Bölü nedir, Bölü ne demek
Bölü; Matematik alanında kullanılan bir terimdir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.
- Bölme işlemini gösteren / veya : işaretlerinin okunuşu, taksim
- Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda arasına konulan yatay çizginin okunuşu.
Yerel Türkçe'deki anlamı:
Böyle.
Bölü ile ilgili Cümleler
- En çok sevdiğim bölüm bu.
- Bölümdeki en aptal kişi genç Tanaka'dır.
- Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
- Uykusu bölük bölük oldu bu acayip gecede.
- a/b anlatımı, a bölü b diye okunur.
- Bölüm şefi öneriyi kabul etti.
- Taksi şoförü bizi kentin o bölümüne götürmeyi reddetti.
- Bay Yamada personel bölümünden sorumludur.
- a/b kesri a bölü b diye okunur.
- O hoşlanmadığım bölüm.
- Para muhtemelen bu ikisi arasında eşit olarak bölünecek.
- O bölüm iyi.
- Sadece ilk dört bölümü okudum.
- Bölüm 14'ü okumanız gerekiyordu. O sizin hafta sonu boyunca ev ödevinizdi.
- Bölüm şefi birdenbire söyledi: "Kadınlar ve et, onları biraz kokmuş severim."
- Motorlu Taşıtlar Bölümünde bir sürü arkadaşım var.
Bölü ile ilgili Atasözü veya Deyim
bölük bölük olmak : parçalanmak, kesilmek.
(makinenin bir bölümünü) avaraya almak : o bölümün çalışmasını durdurmak.
uykusu bölünmek : yeterince uyumadan uyanmak veya uyandırılmak.
Bölü anlamı, kısaca tanımı
Açının üçe bölünmesi : Verilen açının üç eş açıya bölünmesi problemi
Ağa bölüğü : Yeniçeri ocağında İstanbul ağasının odası.
Ağa bölükleri : Yeniçeri ocağının üç bölümünden biri: Yalnız devşirmelerden oluşan ve doğrudan yeniçeri ağasına bağlı 61 bölük. bk. yaya ortaları, sekban bölükleri.
Alan bölünmesi : Resmin iki alanını birbirinden ayırarak her birine ayrı kaynaklardan gelen ayrı resimler vermekle yapılan elektronik hile.
Alt bölüngü : E tikel sıralı kümesinin koşulunu gerçekleyen A altkümesi.
Altın bölüm : AB doğru parçasını olacak biçimde içten bölen C noktasını elde etme.
Amitotik bölünme : Hücrenin boğumlanarak ikiye bölünmesi, amitoz bölünme.
Amitoz bölünme : Amitotik bölünme.
Anlak bölümü : Bireyin anlak ölçerinde sağladığı anlak yaşını takvim yaşına bölüp, çıkanı 100 ile çarparak elde edilen bir anlak gelişim düzeyi göstergesi. (Z. B. = Zekâ bölümü biçiminde kısaltılır.). Genel anlak ölçerinde, yaşla birlikte değişen bir nicelik görünüşünde olan anlak yaşını ölçünlü ve karşılaştırılır bir ölçüme dönüştürmek için başvurulan, (...)eşitliğiyle bulunan ansal yetenek göstergesi.
Artık bölüğü : Bir eşleşimi sağlayan sayıların kümesi.
Aşağı bölükler : Kapıkulu süvarilerinden sağ ve sol garipler bölükleri.
Avcı bölüğü : Yeniçeri ortalarından 3. sekban bölüğünün adı.
Ay bölümü : Gece yarısı.
Bağlı bölük tasarımı : (Deneysel tasarım) Gereksinilen yineleme sayısını azaltmak, amacıyla kullanılan bir tür eksik bölük tasarımı.
Basit bölünme : Amitoz.
Başlangıç bölütü : Miyelin içeren sinir hücrelerinde akson tepesiyle miyenilleşmenin başladığı kısım arasındaki yer.
Bezem bölümü : Bütün bezem çalışmalarını düzenleyen, hazırlayan, gerçekleştiren bölüm.
Bilgi edinme bölümü : Öğrencilerin kendilerini tanımaları, çevrelerine başarılı biçimde uyabilmeleri, gerçekçi öğrenim ve meslek planları yapabilmeleri için gerekli bilgileri sağlamak ve istendiğinde vermekle görevli kılavuzluk bölümü.
Bilinçliliğin bölünmesi : (James) Bir küme yaşantının, yaşantıların çoğunluğundan ayrı ve bağımsız olarak, kendi içinde örgütlenmesi.
Bireyi tanıma bölümü : Her bir öğrenciyi birey olarak başkalarından ayırmaya ve onun gelişimini gerçeğe uygun biçimde göstermeye yarayan bilginin toplanması, yazılması ve değerlendirilmesi ile görevli kılavuzluk bölümü.
Birinci olgunlaşma bölünmesi : Birinci mayoz bölünme sonucu dişilerde ikincil ovosit ve kutup hücresinin; erkeklerde ise, ikincil spermatositlerin oluşması. Mayoz bölünme birbirini izleyen iki olgunlaşma bölünmesi geçirir.
Bölücek : Parça, bölük. Ufak bir bölük. Ağrı ilinde, Doğubayazıt ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Şanlıurfa şehri, Akziyaret nahiyesine bağlı bir bölge. Şanlıurfa ili, Hilvan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Şırnak kenti, Beytüşşebap belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Tokat kenti, Erbaa belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Zonguldak kenti, Devrek ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Zonguldak şehrinde, Ereğli ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Bölücekkaya : Bolu şehri, Kıbrıscık belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bölücekova : Bolu ilinde, Göynük ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Bölücü kemer : (Mimarlık) Bir yapıda ortasahanı yansahından ayıran kemerlerden her biri.
Bölücük : Bir düzyazıda konunun bölümlerinden her biri; (yazının, bir satır başından öteki satır başına kadar olan bölümü).
Bölüç : Bölük.
Bölüg : Saç örgüsü.
Bölük purçuk : Parça parça.
