bölge.
Art damak : Damağın arka bölümü.
Art düşünce : Bir düşüncenin arkasında gizli tutulan asıl düşünce, art niyet.
Art elden : Birini oyalayıp ondan gizli olarak.
Art niyet : Art düşünce.
Art oda : Gözün iris tabakası ile merceği arasındaki boşluk.
Art teker : İtici gücü sağlayarak bisikleti yürüten teker.
Art yetişim : Art alan.
Art zamanlı : Evrim açısından ele alınan süre içinde birbirini izleyen, diyakronik.
İğne ardı : İğneyi, çıkış noktasının gerisinden saplayıp daha ileriden çıkararak yapılmış olan aralıksız dikiş veya nakış türü.
Ardı ardına : Ara vermeden, aralıksız olarak, sürekli bir biçimde.
Ardı sıra : Ardınca.
Artsız arasız : Ara vermeksizin.
Arka : Kayıran, destekleyen. Geri kalan bölüm. Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı. İnsanın vücudu, bedeni. Geçmiş, geride kalmış zaman. Arkada olan, arkada bulunan. Art, peş. Otururken sırtın dayandığı yer. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi.
Geri : Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval. Geçmiş, mazi. Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı. Hayvanda boşaltım organının dışı. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş. Bir şeyin sona kalan bölümü. Geriye doğru. Aptal, anlayışsız. Son, sonuç. Eksik gösteren (saat). "Geri dön, geri git!" anlamında bir söz.
Bir : Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Eş, aynı, bir boyda. Bir kez. Ancak, yalnız. Sadece. Aynı, benzer. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Beraber. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Tek. Bu sayı kadar olan. Sayıların ilki.
Öbür : Gereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen (kimse).
Art aradan : Haberi olmadan bir başkası adına yapılan iş.
Art arda takla : Zincirleme taklaların tümüne verilen ad.
Art ayaklı kertenkele : Pullu sürüngenler (Squamata) takımının, art ayaklı kertenkelegiller (Pygopodidae) familyasından, 58 cm kadar uzunlukta, Avustralya ve Tazmanya'da yaşayan bir sürüngen türü.
Art ayaklı kertenkelegiller : (Yun. pygo: sağrı; pous: ayak) Sürüngenler (Reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (Squamata) takımının, kertenkeleler (Lacertilia) alt takımından, yılanlara benzeyen, ön bacakları olmayan, art bacakları körelmiş, Avustralya ve Tazmanya'da yaşayan türleri olan bir familya
Art bağırsak : (Yun. proktos: anüs; hodos: yol) Proktodeum; sindirim kanalının art bölgesi. İnsan embriyosunda vitellüs kesesinin kuyruk katlanması uzantısı.
Art beyin : (Yun. meta: sonra; engkephalos: beyin) Beyincik ve medulla oblangata'dan oluşan ve temel vücut faaliyetleri ile ilgili olan beynin bir bölgesi. Metensefalon.
Art boyunlu : kefîle kefîl.
Art diş : Eğri ağaç. Araba yatağının arka tarafından oka geçirilen çubuklar.
Art göğüs : (Yun. meta: sonra; thorax: göğüs) Böceklerde göğüs bölgesine ait olan üç segmentten en sondaki.
Art göp : 8 karış uzunluğunda yassı bir tahta olup kağnının gerisindedir ve okların sağa sola kımıldamamasını sağlar.
Art ile ilgili Cümleler
- Gelecek pazartesi ve salı art arda tatil.
- Sanırım Tom'un art niyeti yok.
- Onların galibiyet serileri bittiği için art arda 10 oyun kaybettiler.
- Onlar art arda buraya geldiler.
- Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
- Tom'un bir art niyeti olduğunu sanmıyorum.
- Art niyetli uyarılarından usandım.
- Onlar art arda içeri girdiler.
- Üç gün art arda yağmur yağdı.
- .art dosyasının nasıl kullanılacağını bilmiyorum.
Diğer dillerde Art anlamı nedir?
İngilizce'de Art ne demek? : n. production and expression of esthetics, creation and expression of representations of beauty (as in painting, music, theater, drawing, sculpting, etc.)
v. archaic form of the verb "to be" (replaced by "are" in modern usage)
n. class, custom, manner, quality, nature, type, sort; (Biology) genus, category in which living organisms are classified
Fransızca'da Art : [le] sanat; zanaat; ustalık, hüner, marifet
Almanca'da Art : adj. achter
Rusça'da Art : n. зад (M)
adj. задний
Bu kısımda Art nedir? Art ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Art tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Art hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.