Azaltmak nedir, Azaltmak ne demek

"Azaltmak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "İlk işleri kullandıkları renkleri azaltmak oluyor." - B. R. Eyuboğlu
  • "Günlerdir kafasında, yüreğinde gittikçe artan ağırlığı biraz olsun azaltır mıydı bu?" - Y. Atılgan
  • "Dosta saygısızlık, dosttan çok saygısızın değerini azaltır." - N. Uygur

Azaltmak anlamı, kısaca tanımı:

Azaltma : Azaltmak işi.

Miktar : Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik. Ölçü.

İndirmek : Hızla vurmak. Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak. Yağmur, sis, birdenbire bastırmak. Kapamak. Bir taşıt veya binek hayvanından aşağıya almak. Fiyatını azaltmak, düşürmek. Kırmak, tahrip etmek.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Getirmek : Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar. Gelmesini sağlamak. Bir makama atamak veya seçmek. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. Sağlamak. İleri sürmek. İletmek, bildirmek. Erişmek veya eriştiğini sanmak. Sebep olmak, ortaya çıkarmak.

 

Etki : Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım. Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim.

Yitirme : Yitirmek işi.

Sebep : Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.

Az : Azot elementinin simgesi. Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak. Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı.

Bir : Ancak, yalnız. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Sadece. Beraber. Bu sayı kadar olan. Tek. Eş, aynı, bir boyda. Bir kez. Aynı, benzer. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Sayıların ilki.

Olmak : Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Herhangi bir durumda bulunmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Bulunmak. Sarhoş olmak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Uymak, tam gelmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Yol açmak. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Yitirmek, elinden kaçırmak. Geçmek, tamamlanmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Gerçekleşmek veya yapılmak. Sürdürmek, yürütmek.

 

Hafifletmek : Hafiflemesine yol açmak, hafifleştirmek, tahfif etmek.

Azaltmak ile ilgili Cümleler

  • Almanya ülkeye gelen göçmenlerin sayısını azaltmak için Avusturya ile geçici sınır kontrollerine başlıyor.
  • Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.
  • Bu yeşil takım elbiseler, biyolojik kirlenme riskini azaltmak için özel takım elbiselerdir.
  • Evrak işleriyle uğraşmak için onun aldığı zamanı azaltmak istiyorum.
  • Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
  • Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.
  • Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
  • Kanser hastaları sıklıkla bulantı nöbetlerini azaltmakla uğraşmak zorundadır.
  • Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?
  • Dünya Sağlık Örgütünün alkolün zararlı kullanımını azaltmak için bir planı var. Bu alkolle ilgili vergi yükseltme, alkol alacak yerlerin sayısını azaltma ve içme yaşını yükseltmeyi içermektedir. Yetkililer diğer önlemlerin etkili sarhoş sürücü yasalarını ve bazı alkol reklamlarını yasaklamayı içermektedir.

Diğer dillerde Azaltmak anlamı nedir?

İngilizce'de Azaltmak ne demek? : v. decrease, diminish, abate, cut back, lessen, reduce, shorten, minimize, alleviate, appease, attenuate, ax, axe, bate, cut down on, deaden, depress, derogate, detract, dock, fade in, impair, mitigate, put down, retrench, scale down, slim down

Fransızca'da Azaltmak : amoindrir, diminuer, amortir, assourdir, réduire, baisser, dévaloriser, rogner, rabaisser, retrancher, se restreindre

Almanca'da Azaltmak : v. abdämpfen, beschneiden, ermäßigen, herabsetzen, kürzen, mäßigen, mindern, reduzieren, temperieren, verknappen, vermindern, verringern

Rusça'da Azaltmak : v. уменьшать, понижать, снижать, сокращать, суживать, свертывать, сбавлять, убавлять, сворачивать, редуцировать, уменьшить, понизить, снизить, сократить, свернуть, сбавить, убавить, свернуть