Bölükbaş : Kars ilinde, Selim belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Bölükçalı : Elâzığ şehrinde, Keban ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Bölükçam : Kahramanmaraş ili, Pazarcık belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
Bölükdamlar : Kahramanmaraş şehrinde, Çağlayancerit ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bölükdeş : Usta çoban.
Bölükelma : Elâzığ kenti, Gökdere nahiyesine bağlı bir yer.
Bölükkaya : Malatya şehrinde, Pütürge ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Bölükkonak : Batman ili, Kozluk belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Bölükleme : Benzer özellikteki öğelerini bir araya getirerek, bir kümeyi dizgesel altkümelerme ayırma işlemi.
Bölükler işlencesi : Bölükleri konu edinen işlence dalı.
Bölükler kuramı : Bölükleri konu edinen uzbilim kuramı.
Bölüklü : Bitlis şehri, Sağınlı bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Elâzığ şehrinde, Hankendi bucağına bağlı bir bölge. Malatya şehri, Akçadağ ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Siirt ilinde, Eruh ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Sinop ilinde, Boyabat belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
Bölükova : Erzincan şehri, Çayırlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bölükören : Bolu ili, Mengen ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Karabük şehrinde, Eskipazar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Karabük ili, Ovacık ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Nevşehir ilinde, Gülşehir ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bölüktepe : Erzincan şehrinde, Cengerli nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Siirt şehrinde, Kurtalan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bölükyayla : Adıyaman şehri, Kâhta ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
Bölükyazı : Bitlis ili, Bölükyazı nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Karaman kenti, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Kastamonu ili, Hanönü ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
Bölüm alt sınırı : Nicel verilerin sıklık dağılımlarında, bir bölümün en küçük değeri.
Bölüm altı : Canlıların sınıflandırılmasında bölümden daha küçük gruplar topluluğu anlamında kullanılan terim, subfilum.
Bölüm aralığı : Bir sıklık dağılımında değişken değerlerinin bölümlenebildiği uygun aralıklardan her biri.
Bölüm değeri : Nicel verilerin sıklık dağılımında bir bölümün alt ve üst sınırlarının yalın ortalaması.
Bölüm doğru uzaysısı : E A-doğru-uzaysısının bir M altdoğru-uzaysısı için, E/M bölüm kümesi üzerinde oluşturulan A-doğru-uzaysı.
Bölüm dolamı : A dolamının bir I özleği için, A/I bölüm kümesi üzerinde oluşturulan dolam.
Bölüm dönüşümü : [Bakınız: doğal benzeryapı dönüşümü].
Bölüm gönderimi : [Bakınız: doğal gönderim].
Bölüm havalığı : Havalandırılamıyan bir odanın kirli havasını dışarı atan boru.
Bölüm ilingesel öbeği : G ilingesel öbeğinin bir N düzgen altöbeği için, doğal gönderimine göre bölüm öbeği üzerinde oluşan sonal ilingesiyle birlikte öbeği.
Bölüm ilingesi : X ilingesel uzayındaki bir B denklik bağıntısı için, X/B bölüm kümesinde doğal gönderimine göre oluşan sonal ilinge.
Bölüm kitaplığı : Üniversite kitaplıklarında, merkez kitaplığı dışında, belli konularda dermeleri olan küçük kitaplıklardan her biri.
Bölüm kümesi : X kümesi üzerindeki bir B denklik bağıntısı için, tüm denklik bölüklerinden oluşan küme. X/B.
Bölüm öbeği : G öbeğinin bir N düzgen altöbeği için, G üzerinde ile tanımlanan B denklik bağıntısına göre G/B bölüm kümesi üzerine oluşturulan öbek. G/N.
Bölüm öbeksisi : (E, T) öbeksisi üzerinde koşulunu gerçekleyen bir B denklik bağıntısı için ikili işlemine göre E/B bölüm kümesi.
Bölüm perdesi : Çerçeve sahneli tiyatroda, bir bölümün başladığını ya da bittiğini belirten perde. Genellikle bu sahnenin kumaş perdesidir; ancak bu amaçla başka bir perde de kullanılabilir. Örnek : (Epik tiyatro'nun yarım perdesi gibi.
Bölüm sınırları : Nicel verilerin sıklık dağılımında her bölümün en küçük ve en büyük değerleri.
Bölüm uzayı : E doğrusal uzayının bir M altuzayı için, E/M bölüm kümesi üzerinde oluşturulan doğrusal uzay. X ilingesel uzayındaki bir B denklik bağıntısı için, bölüm ilingesine göre X/B bölüm kümesi üzerinde oluşan ilingesel uzay.
Bölüm üst sınırı : Nicel verilerin sıklık dağılımında, bir bolümün en büyük değeri.
Bölümce : Bir yapıtın, gazete ve dergilerde parça parça yayımı.
Bölümce romanı : Sanat kaygısından çok, topluluğun merakını çekmesi gözetilerek yazılan ve çoğu gazetelerde bölümceler biçiminde yayımlanan roman.
Bölümiçi değişke : [Bakınız: öbekiçi değişke].
Bölümiçi ilişki : Değişke çözümlemesinde, öbeklerin öğeleri arasındaki ilişki.
Bölümlendiriliş : Bölümlendirilme işi.
Bölümlendirilme : Bölümlendirilmek işi.
Bölümlendirilmek : Bölümlendirme işi yapılmak.
Bölümler arası değişke : [Bakınız: öbekler arası değişke].
Bölümler arası ilişki : Değişke çözümlemesinde, iki ayrı bölüm ya da öbek arasındaki ilişki.
Bölümlü : Diyarbakır şehri, Bismil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Trabzon ili, Of belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bölümlü çizim : Verilerin sunulmasında kullanılan ve gözlem sıklıklarını, toplamı simgeleyen biçimsel bir alan içindeki oransal paylarına göre birbirinden ayrılan bölümlerle dile getiren çizim. bkz çizimleme.
Bölümlü dekor : Sahne üzerinde, bölümlere ayrılmış, iki, üç hatta dört ayrı sahneyi bir anda gösterebilecek biçimde yapılmış dekor.
Bölümlü öğrenme : Konunun, küçük parçalara ayrılarak bellendikten sonra birleştirildiği öğrenme.
