Artisanship türkçesi Artisanship nedir

Artisanship ile ilgili cümleler

English: In this country, we rise or fall as one nation, as one people. Let's resist the temptation to fall back on the same partisanship and pettiness and immaturity that has poisoned our politics for so long.
Turkish: Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.

Artisanship ingilizcede ne demek, Artisanship nerede nasıl kullanılır?

Bipartisanship : İki partinin bir karar ya da tasarı üzerinde anlaşmış olması. İki tarafı da tutma.

Partisanship : Particilik. Taraflılık. Akrabasını tutma. Taraftarlık. Partizanlık. Yandaşlık.

Partisanship in art : Sanatta yantutma. Sanat yapıtlarında belli bir toplumsal küme ya da sınıfın çıkarlarının savunulması.

Artisans : Esnaf. Esnaflar. Zanaatkar.

Nonpartisans : Partizan olmayan. Taraflı olmayan kimse. Yansız. Parti tutmayan. Önyargılı olmayan kimse. Tarafsız. Partiye bağlı olmayan. Etki altında kalmamış olan kimse.

Partisans : Gerilla. Partizan. Baltalı kargı. Fırkacı. Taraftarlık. Yandaş. Taraflı. Tarafgir. Partici. Taraftar.

 

Nonpartisan : Tarafsız. Yansız. Parti tutmayan. Partiye bağlı olmayan. Partizan olmayan. Bir partiye bağlı olmayan.

Non partisan : Tarafsız. Parti tutmayan.

Artisan : Sanatkar. Kendi emeği ve sermayesini kullanan, yanında az sayıda işçi çalıştıran, küçük sermaye ve zanaat sahibi. Zanaatkar. Zanaatçı. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Usta. Esnaf. Sanatçı. Bir iş kolunda bütün incelikleri kapasyan nitelikte yetkili olan kişi. Zanaatla uğraşan kişi.

Bipartisan : Çift partili. İki tarafı da tutan. İki partinin üyeleri. İki partinin üyelerinden oluşan. İki partili. İki siyasi parti üyelerinden oluşan.

İngilizce Artisanship Türkçe anlamı, Artisanship eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Artisanship ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Craftsmanship : İşçilik. Hüner. İnce iş. Zanaatkarlık.

Occupation : Tasarruf. Kullanan. Uğraş. Zorla alma. Meşguliyet. İşgal. Meslek. Oturma. İş.

Sectionalism : Bölgecilik.

Handicraft : Elişi. El sanatı. El emeği gerektiren ve büyük ölçüde öğrenimle birlikte beceri ve deneyime dayanarak gerçekleştirilen küçük ölçekli üretim. El becerisi. El işi. Okullarda öğrencileri el işlerine alıştırmak amacıyla kağıt, mukavva, tahta, tel gibi gereçler ve basit el araçlarıyle yaptırılan yaratıcı işlere verilen genel ad. amacı, el işleri yoluyla çocukların gelişmesine katkıda bulunmak olan ve daha çok ilk ve ortaokul çağında okutulan dersin adı. El emeği göz nuru. Özdeksel gereksinme ve zorunlukları karşılamak için el ve araçla yapılan iş. el uzluğu isteyen işler. El sanatları.

 

Inclination : Eğilim gösteren hareket. Yatkınlık. Fizik, uzay alanlarında kullanılır. Eğinim. Eğiklik. Bireyin edinimleri sonucu kazandığı tutum ve davranış yatkınlığı. Yokuş. Beğeni. Yönelim. Eğilim.

Tilt : Mızrakla saldırmak. Eğiklik. Yana yatırmak. Yatırmak (bir şeyi bir yöne). Mızrağı doğrultmak. Boca etmek. Eğmek. Yatırmak. Eğilmek. Yan yatırmak.

Provincialism : Taşra ağzı. Ölçünlü türkçenin ve yazı dilinin dayandığı konuşma ölçüleri dışında kalan, ağızlara bağlı konuşma türü; geleceğiz kelimesinin gelcez, gelecãh, geleceğik biçimlerinde söylenmesi gibi. bk. ağız. Taşralılık.

Preconception : Önyargı. Gebelik öncesi. Yerleşmiş fikir. Peşin hüküm.

Dexterousness : Ustalıkla olma durumu. Beceriklilik. Yeteneklilik. Eli çabukluk. Hüner. Hünerlilik. Marifet.

Prejudice : Bireyde başka bireylere, toplumsal kümelere karşı sevgi ya da düşmanlık duygusu uyanmasına yol açan, koşullanmış bir duygusal tutumu yansıtan yalınkat inanç, kanı, genelleme. Önyargı. Peşin yargı. Kırmak. Etki altında bırakmak. Zayıflatmak. Sakınca (hukuk terimi). Etkilemek. Zarar vermek.

Artisanship synonyms : anthropocentricity, anthropocentrism, disposition, eurocentrism, artifice, tendency, diplomacies, dexterity, adeptness, cunningness, artistry, trade, workmanship, partiality, ethnocentrism, a twist of the wrist, competence, diplomacy, artfulness, vocations, artifices, localism, vocation, art, deftness, artistries, bias, unfairness, craft.

Artisanship zıt anlamlı kelimeler, Artisanship kelime anlamı

Impartiality : Tarafsızlık. Yansızlık.

Fairness : İnsaf. Adil yargılama. Tarafsızlık. Beyaz tenlilik. Adalet. İnsaflılık. İçtenlik. Açık tenlilik. Dürüstlük. Güzellik.