Ascendent türkçesi Ascendent nedir

Ascendent ingilizcede ne demek, Ascendent nerede nasıl kullanılır?

Be in the ascendent : İtibarı artmak. Yükselmek. Yıldızı parlamak. Hükmetmek.

In the ascendent : Etkin olan. Hüküm süren. Egemen olan.

Ascendence : Üstünlük. Yukarı çıkma. Kontrol. Hakimiyet. Egemenlik. Soy.

Ascendency : İtibar. Hüküm sürme. Üstünlük. Egemenlik.

Aorta ascendens : Çıkan aorta. Aortanın başlangıcından altıncı torakal omur hizasında columna vertebralis'e ulaştığı yere kadar olan kesimi, aorta assendens.

Ascend : Yükselmek. Ziyadeleşmek. Pesten tize geçmek (müzik terimi). Artmak. Çıkmak. Tahta çıkmak. Ağmak. Çıkmak (tahta). Yukarı çıkmak. Tırmanmak.

Ascend the throne : Tahta gelmek. Tahta geçmek. Tahta oturmak. Tahta çıkmak.

Ascender : Tırmanıcı. (dağcılıkta) yükseltici ip. Yukarı çıkan kimse. Harfin üst çıkıntısı. Yükseltici. Satırın tepesine kadar uzantısı olan harf.

Ascend to the throne : Tahta çıkmak. Tahtı ele geçirmek. Kral olarak taç giymek. Kral olmak.

Ascenders : Yükseltici. Satırın tepesine kadar uzantısı olan harf. (dağcılıkta) yükseltici ip. Yukarı çıkan kimse. Harfin üst çıkıntısı. Tırmanıcı.

İngilizce Ascendent Türkçe anlamı, Ascendent eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Ascendent ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Effective : Gerçek. Yürürlükte. Etkili. Etken. Sonuçlandırıcı. Etki yaratan. Geçerli olan. Sonuç verici. Etkileyici. Tesirli.

Raising : Eder artırımı. Yetiştirme. Şardonlama. Kaldırma. İlave. Zam. Kabartma. Kendini bilen. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması.

Extra : Ekstra şey. Bir oyunun kalabalık sahnelerini doldurmak için kullanılan konuşmaya katılmayan ya da yalnız birkaç sözcük söyleyen kişi. Ek olarak. Figüran. Fazla. İlaveten. Ekstra. Ek. Ek ücrete tabi şey. Haricinde, dışında, fazladan olarak.

Escalatory : Artan.

Anaerobic : Havasız yerde yetişip yaşayabilen. Anaerobi. Oksijensiz yaşayabilen. Anaerobik. Havasız. Oksijensiz solunum yapan. Serbest oksijen olmadan meydana gelen (kimya). Havasız yerde yaşayabilen. Havasızyaşayan.

Forceful : Zorlu. İkna edici. Kuvvetli. Etkili. Etkileyici. Şiddetli. Güçlü.

Powerful : Erkli. Çok miktarda. Etkili. Keskin. Muhteşem. Kudretli. Yetkili. Kuvvetli. Ensesi kalın.

Sire : Baba olmak. Özellikle dört ayaklı hayvanlar için kullanılan, bir hayvanın ebeveynlerinden erkek olanına verilen ad. Efendimiz. Ata. Bir hayvanın babası. Peder. Baba. Majesteleri. Efendim.

Acclivous : Yokuşlu. Yukarıya doğru eğilimli.

Prepotent : Baskın. Güçlü. Genetik olarak daha baskın olan.

Ascendent synonyms : ascensive, ancestor, dominant, heavyweights, important, raisings, exquisite, effectual, dominants, distingue, enabled, eminent, enhanced, active, masterful, eximious, ascendantent, operative, regnant, ascendant, rising, relative, crescive, prevailing, ancestress, affective, forebear, uppermost, prestigious, primogenitor, choicer, father, forefather.

 

Ascendent zıt anlamlı kelimeler, Ascendent kelime anlamı

Descendant : Döl. Soyundan gelen kimse. İn soyundan gelen kimse. -in soyundan gelen kimse. Neslinden olan. Oğul. Birinin soyundan gelen kimse. Torun. Neslinden olan kişi. Düşen şey.

Descending : İnme. İniş. Alçalan. İnen. Azalan sırada. Azalan. Eksilen. İnmekte olan. Desendan. İnen aort.