Bölümlü öğrenme yöntemi : Kapsamlı bir öğrenme konusunu, parçalara ayırarak öğrendikten sonra birleştirme.
Bölümlü yayım : Yapıtın parçalara bölünmesi, parçalar biçiminde yayımı.
Bölümlük : Bölümden oluşan, kısımlık.
Bölümsel bağıntı : Değişkenler arasında gözlenen bir bağıntıdan sınama etkeni sayılan çeşitli değişkenlerin etkilerini çıkararak geriye tortu olarak kalan değişkenlik toplamının verdiği ilişkiyi ölçen ve bunu bir katsayı olarak dile getiren ölçüm. bk. bağıntı ölçümü, çoklu bağıntı.
Bölümsel bağıntı çözümlemesi : İki değişken arasında gözlenmiş bir bağıntıdan başka etken ya da etkenlerin sorumluluk payını çıkarmak ya da bir bağıntıyı başka değişkenlerin etkilerinden arıtmak üzere başvurulan ölçüm.
Bölümsel benzet : Bir markanın kimi yerlerinde yapılan benzet.
Bölümsel dağılım : Birden çok değişkenin birlikte dağılımını veren bir çoklu çizelgede altbölümler ya da gözelerde gözlenen dağılım.
Bölümsel değişim : Nitelik denetiminde malın bir bölümünde görülen değişiklik.
Bölümsel izerge : K kümesinden L kümesine kurulan bir bölümsel izerge, K nIn bir altkümesinden L ye kurulan bir izerge demektir.
Bölümsel nedensellik : Olaylar ya da değişkenler arasında ancak belli koşullarda ve belli etkenlerin aracılığıyla gerçekleşen neden-sonuç ilişkisi, bk. nedensel ilişki, nedensellik ilkesi.
Bölümsel öğrenme : Öğrenilecek konuları bölümlere ayırarak her bölümü ayrı ayrı öğrenme.
Bölümsel sertleştirme : Seçmeli işlemlerde, bir parçanın, belirli bir yer ya da bölümünü sertleştirme işlemi.
Bölümsel sıklık : Bir çoklu çizelgede yatay ve düşey bölüm çizgilerinin ya da sıra ve dikeçlerin kesişmesinden oluşmuş gözelerde beliren alt sıklık, bk. genel sıklık.
Bölümsel yük : Bir motorun tam yük dışında herhangi bir çalışma konumunun yükü.
Bölün : Bir gazete veya dergide parça parça çıkan ve her parçası bir öncekinin devamı olan yazı.
Bölünebilen : Kaabil -i taksim, taksimi kaabil olan.
Bölünebilir : Bölünüme uğramaya yatkın çekirdek.
Bölünebilir akreditif : Dışalımcının yabancı ülkeden satın almak istediği malları karşı ülkedeki tek bir dışsatımcı firmanın sağlayamadığı durumda devredilebilir akreditifin bölünerek diğer dışsatımcılara aktarılması. karşılığı devredilebilir akreditif.
Bölünebilir öbek : Her.olacak biçimde bir ögesi varlayan G öbeği.
Bölünebilme kuralları : Bir doğal sayının 2, 3, 4, 5, 7, 9, 10, 11 sayılarına bölünebilmesi için bilinen özel kurallar.
Bölünebilmek : Bölünme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bölünemeyen : Gayr-i kaabil-i taksim, taksimi, kaabil olmayan.
Bölünemez varlıklar : Büyük ve aynı miktarlarda elde edilebilir olması nedeniyle küçük parçalar halinde sahip olunamayan varlıklar.
Bölünemezlik : Bir üretim faktörünün ya da malın belli bir enaz düzeyin altında kullanılmasını engelleyen özellik.
Bölünmsel işlemlenebilir izerge : Değerlerini saptayan bir işlemleyicisi olan bölümsel deyim izergesi.
Bölünmüş bölüntüler yöntemi : (Deneysel tasarım) Her bir bölüntünün iki ya da ikiden çok parçaya bölünerek işlemlerin eklendiği ya da çıkarıldığı deney tasarımlama yöntemi.
Bölünmüş katalog : Yazar, kitap adı ve konu fişlerinin, türlerine göre ayrı ayrı sıralanmalarıyle oluşan katalog. Yazar ve kitap adı fişlerinin ayrı, konu fişlerinin ayrı olarak sıralanmalarıyle oluşan katalog.
Bölünmüş kızgınlık : Kısrakta kızgınlık normal devam ederken, foliküler gelişme normal olmasına rağmen ortalarda kızgınlık belirtilerinin 1-2 gün kaybolup sonra tekrar başlaması, kesik kızgınlık, split östrüs.
Bölünmüş öğeler yöntemi : (İstatistiksel sınamalar) Bir sınamanın güvenirliğini kestirmek için, öğeler kümesini iki yarıya bölerek kullanılan bir yöntem, anlamdaş bölünmüş sınama yöntemi.
Bölünmüş sınama yöntemi : [Bakınız: bölünmüş öğeler yöntemi].
Bölüntülü : Bölüntüsü olan.
Bölüntülü film : Konusu bir öncekinin devamı olan, aynı kişilerce oynanan, piyasaya aynı anda ya da çok kısa aralıklarla sürülen, birkaç uzun filmden oluşan sinema yapıtı.
Bölüntülü satış : Bir yapıtın parça parça yayımlanmak üzere satılması.
Bölüntüsüz : Bölüntüsü olmayan.
Bölünüm : Uranyum gibi ağır öğecik çekirdeklerinin kendiliklerinden ya da dıştan gelen ılıncık gibi parçacıkların etkisi ile ikiye bölünmesi.
Bölünüm izgesi : Çekirdek bölümü ile üretilen ılıncık yeğinliğinin erkesine (ya da hızına) göre dağılım işlevi.
Bölünüm ürünleri : Bir çekirdek bölünümü sürecinde ortaya çıkan ışımetkin çekirdekler.
Bölünüm verimi : Çekirdek parçalanması olaylarında belirli bir ürünün yüzdesi.
Bölüşebilme : Bölüşebilmek işi.
