Attenuate türkçesi Attenuate nedir

Attenuate ingilizcede ne demek, Attenuate nerede nasıl kullanılır?

Attenuated : Konikleştirilmiş. Azaltılmış. Sivriltilmiş. Seyreltilmiş. Zayıflatılmış. İnceltilmiş. Atenüe. Azalmış.

Attenuated vaccine : Attenüe aşı. Laboratuvarda veya doğada bulunan, bazı koşullarda hastalık yapma gücünü kaybetmiş fakat bağışıklık verme yeteneklerini koruyan patojen mikroorganizmalardan hazırlanan aşılara verilen ad.

Attenuates : Sindirmek. Daraltmak. Azaltmak. Hafifletmek. Söndürmek. Seyreltmek. Hafifleştirmek. Kısmak. İnceltmek. Değerini düşürmek.

Attenuating : Konikleşen. Seyrelen. Zayıflayan. Zayıflatılan. Sivrilen. Azaltılan. İnceltilen. Seyreltilen. Konikleştirilen. İncelen.

Attenuating circumstances : Bir durumu daha zayıf hale getiren koşullar. Hafifletici koşullar.

Attenuation factor : Azalma faktörü. Atenüsyon faktörü.

Attenuation compensation : Zayıflama düzeltimi. Zayıflama dengelemesi.

Attenuator : Sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir elektrik sinyalinin genliğini düşüren aygıt (elektronik). Güçlü bir vericinin yakınındaki almaçlarda kullanılan ve televizyon iminin yeğinliğini azaltan aygıt. Attenüatör. Cılızlatıcı. Bazı genlerin ifadesinin düzenlenmesine katılan ve transkripsiyon sonlandırıcısı olarak işlev gören bir dna dizisi. Güçsüzleştirici. Düşüren. Azaltan. Sönümlenme elemanı.

 

Attenuation coefficient : Cılızlama katsayısı. Atenüasyon katsayısı. Zayıflama katsayısı. Bir reaktörde, nötron enerjisinin, yavaşlatıcının etkisiyle üstel olarak azalması. Cılızlıma katsayısı. Zayıflatma katsayısı. Sönümlenme faktörü.

Attenuation equivalent : Verilen bir madde katmanının oluşturduğu zayıflamayı milimetre cinsinden belirten büyüklük. Zayıflama eşdeğeri.

İngilizce Attenuate Türkçe anlamı, Attenuate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Attenuate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cows : Yıldırmak. Korkutmak. İnekler. Öküz.

Modulating : Sesini değiştirmek. Değiştirme. Modulasyon. Kipleyici. Sesi ayarlamak. Modülasyon. Oransal.

Abates : Yürürlükten kaldırmak. Yatıştırmak. İndirmek. Geçmek. Eksilmek. Çekilmek. (bir haberin veya yayının) çıkmasını yasaklamak (hukuk terimi). Azalmak.

Constrict : Baskı yapmak. Sıkıştırmak. Boğaz. Kısıtlamak. Sıkmak. Büzme. Sıkıştırmak (elbise vb). Büzmek.

Fine away : Yontmak. İncelmek. Aşınmak. Sivriltmek.

Digest : Kavramak. Katlanmak. Kafada şekillendirmek. Parçalanmak. Besinleri sindirmek. Hazmetmek. Öğütmek. Dayanmak. Hazmolmak.

Cuts : Sulandırmak. Makasla kesmek. İndirmek. Kırmak. İncitmek. Yol açmak. Yontmak. Devam etmemek. Budamak. Eskrim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Asswage : Yatıştırmak. Bastırmak. Dindirmek.

 

Diminishes : Küçültmek. Sivriltmek. Azalmak. Kısaltmak. Küçülmek. Eksilmek. Eksiltmek.

Rarefies : Seyrekleşmek. Seyrekleştirmek. Seyrelmek. Yoğunluğunu azaltmak. Arıtmak. Tasfiye etmek.

Attenuate synonyms : axing, blow out, daunt, rarefying, rarefied, allay, make lighter, dilute, abate, modulates, alloys, assuage, cow, civilising, allays, become cheap, alleviated, adulterates, cramped, deflating, emasculate, civilise, dampening, alleviate, modulate, bemean, coarct, acutest, contracts, assimilate, damped, bothering, limit.

Attenuate zıt anlamlı kelimeler, Attenuate kelime anlamı

Strengthen : Tahkim etmek. Kuvvet vermek. Pekitmek. Yaşam bulmak. Kuvvetlendirmek. Güçlendirmek. Güç kazanmak. Sağlamlaştırmak. Kuvvetlenmek. Desteklemek.

Increased : Katmerlenmiş. Artmış. Zamlı. Büyütülmüş. Yoğunlaştırılmış. Artırılmış. İlave edilmiş. Katlanmış. Yükseltilmiş. Arttırılmış.

Attenuate ingilizce tanımı, definition of Attenuate

Attenuate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To make thin or slender, as by mechanical or chemical action upon inanimate objects, or by the effects of starvation, disease, etc., upon living bodies. To grow less. Made thin or slender. To become thin, slender, or fine. To lessen.