Ayrıcalık nedir, Ayrıcalık ne demek

  • Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz

"Ayrıcalık" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Ölüm önünde herkes bir, ayrıcalık yok kimseye." - T. Oflazoğlu

Coğrafya'daki terim anlamı:

Bir devletin yabancı bir devlete ya da çok kez olduğu gibi bir ortaklığa, bir madeni arama, işletme ya da herhangi bir hizmeti görme konusunda belli bir bölgede, belli süre ve koşullarla tanıdığı özel izin.

Hukuki terim anlamı:

imtiyâz.

İktisat alanındaki kelime anlamı:

İktisadi ve siyasal gücün eşitsiz dağılımından dolayı kimi birey ve toplumsal kesimlerin elde ettiği; yasa ya da töreyle yaptırıma bağlanan ya da bağlanmayan üstünlük durumu.

Sosyoloji'deki anlamı:

Ekonomik ve siyasal gücün eşitsiz dağılımından dolayı kimi birey ve toplumsal kümelerin elde ettiği; yasa ya da töreyle yaptırıma bağlanmış olan ya da olmayan üstünlük durumu.

Bilimsel terim anlamı:

Herhangi bir konuda, bir kişiye ya da kişilere belirli koşullarla tanınan hak.

Belli kamu işgörülerinin görülmesi amacıyla, kent yönetimince belli kişi, kuruluş ya da ortaklıklara verilen özel olur.

Yurt içinde büyük çapta yapılacak bazı araştırma, inşaat ve kurulacak işletmeler için yabancı ortaklıklara verilen ayrıcalık. Özel ve tüzel kişilere verilen haklar.

 

Kimi durumlarda bazı kişilere tanınan özel haklar.

İngilizce'de Ayrıcalık ne demek? Ayrıcalık ingilizcesi nedir?:

privilege, concession, royalty

Ayrıcalık kısaca anlamı, tanımı:

Ayrıcalık gözetmek : Ayrıcalık tanımak.

Ayrıcalık tanımak : Birine özel hak vermek. birini kayırmak.

Ayrıcalı : Ayrık.

Ayrıcalıklı : Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, imtiyazlı.

Ayrıcalıksız : Ayrıcalığı olmayan, ayrıcalık tanınmayan, imtiyazsız.

Üstün : Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik.

Tutulma : Halk tarafından sevilme, ünlü olma, iyi tanınma, popülarite. Bir gök cisminin, araya başka bir cismin girmesiyle bütününün veya bir bölümünün görünmez duruma gelmesi olayı. Tutulmak işi.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

İmtiyaz : Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık. Gedik. Fabrika kurmak, maden işletmek vb. için bir kişi veya kuruluşa devlet tarafından verilen özel izin.

Ayrıcalık dizgesi : Bulgularda ayrıcalığı temel alan dizge.

Ayrıcalık hakkı : Ayrıcalık ile sağlanan ve sınırı böylece belli edilen hak.

Ayrıcalık tanımak : birine özel hak vermek; birini kayırmak.

 

Ayrıcalık verme : Bir markaya da bulgu için birine ayrıcalık tanıma.

Ayrıcalıklar hakkında kararname : 30.8.1777 tarihli ve ilk yasalar yayımlanıncaya dek uygulanan bir Fransız hukuk belgesi.

Ayrıcalıklı alan : Bir sözleşme veya izin belgesiyle belli kişilere açık olan spor alanları ve kamu parkları gibi kulüp malları. Perakende satıcıya bir mağazada, otelde, panayırda satış yapması için ayrılan alandır.

Ayrıcalıklı eyaletler : Yönetim biçimleri ötekilerden ayrı olarak belli koşullara bağlı Osmanlı illeri: Mısır, Eflak-Buğdan gibi.

Ayrıcalıklı hisse senedi : Bir şirkette daha önce kâr payı alma hakkına sahip olmakla birlikte genellikle oy hakkı kısıtlanmış adi hisse senedi ile tahvil arasında bir hisse senedi türü.

Ayrıcalıklı pay belgiti : Ortaklık ana sözleşmesiyle kimi paylara kâr dağıtımında ve diğer yönlerde daha üstün yararlar sağlayan pay belgiti.

Ayrıcalıklı tutman : Tutmanlık sözleşmesi sona erinceye değin, bir konutta tutman olarak oturan ve sözleşmenin bitiminde o konutun iyesi durumuna gelen kimse.

Ayrıcalık ile ilgili Cümleler

  • Ben kişisel ayrıcalık ve çıkar beklemeden fikirlerimi sunmaya hazırım.
  • Her üstümün arkasından konuştuysam problem yok ayrıcalık yapmamışım demektir değil mi?
  • Bana yardım ederseniz yanıldığımda ve ayrıcalık ayrımcılık yaptığım zamanlarda bana yanlış yaptığımı söylerseniz hepimiz bir istersek daha yaşanılır bir Dünya olmaz mı?
  • Diktatör ayrıcalıklarını istediği kadar kötüye kullandı.
  • Sizinle tanışmak bir ayrıcalık.
  • Ayrıcalık özel olarak kadın için ayrılmıştır.
  • Düşüncelerimi beyan ettiğimde bana göre doğruları söyledim, hiçbir çıkar ve ayrıcalık beklemedim, sadece insanlarla arkadaş olmayı bekledim.
  • Senden veya o güvendiğim kurumdan bir ayrıcalık istemedim hele ki altıma kadın sürülmesini hiç beklemedim.
  • Her kişi, ayrıcalıklarını kötüye kullanma gücüne sahiptir.
  • Kadın doktor kendisine ayrıcalık istiyor mu?

Diğer dillerde Ayrıcalık anlamı nedir?

İngilizce'de Ayrıcalık ne demek? : adj. concessionary, pertaining to concession

n. privilege, concession, benefit, prerogative; eligibility; franchise; favor, favour [Brit.]; cachet; charter; faculty, incident; oracle, refusal, royalty, speciality

Fransızca'da Ayrıcalık : privilège [le], concession [la], prérogative [la]

Almanca'da Ayrıcalık : n. Konzession, Privileg, Sonderrecht, Vorrecht

Rusça'da Ayrıcalık : n. привилегия (F)