Bölüşebilmek : Bölüşme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bölüştürebilme : Bölüştürebilmek işi.
Bölüştürebilmek : Bölüştürme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bölüştürülebilme : Bölüştürülebilmek işi.
Bölüştürülebilmek : Bölüştürülebilme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bölüştürülme : Bölüştürülmek işi.
Bölüştürülmek : Bölüştürme işi yapılmak.
Bölüştürüverme : Bölüştürüvermek işi.
Bölüştürüvermek : Çabucak bölüştürmek.
Bölüşük : Bölünme yeri. Kısmet. Verese.
Bölüşülebilme : Bölüşülebilmek işi.
Bölüşülebilmek : Bölüşülme imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bölüşüm katsayısı : Bir özdeğin, dengede bulunduğu iki karışmayan sıvıdaki çözünürlüklerinin birbirine oranı.
Bölüşüm kuramları : Bir ekonomide belli bir dönemde üretilen toplam gelirin üretim faktörleri arasında dağılımını açıklayan kuramlar.
Bölüşümde etkinlik : Piyasa fiyatı ve harcanabilir gelir veriyken, tüketicilerin harcama bileşimlerini değiştirmeyi arzu etmedikleri biçimde üretimin dağılımı.
Bölüşüverme : Bölüşüvermek işi.
Bölüşüvermek : Çabucak bölüşmek.
Bölüt aralığı : Aralıklı ya da kümelenmiş bir dağılım çizelgesinde kümelerin en alt sınırıyla en üst sınırı arasındaki ayrımın küme sayısına bölünmesiyle bulunan genişlik, bk. aralıklı dizi.
Bölüt değişimi : (nitelik denetimi) Bölütlerle yapılan üretim ya da inceleme sonunda bölütler içinde ya da bölütler arasında görülen değişim.
Bölüt sayısı : Aralıklı ya da kümelenmiş bir dağılımda verileri anlamlı çözümlemelere elverişli bir biçimde düzenlemek üzere saptanan aralık sayısı.
Bölütleme : Gözlem birimlerini ya da öğe ve nesneleri belli ölçütlere ya da ayırıcı özelliklere göre bölütlere ayırma.
Bölütleyici tanımlama : Başlangıçta dizgeli dirimbilimde başvurulan, bitki ve hayvan türlerini adlandırıp betimleyerek bölütlere ayırmaya yarayan kümeleyici ya da türsel tanımlama yaklaşımı.
Bölütleyici yapılaştırma : Bir değişkenin çeşitli değerlerine ilişkin ve birbirinden bağımsız seçenekler arasından bir ya da birkaçının seçilmesini isteyerek yanıtları bu seçeneklere göre bölütlere ayıran yapılaştırma işlemi.
Bölütsüz : Bölütlere, halkalara ayrılmamış olan.
Brüksel mal bölümleme çizelgesi : Gümrük bildirmeliklerinde yazılı malların bölümlendirilmesinde temel alınan, Gümrük işbirliği Konseyi'nce düzenlenmiş çizelge.
Buğu aktarma bölümü : Su verme işleminde, parçayı saran buğu örtünün kırılıp, kaynamanın başladığı ve ısısını hızla yitirdiği soğuma bölümü.
Buğu örtü bölümü : Buğu örtünün oluşmasıyle başlayan su verme işleminde, soğumanın ilk bölümü.
Bulgu belgelerini bölümleme : Kütüğe yazım kolaylığı sağlamak ve yinelemeleri önlemek için, bulgu belgelerini bilim dalları kümelemesine dayanan bir kurala göre ayırma.
Bulgu belgelerini uluslararası bölümleme : Bulgu belgelerini, bilim dallarına ve ondalık dizgeye göre uluslararası bölümleme.
Bulguları bölümleme : Bulguları bir temele göre bölümlere ayırma.
Buzul bölümü çizgisi : Birbirine ters doğrultularda devinen buzulları ayıran çizgi.
Çalgı bölümü : Büyük tiyatrolardaki çalgıların denetlendiği ve onarıldığı bölüm.
Çarpımın bölünebilirliği teoremi : "Çarpanlardan en az biri bir sayıya bölünebiliyorsa çarpım da aynı sayıya bölünebilir," önermesi.
Çekirdek bölünmesi : Ağır bir çekirdeğin nötron bombardımanı sonunda ikiye bölünmesi ve bu arada birden fazla sayıda nötron ile büyük bir enerjinin açığa çıkması olayı. Çekirdek fizyonu. Bir atom çekirdeğinin, dış kaynaktan gelen nötronların etkisiyle daha küçük çekirdeklere bölünmesi. [Bakınız: nükleer fisyon].
Çoğa bölünme : Bir hücrenin, önce çekirdeğinin birçok defa bölünmesi, sonra çevrelerinde bir miktar sitoplâzma ile çok sayıda hücreye ya da sporlara ayrılması. Belirli sarkodin ve sporozoan protozoonlarda kız hücreler oluşturmak için çekirdekte çoklu bölünmeyi takiben, oluşan her bir küçük çekirdeğin etrafında sitoplazma kitlesiyle çevrilmesini sağlamak amacıyla sitoplazma bölünmesinin görüldüğü eşeysiz üreme biçimi, agamogoni, agamogenezis, agamogenetik, şizogoni, meregoni.
Çoklu bölümleme : [Bakınız: çok-katlı bölümleme].
Danışma bölümü : Çocuğu testlerde aldığı sonuçlara, ders notlarına ve olay yazımlarındaki bilgilere göre tüm olarak değerlendirmesini bilen bir danışmanın yönteminde çalışan ve öğrencilerin danışma gerekinmesini karşılayan kılavuzluk bölümü. Kitaplıkta danışma işinin yapıldığı bölüm.
Davranışsal bölümleme : Firmaların, tüketicileri satın alma davranışlarına göre gruplara ayırarak her bir gruba farklı bir pazarlama yöntemi uygulaması.
Denklik bölüğü : E kümesi üzerinde bir B denklik bağıntısı verildiğinde, bir öğesi için kümesi. Anlamdaş. eşdeğerlik bölüğü.
Direkt bölünme : Amitoz.
