Attracts türkçesi Attracts nedir

Attracts ile ilgili cümleler

English: This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
Turkish: Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.

English: Our web site attracts a lot of users.
Turkish: Web sitemiz birçok kullanıcıyı cezbediyor.

English: A fat cash register attracts robbers.
Turkish: Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.

English: A magnet attracts iron.
Turkish: Mıknatıs demiri çeker.

English: The mountain attracts many climbers.
Turkish: Dağ birçok dağcıları cezbediyor.

Attracts ingilizcede ne demek, Attracts nerede nasıl kullanılır?

Attract attention : Dikkati çekmek. Dikkatleri üzerine toplamak. İlgi çekmek. Dikkati üzerine çekmek. Dikkatini çekmek. Dikkatleri üzerine çekmek. İlgi görmek. Dikkat çekmek.

Attract investment : Yatırım çekmek.

Attract the attention : Göze çarpmak. Dikkatleri üzerine çekmek.

Attract : Çekmek. Celp etmek. Mıknatısın demir tozlarını çekmesi. Kendine çekmek. Cazip gelmek. Cezbetmek. Çekmek (çekici olma vb).

Attractability : Çekicilik.

Attracted : İlgi çekici ilginç. İlginç. Dikkati çekilmiş. İlgi çekici. İlgisi çekilen.

Attractable : Çekilebilir. Kendine çekilebilir. Cezp edilebilir.

Attracting : Çekici. Etkileyici. Cazip.

 

Attracted disc electrometer : Disk çekmeli elektrometre.

Attractant : Çekici (madde). Atraktant. Atraktan. Çeken madde. Hayvan ve böcekleri yuvalarından çıkararak öldürmek amacıyla kullanılan çekici ve hoş kokulu zehir. Çekici. Çeken.

İngilizce Attracts Türkçe anlamı, Attracts eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Attracts ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Trance : Dalınç. Kendinden geçme. Hipnoz hali. Esrime. Vecit. Trans. Vecit hali. Hipnoz. Büyülemek. İstiğrak.

Entrance : Başlangıç. Kapı. Büyülemek. Antre. Giriş. İlgi uyandırmak. Giriş yeri. Mest etmek. Girme. Giriş hakkı.

Curl : Bukle. Dönerek veya kıvrılarak hareket etmek. Bükülmek. Bir a yönleci için (...)x a işlemi ile tanımlanan, uzay yerlemlerine göre türevsel yönleç. Kıvrılmak. Bükmek. Kıvırcık olmak. Ondüle yapmak. Kıvır kıvır yapmak.

Pull : Çevirmek (iş). Toplamak. İçmek. Kenara çekmek (araba). Etki. Gelmek. Zorlu tırmanış. Nefes çekmek. Girmek.

Draw in : Nefes almak. Aklını çelmek. Kısmak. Her yandan kuşatmak. Solumak. Kısalmak (günler). Kenara yanaşmak. İstasyona girmek. Kısalmak (gün). Ayartmak.

Allude : Hatırlatmak. İstinat etmek. Kaydetmek. Ayartmak. İma etmek. Esaslanmak. Çekicilik. Üstü kapalı söylemek. Kinaye etmek. Müracaat etmek.

Bait : Kandırmak. Oltaya ya da tuzağa yem koymak. Yem. Taciz etmek. Kışkırtmak. Yapay olta yemi. Mola. Yapısında organik ve inorganik besin maddelerini bulunduran, belli oranlarda verildiğinde yetiştirciliği yapılan canlının sağlık, gelişme, üreme, verim gibi özellikleri üzerinde olumlu etki yapan maddeler. balıkları cezbetmek için olta iğnesine takılan veya tuzak ağlar içine konulan, sinek, canlı yem, yem solucanı gibi gerçek veya yapay balık yemleri. Dikkati çeken şey.

 

Beckon : Parmak işaretiyle çağırma. İşaretle çağırmak. El işaretiyle çağırmak. Baş işaretiyle çağırmak. İşaret etmek. Baş işareti yapmak. Parmak işaretiyle çağırmak. El etmek. Çağırmak.

Beguiles : Nasıl geçtiğini anlamamak. Büyülemek. Aldatmak. Eğlendirmek. Aklını çelmek. Hoşça geçirmek. Ayartmak. Saptırmak.

Charm : Nazarlık. Korumak (sihirli bir güçle). Albeni. Cazibe. Büyülemek. Muska. Sihir. Hayran bırakmak.

Attracts synonyms : draw, abidden, catch, arrest, abides, absorbs, tug, force, captivate, abided, pull in, allure, absorb, attract, appeal, becharm, bring, bewitch, allured, enchant, baited, fascinate, curl up, abide, capture, get, allures, retract, captivated, abstract, accite, beguile, abrook.

Attracts zıt anlamlı kelimeler, Attracts kelime anlamı

Repel : İğrendirmek. İtmek. İtelemek. Püskürtmek. Reddetmek. (su veya hava vb) geçirmemek. Geri püskürtmek (düşmanı). İtici gelmek. Defetmek. Geri püskürtmek.