Dizi yapıtlar bölümü : Dizi yapıtlarla ilgili teknik hizmetlerin yürütüldüğü bölüm.
Doz bölüntüsü : Işınım dozunun bir zaman dilimi içinde, iki ya da daha çok parçaya bölünerek uygulanması.
Dört bölükler : Kapıkulu süvarisinden sağ-ulufeciler, sol-ulufeciler, sağ-garipler ve sol-garipler bölükleri.
Düz bölüm : Böbrekte nefronu oluşturan üst ve alt borucukların düz seyreden kısımları.
Eğitim bölümü : Eğitim yaşının takvim yaşına olan oranı; E.Y. ÷ T.Y.; bir öğrencinin, yaşıtlarına oranla başarı göstergesi. (E.B.).
Eksik bölük tasarımı : (Deneysel tasarım) Bir bölükte tüm işlemlerin uygulanamadığı rasgele bölük tasarımı.
Esnek bölüm : Çatma durumunda, arayı izlemede ve yeğni çırpmaların yapılmasında kullanılan kolay bükülebilir bölüm.
Eşlenim bölüğü : Denklik bağıntısına göre oluşan denklik bölüklerden biri.
Genel satağın parçalara bölünmesi : Halkın bir markaya güvenmesi ve çeşitli mallar alması yüzünden satağın kimi kümelere ayrılmış olması.
Gider bölünmesi : Bir mal ya da hizmete ilişkin ödemelerin çeşitli ikincil sayışımlar arasında bölünmesi.
Göze bölünmesi : Bir gözenin mayoz, mitoz ya da amitoz tipi bölünmeler göstererek ikiye ayrılması.
Haber bölümü : Haber işliğinin, haber izlencesi metnini hazırlamakla görevli bölümü.
Holoblastik bölünme : Embriyo oluşumu sırasında yumurtanın bölünüp, aynı büyüklükte veya farklı büyüklükte blastomerler oluşturması, holoblastik segmantasyon. Erken embriyonik dönemde tam bir sitoplazma bölünmesinin takip ettiği her bir çekirdek bölünmesi. Çekirdekler hücre zarları tarafından ayrılır.
Homotetojenik bölünme : Protozoonların silyumlarının uzantılarının mitotik olarak ortadan bölünmesi.
Hücre bölünmesi : [Bakınız: mitoz, mayoz]. [Bakınız: göze bölünmesi].
Işık bölücü biçme : Işın demetini belirli oranda bölerek değişik yönlere saptırma özelliği taşıyan biçme.
Işıl bölünüm : Işılcıklarla oluşan çekirdek bölünümü.
İki bölüklük : İkilik, tefrika.
İki yönlü bölümleme : Bir gözlemler kümesinin iki ölçüte göre bölümlenmesi.
İkiye bölünme : Hücrenin iki eşit oğul hücreye bölündüğü, her ikisinin de kromozom takımına aynen sahip olduğu, prokaryot organizmalardaki esas bölünme şekli. Hücrenin aynı kromozomlara sahip iki kısma bölünmesi. Her zaman iki kız hücre oluşumuyla sonuçlanan ve bölünmeden önce ana hücre organellerinin duplikasyonuna gereksinim duyulan en önemli hücre çoğalma tipi.
İndirgeme bölünmesi : [Bakınız: mayoz]. Mayoz.
İndirgenme bölünmesi : Mayoz.
İntermediyer bölüm : Ara lop.
İntralesital bölünme : Genellikle eklem bacaklılarda sitokinezle aynı zamanda oluşmayan, yumurta sarısı kitlesi içerisindeki çekirdeğin çok sayıda bölünmeye uğraması.
İzlence bölümü : İzlenceleme işini yapan, izlence çizelgesini hazırlayan, bunların aksaksız olarak uygulanmasını düzenleyen, gereğinde yedek izlenceleri yayına koyan bölüm.
İzlence yayın bölümü : İzlence işliği ile sunucu işliğinden oluşan bölüm.
Kalıtsal bölük : Boş olmayan ve olduğunda koşulunu gerçekleyen A kümeler bölüğü.
Kandela bölü metrekare : CIE'nin benimsediği ışıklılık birimi. Öteki birimler: Metre sisteminde: nit (nt), ştilb (sb), apoştilb (asb), lambert. İngiliz ölçü sisteminde: futlambert.
Kapıkulu sipah bölüğü : Osmanlı süvarisinin, savaş sırasında hükümdarın sağında durup onu ve sancağı korumakla görevli birinci bölüğü.
Karın bölümü : Truncus sympathicusun karın boşluğunda seyreden kesimi. M. pectoralis majorun vagina musculi rectiden çıkan bölümü. Yemek borusunun karın bölümü. Ureterin karın boşluğunda seyreden kesimi. N. vagusun karın boşluğunda seyreden parçası.
Kas bölütü : Omurgalılarda birbirinden ince bir bağ dokusu ile ayrılan kas bölütleri. Miyomer, kas segmenti.
Kethüda bölüğü : Yeniçeri ocağında ağa bölüklerinden, başında kethüdabey'in bulunduğu birincisinin adı.
Kısmi bölünmüş fark : Çok değişkenli fonksiyonun, öteki değişkenleri sabit tutularak, bir değişkene göre bölünmüş farkları.
Kıvrıntılı bölüm : Böbrek kabuğunda proksimal ve distal tubullerin çok kıvrımlı bölümleri, tubulus kontortus.
Kitaplıklararası ödünç verme bölümü : Kitaplıklarda, kitaplıklararası ödünç verme işleminin yürütüldüğü yer.
Küme bölümlemesi : Bir kümenin tüketici olarak ikişer ikişer ayrık altkümelere ayrılması.
Lümen bölü metrekare : ClE'nin benimsediği aydınlık birimi. Öteki aydınlık birimleri, metre sisteminde: fot, İngiliz ölçüsü: futkandil.
Mal bölümleme çizelgesi : Malları, belli bir yöntem temel alınarak cins, tür ve niteliklerine göre, belli başlıklar, ayrımlar, bölümler ve benzerleri altında toplayıp sıralayan çizelge. (Bu çizelgede başlık sayısı, mal türünü gösteren sütunlar vardır ve buna bir de vergi oranı eklenince bildirmelik adını alır.).
Marka bölümleri : Markaların kütüğe yazımında ve kullanılmasında yararlanılmak üzere ayrılmış bulunan bölümler.
Markaları bölümleme : Markaları mal kümelerine göre bölümlere ayırma.
Mayotik bölünme : Mayoz.
Mayoz bölünme : Mayoz. Canlının cinsiyet hücrelerinde kromozom sayılarının yarıya indirildiği, birinci ve ikinci olgunluk bölünmesi. Olgunlaşma bölünmesi de denilen bu bölünmeyle her tür için belirli sayıdaki kromozom sayıları korunmuş olur. Ard arda gelen iki mitoz bölünmedir.
Meroblastik bölünme : Hücre bölünmesinin, yumurtanın belirli bir kısmında gerçekleşmesi.
Meroblastik tip bölünme : Protoplazma boyunca segmentasyon oluşan, yumurta hücresi belirli bir bölgede bölünmeye katılan ve tam olmayan kısmi bölünme. Bu tür bölünmenin parsiyal-diskoidal ve parsiyal-superfisyal olmak üzere iki tipi bulunur.
Mitotik bölünme : Mitoz.
Mitoz bölünme : Mitoz.
Neoklasik bölüşüm kuramı : Euler önermesinden hareketle, üretim fonksiyonunun homojenlik derecesinin bir, yani ölçeğe göre sabit getiri olması durumunda toplam ürünün tamamının üretim faktörleri arasında marjinal fiziki verimliliklerine göre paylaştırılmasını, diğer bir deyişle üretim faktörlerinin üretime katkıları ölçüsünde üretimden pay almasını öngören kuram.
Nitel bölüm : Evrenin nitel bir özelliğine göre elde edilmiş türdeş bölümlerinden her biri. örneğin öğrenciler cinsiyete göre bölümlenirse, erkek öğrenciler ve kız öğrenciler olmak üzere iki nitel bölüm elde edilir.
Nota bölümü : Büyük tiyatrolarda notaların saklandığı ve sağlandığı yer.
Nüfus bölümlendirmesi : Piyasanın yaş, etnik grup, cinsiyet ve gelir gibi değişkenlere bağlı olarak alt bölümlere ayrılması.
Odak bölünmesi : Alıcıdan oldukça uzakta bulunan iki konu arasında, aşağı yukarı eşit uzaklıkta bir noktaya yapılan, dolayısıyla iki konunun da alan derinliğine girerek eşit seçiklikte olmasını sağlayan odaklama.
Okuma bölümü : Ölçünleşmiş okuma ölçerlerinde öğrencilerin sağladığı okuma yaşını takvim ya da sınıf yaşına bölerek elde edilen sayısal bir değer.
Orta bölükleri : Kapıkulu süvarilerinden sağ ve sol ulufeci bölükleri.
Orta bölüm : Namluların, güçlü çırpmalarda kullanılan orta bölümü.
Oyun bölümü : Televizyon oyunlarının seçilmesi, hazırlanması ve yapımıyla görevli bölüm.
Oyuncu bölümü : Büyük işliklerin, oyuncuların sağlanması işiyle uğraşan bölümü.
Örtük bölüt : Bir soruya ya da sınara alınmış olan açık yanıt ya da tutumun ancak örtük yapı çözümlemesiyle saptanabilen bölüt ya da kesimi.
Parsiyel bölünme : Yumurta hücresinin belirli bir bölgede, sitoplazmada çekirdeğin bulunduğu animal kutupta bölünmeye katılması. Parsiyel bölünmenin sürüngen, kanatlı ve balık yumurtalarında gözlenen parsiyel-diskoidal ve böcek yumurtalarında gözlenen parsiyel-superfisyal olmak üzere iki türü vardır.
Parsiyel diskoidal bölünme : Parsiyel bölünme.
Parsiyel süperfisyal bölünme : Parsiyel bölünme.
Paylara bölünmüş anamal : Pay belgitleriyle sınırlanan anamal.
Perde bölümlü oyun : Dramatik olayı genel olarak üç ya da beş perdeye bölen kuruluş biçimi. Sonraları bunların yerini bir ya da iki bölümlü oyunlar almıştır.
Piyasa bölümlenmesi : Firmaların hedef tüketici kitlelerini coğrafi, demografik ve gelir gibi ölçütlere göre sınıflandırması.
Rasgele bölükler tasannu : (Deneysel tasarım) Yapılabilecek yanılgıların yansızlığını sağlamak için çeşitli işlemlerin, bölüklerin her birinde yinelendiği ve bu bölükler içerisinde birimlere rasgele dağıtıldığı bir deney tasarımı.
Redüksiyon bölünmesi : [Bakınız: mayöz]. Mayoz. [Bakınız: mayoz].
Resim bölümü : Göstericinin, görüntüleri yansıtmaya yarayan bölümü. Ses bölümünün karşıtı.
Saç bölüğü : Saç örgüsü, kâkül, zülüf.
Sağlama bölümü : Kitaplığa gereç sağlayıp, dermenin gelişmesinden sorumlu olan bölüm.
Satınalma gücü yaşam evresi bölümlemesi : Bireyin içinde bulunduğu yaşam döneminin satınalma davranışlarını etkilediği varsayımına dayanarak türdeş olmayan bir piyasanın türdeş piyasalar biçiminde sınıflandırılması.
Sayışımların bölümlenmesi : Her bir kuruluşa ilişkin sayışımların değerleri değişebilen nicelikleri ve kapsamları bakımından bölümlere ayrılarak toplanması.
Sekban bölükleri : Yeniçeri ocağının üç bölümünden biri; 34 ortadan oluşmuştur, bk. ağa bölükleri, yaya ortaları.
Serim bölümü : Seyircilere kişileri, onların durumlarını, olayın başlangıcını aksiyon halinde veren bölümcük.
Sermaye payları bölünmüş komandit şirket : Sermayesi paylara bölünmüş ve ortaklarından bir veya birkaçının şirket alacaklılarına karşı bir kolektif şirket ortağı, diğerlerinin bir anonim şirketi ortağı gibi sorumlu olduğu şirket türüdür. Adi komandit şirketinde olduğu gibi komandite ortakların sorumluluğu sınırsız, komanditer ortaklarınki ise koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır.
Sert bölüm : Savut namlularının, karşı namluyu yakalamaya, çelgi almaya elverişli balçağa (çelgiliğe) yakın bölümü.
Sertleştirme bölümü : Sertleştirme işlemi yapılan, fırın, yunak ve su verme teknelerinin bulunduğu yer.
Ses bölümü : Bir göstericide, ses yolundaki sesin okunmasını sağlayan, bir okuma kafasından oluşan bölüm. Resim bölümünün karşıtı.
Sıbyan bölükleri : Süvari subayı yetiştirmek üzere 1831'de kurulan bir askeri kuruluş.
Silahtar bölüğü : Kapıkulu süvarisinin savaşa giderken askerin geçeceği yolları temizlemekle görevli ikinci bölüğü.
Simetrojenik bölünme : Protozoonların kamçı dizileri arasındaki mitotik bölünme.
Sinema bölümü : Doğrudan doğruya sinemayla ilgili olmayan bir kuruluşta (örneğin bir televizyon kurumunda), sinemayla ilgili çalışmaları yöneten bölüm.
Sonucu izleme bölümü : Öğrencilerin gelişmelerinde ve yeni durumlara uymalarında kılavuzluk etkinliklerinin ne ölçüde etkili olabildiğini saptamakla görevli olup genel olarak okulu bitirenler üzerinde araştırma ve değerlendirme çalışmaları yapan kılavuzluk bölümü.
Söz bölümleri : Kelimelerin, cümle içinde veya dışında tam bir söylem değerinde olup olmamaları (ünlem ve ötekiler), olmıyanların anlamca bağımlı veya bağımsız olmaları (edat ve ötekiler), bağımsız olanların bir arada iş, zaman ve kişi fikri verip vermemeleri (fiil ve ötekiler), vermiyenlerin varlık veya nitelik anlatmaları (isim, sıfat, zarf) gibi farklara göre ayrıldıkları sınıflar.
Sözleşme bölümü : Bir büyük işletmenin büyük alıcılara fazla nicelikte ve çok kez indirimli mal satan dalı.
Sunma bölümü : İzlencelerin, haberlerin sunulmasıyla, bunlarla ilgili çalışmaların yürütülmesiyle görevli bölüm.
Tam bölünme : Eş zamanlı tam ve eşit hücreleriyle eşit olmayan hücrelerin biçimlendiği, ovumun bütün olarak bölünmeye katıldığı bölünme tipi. Ovum tüm olarak bölünmeye katılır.
Tarifelerin bölüşüm etkisi : Alınan gümrük vergilerinin, milli gelirin tüketicilerden yurtiçindeki üreticilere doğru yeniden dağıtılmasına yol açması.
Tek yönlü bölümlendirme : Değişken değerlerinin tek bir etkene göre k bölüme ayrılabildiği bölümlendirme türü.
Test alt bölümü : Bir testin içinde bulunan ve yoklanacak alanla ilişkili değişik konuları ölçmek üzere düzenlenen bölümlerden her biri.
Tikel dengeli eksik bölük : (Deneysel tasarım) Bir bölükteki tüm işlemlerin uygulanamadığı bir tasarımda deney boyunca işlem ikililerinin zorunlu nedenlerle değişik sayıda görüldüğü bölük.
Toplamın bölünmesi teoremi : "Bir toplamdaki toplananların her biri bir sayıya bölünebiliyorsa, toplam da aynı sayıya bölünebilir," önermesi.
Törel bölümleme : Uluslararası Katolik Sinema Kurumu'nun her film için yaptığı ve katoliklerin uymasını istediği bölümleme.
Tüketici bölümleme : Bir öbeğin, tümü bir araya gelmekle bu öbeği oluşturan altöbeklere ayrılması. Bir öbeğin tüketici bölümlemesi, birleşimi bu öbeğe eşit olan bir öbekler öbeğine ayrılmasıdır. Örn. {0,1,2,3,4,5,6,7,8,9} un tüketici bir bölümlemesi, bu öbeğin {o}, {1}, {2,3,5,7}. {4,6,8,9}. alt öbeklerine ayrılmasından oluşur.
Ucuzluk bölümü : Bir satışevinin ucuz eşya satılan bodrum bölümü.
Uluslararası bölümleme : Bulguları ve markaları uluslararası bölümleme.
Uzamdaşlık bölüğü : X ile Y ilingesel uzayları verildiğinde, X den Y ye sürekli işlevler arasında f ile g uzamdaştırlar» denklik bağıntısına göre oluşan denklik bölüklerinden biri.
Ücrette dokunulmaz bölüm : İşçinin bakmakla yükümlü olduğu ailesi giderleri karşılığı eline geçen aylık ücretinden belirli bir orandan fazlasının adi borçlarına karşılık kesilememesi (yargıç kararıyla verilen nafakalar bu sınırlama dışındadır).
Yakın bölüm : Dördüncü zamanın iki bölümünden en eskisi. (Buzulların bıraktığı tortulları kapsadığı için buna buzul çağı da denir.).
Yapım bölümü : Yapım işlerinin yürütülmesinden, çalışmalarının düzenlenmesinden sorumlu bölüm.
Yapıt hakkı konusu yapıtların bölümlemeleri : Kütük işlemlerini düzenli olarak yürütebilmek ve hakların yokolmasını ve korunmasını sağlamak amacıyla yapılan sınıflar (ABD nde 13 sınıf bulunmaktadır).
Yarar bölümlemesi : Tüketicilerin mal ya da hizmetten elde edecekleri yararlara göre sınıflandırılarak yapılan bir tür piyasa bölümlenmesi.
Yatak bölümü : Yatağı ve buna ilişkin parçaları taşıyan bölüm.
Yatay bölük : Bir türdeş toplumsal katmanın, toplumsal altbölüğüne verilen ad. bk. altbölük. karşılığı sınıf.
Yemek borusu bölütsel aplazisi : Yemek borusunun üst bölümünün yerel ve doğuştan şekillenmemiş olması. Kör bir kese tarzında yutağa açılan üst kısım, normal yapıdaki alt bölüme ince fibröz bir bantla bağlanır.
Yerleştirme bölümü : Üniversite, akademi ve yüksek okullara giriş koşulları, açık işler, burs yarışmaları gibi konularda bilgi toplayıp bunları öğrencilere duyuran, istedikleri yüksek okul ve işlere girmelerinde onlara yol gösteren okul kılavuzluk bölümü.
Yetişkinler bölümü : Halk kitaplıklarında yetişkinlere ayrılan bölüm. a. bk. çocuklar bölümü.
Yıllık gelir vergisi ödeme bölümleri : Yıllık bildirimler üzerine gerçekleştirilen gelir vergilerinin kişinin yararına ve cezalı ödemeye yer verilmeksizin yasasında gösterilen bölüntülerle belirli zamanlarda ödenmesi.
Zaman bölüşüm : Bir bilgisayar ortamını oluşturan kaynakların, birçok kullanıcının tanımladığı işler arasında, her kullanıcının yalnız kendi işi yapılıyormuş gibi görebileceği biçimde, zaman bölüştürülerek kullanıldığı bilgisayar işletim düzeni.
Zincir bölünme tepkimesi : Radyoaktif serideki gibi radyoaktif atomun daha basit atomlara bölünerek dağılıp ayrılması veya uzun zincirli moleküllerin daha kısa zincirli moleküllere parçalanma tepkimesi.
Alt bölüm : Sınıflandırmada ana bölümlerin ayrıldığı parçalardan her biri, ayrım.
Bağımsız bölüm : Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, bir binanın ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli ve bağımsız mülkiyete konu olan özel bölümü.
Birimler bölüğü : Birden dokuz yüz doksan dokuza kadar olan sayılar bölüğü.
Bölücü : Bölme işini yapan, bölen. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık.
Bölücülük : Bölücü olma durumu, ara bozuculuk.
Bölük : Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım. Hizip. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik. On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı. Saç örgüsü.
Bölük bölük : Parçalara ayrılmış bir biçimde.
Bölük pörçük : Bütünlüğü sağlanamamış, parça parça. Dağınık bir biçimde.
Bölükbaşı : Yeniçeri ordusunda üst rütbeli bir görevli.
Bölüm : Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.
Bölüm başkanı : Üniversitede bir bölümün yönetim işleri ile eğitim, öğretim, araştırma faaliyetlerinden sorumlu öğretim üyesi, kürsü başkanı.
Bölümleme : Bölümlemek işi, sınıflama, tasnif.
Bölümlemek : Birçok şey arasında, birbirine eşit veya benzer olanları kümelere ayırmak, sınıflamak, tasnif etmek, tasniflemek.
Bölümlendirme : Bölümlendirmek işi, sınıflandırma.
Bölümlendirmek : Bir şeyi bölümlere ayırmak, sınıflandırmak.
Bölümleniş : Bölümlenme işi, sınıflanış.
Bölümlenme : Bölümlenmek işi.
Bölümlenmek : Bölümleme işine konu olmak, sınıflanmak.
Bölümsel : Bölünme ile ilgili, kısmi.
Bölünebilme : Bölünebilmek işi. Kalansız bölünür olma durumu.
Bölünen : Bir bölme işleminde eşit bölümlere ayrılması gereken miktar veya sayı.
Bölüngü : Fraksiyon.
Bölünme : Bölünmek işi. Hücrelerin, belli bir büyüklüğe ulaştığında eşit bölümlere ayrılıp çoğalması. Yarışta toplu olarak koşarken birbirinden ayrılma.
Bölünmek : Belirli bölümlere, parçalara ayrılmak.
Bölünmez : Parçalanamaz, ayrılamaz.
Bölünmezlik : Bölünmez olma durumu.
Bölünmüş yol : Gidiş ve geliş yönü bariyerlerle ayrılmış yol, duble yol.
Bölüntü : Bölünmüş parça. Fraksiyon.
Bölünüş : Bölünme işi.
Bölüş : Bölme işi.
Bölüşme : Bölüşmek işi.
Bölüşmek : İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek.
Bölüştürme : Bölüştürmek işi.
Bölüştürmek : Bölüşme işini yaptırmak.
Bölüşüm : Bölüşme, paylaşma işi.
Bölüt : Zigotun bölünmesinden sonra oğulcukta ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri. Eklem bacaklıların vücudunu oluşturan yan yana dizili parçaların her biri, halka.
Bölütlenme : Döllenmiş yumurtanın blastulayı oluşturuncaya dek art arda bölünmesi.
Bölütlü : Bölütlere, halkalara ayrılmış olan.
İş bölümü : Bir işi, iki veya daha çok kişi arasında bölme. Bir toplumsal üretim düzeni içindeki değişik görev ve hizmetlerin, toplumun üyeleri, kümeleri arasında karşılıklı bağımlılık ilişkileri içinde bölünmesi.
Levazım bölüğü : Levazım işleriyle uğraşan askerî birlik.
Parça bölük : Kısım kısım, azar azar, oradan buradan.
Sade birimler bölüğü : Birden dokuza kadar olan sayılar kümesi.
Söz bölüğü : Anlatımın herhangi bir parçası.
Söz bölükleri : Kelimelerin ad, sıfat, fiil, zamir, edat, bağlaç, zarf, ünlem diye adlandırılan türleri.
Su bölümü çizgisi : Komşu iki akarsuyun beslenme teknelerini ayıran çizgi.
Süvari bölüğü : Altı askerlerden oluşan bölük.
Yüzlük birimler bölüğü : Yüzden dokuz yüz doksan dokuza kadar olan sayılar bölüğü.
Zeka bölümü : Bir kimsenin zihin gücünün hangi düzeyde bulunduğunu gösteren değer.
Diğer dillerde Bölmelendirim anlamı nedir?
İngilizce'de Bölmelendirim ne demek ? : calibration
Bu kısımda Bölü nedir? Bölü ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Bölü tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Bölü hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.